Patrick Stewart, çocuklarıyla ilişkisinin neden "yok denecek kadar az" olduğunu açıkladı

Star Trek'le tanınan oyuncu, "Çocuklarımın hatırasının bana acı vermediği bir gün yok" diye açıkladı

(AP)
(AP)
TT

Patrick Stewart, çocuklarıyla ilişkisinin neden "yok denecek kadar az" olduğunu açıkladı

(AP)
(AP)

Sör Patrick Stewart, ekran dışındaki yaşamına yeni bir ışık tutan dokunaklı bir röportajda çocuklarıyla neden "neredeyse yok denecek kadar az" ilişkisi olduğunu açıkladı.

Royal Shakespeare Company'de eğitim alan ve Star Trek'le tanınan 83 yaşındaki aktörün ilk eşi Sheila Faconer'dan Daniel ve Sophie adlarında iki çocuğu var fakat halihazırda onlardan "ayrı kaldığı" için "çok kederlendiğini" söyledi.

Canlandırdığı karakterler arasında X-Men'den Charles Xavier ve Star Trek'ten Kaptan Jean-Luc Picard'ın da bulunduğu Stewart, 1967 ve 1972 doğumlu çocuklarıyla ilgili yeni bir röportaj verdi. Kendisine çocukları küçükken istediği gibi bir baba olmakta zorlanıp zorlanmadığı soruldu.

Stewart, Irish Independent'a şöyle konuştu:

Öyleydi, halihazırda çocuklarımdan ayrı olduğum düşünüldüğünde (aramızda bir ilişki yok) onlar çok önemli hale geldi. Bunun olacağını hiç düşünmemiştim ama iki çocuğum da 50'li yaşlarında. Artık çocuk değiller, yetişkin oldular. Ve onlarla olan ilişkim neredeyse yok denecek kadar az.

Stewart, "çocuklarının hatırasının, geçmişte kim olduklarının ve kısmen onun ve onlar üzerindeki etkisi ya da etkisizliği nedeniyle oldukları kişi haline geldikleri için sorumluluk duygusunun acı vermediği bir gün bile olmadığını" belirtti.

Çocuklarıyla ilişkisinin neden böyle olduğunu açıklarken şunları söyledi:

Oyunculuk işimi her zaman ailemden önce tuttum.

Daniel halihazırda Shakespeare'i sahnede canlandıran ve Law & Order: Special Victims Unit ve Silent Witness gibi TV yapımlarında rol alan bir aktör. 2009'da The Independent'a verdiği röportajda Stewart, oğlunun kendi izinden giderek oyuncu olmak istediğini öğrendiğinde "dehşete düştüğünü" söylemişti.

Bu röportaj sırasında çocuklarıyla olan ilişkisi hakkında şöyle konuşmuştu:

Çocuklarım küçükken bir ebeveyn olarak daha iyisini yapabilirdim. Sadece işime takıntılıydım ve diğer her şey ikinci planda kalıyordu. Şimdi torunlarımla [4 torunu var] mümkün olduğunca bunu düzeltmeye çalışıyorum. Ve kendi çocuklarım beni affetmiş gibi görünüyor.

Stewart ve Falconer'ın evliliği 22 yıl sürmüş fakat 1990'da evlilik dışı bir ilişkiden dolayı sona ermişti. Ünlü oyuncu, bu ilişkiden "kim olduğu ve ne olduğu" hakkındaki "kafa karışıklığını" sorumlu tutmuştu.

Oyuncu, 2013'ten beri üçüncü eşi Sunny Ozell'le evli.

Stewart, Picard rolünü en son spin-off dizi Picard'da yeniden canlandırdı.

The Independent yorum için Sör Patrick Stewart'ın temsilcileriyle temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Independent Türkçe



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature