Tom Cruise'un aksiyon dolu filmi Biden'a "ilham vermiş"

Beyaz Saray yetkilisi, ABD Başkanı'nın "etkilendiğini ve telaşlandığını" söyledi

Görevimiz Tehlike 7, 300 milyon dolarlık dev bütçesine karşılık dünya çapında 567,5 milyon dolar hasılat elde etmişti (Paramount)
Görevimiz Tehlike 7, 300 milyon dolarlık dev bütçesine karşılık dünya çapında 567,5 milyon dolar hasılat elde etmişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un aksiyon dolu filmi Biden'a "ilham vermiş"

Görevimiz Tehlike 7, 300 milyon dolarlık dev bütçesine karşılık dünya çapında 567,5 milyon dolar hasılat elde etmişti (Paramount)
Görevimiz Tehlike 7, 300 milyon dolarlık dev bütçesine karşılık dünya çapında 567,5 milyon dolar hasılat elde etmişti (Paramount)

Tom Cruise, gişe canavarı filmleriyle sinemayı kurtarmaya çalışırken bir yandan da Amerika Birleşik Devletleri'ni mi kurtaracak?

ABD Başkanı Joe Biden, yapay zeka geliştiricilerinin güvenlik sonuçlarını ABD hükümetiyle paylaşmasını gerektiren başkanlık emrini önceki gün imzalamıştı.

"En önemli adım"

Beyaz Saray bu adımı, "Yapay zeka güvenliği alanını geliştirmek için herhangi bir hükümetin şimdiye kadar attığı en önemli adım" diye duyurmuştu.

Tom Cruise'un başrolde olduğu Görevimiz Tehlike - Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm'ün (Mission: Impossible - Dead Reckoning Part One), ABD Başkanı Biden'a yapay zeka içeren yeni güvenlik önlemleri için idari emir çıkarması konusunda ilham verdiği iddia ediliyor.

"Endişelenecek çok şey gördü"

Associated Press'e konuşan Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Bruce Reed, Biden'ın Christopher McQuarrie'nin yönettiği filmi izledikten sonra yapay zeka tehditleri konusunda daha fazla endişe duymaya başladığını ileri sürdü.

Reed, "yapay zekayla ilgili nelerin yanlış gidebileceği konusunda endişelenecek çok şey gördüğünü" söyledi.

Görevimiz Tehlike serisinin 7. filmi, Cruise'un canlandırdığı Ethan Hunt'ın uluslararası ölçekte mümkün olan her güvenlik programına sızan bilinçli bir yapay zeka programıyla mücadelesini konu alıyor.

Hem Reed hem de Biden, filmi Washington'ın 100 km kuzeybatısındaki Catoctin Dağ Parkı arazisinde bulunan ve ABD başkanlarının dinlenmek için gittiği Camp David'de izledi.

"Etkilendi ve telaşlandı"

Reed ayrıca Biden'ın "kendisinin sahte yapay zeka görüntülerini" gördükten ve "korkunç ses klonlama teknolojisini" keşfettikten sonra "etkilendiğini ve telaşlandığını" belirtti.

Reed, Biden'ın aylar süren toplantılarda teknoloji hakkında son derece meraklı olduğunu ve yapay zekanın olası kullanımlarını açıklayan bilim insanlarıyla bir araya geldiğini de sözlerine ekledi.

Vizyon tarihi ertelendi

Öte yandan Biden, devam filmi Görevimiz Tehlike 8'i izlemek için 2025 yazına kadar beklemek zorunda kalacak. Çünkü filmin gösterim tarihi 28 Haziran 2024 olarak belirlenen ilk vizyon gününden bir yıl sonraya ertelendi.

Bir kez daha Christopher McQuarrie'nin yöneteceği aksiyon dolu devam filminin adındaki "İkinci Bölüm" de kaldırılarak, henüz belirlenmemiş yeni bir isim benimsenecek.

Grevde de ciddi bir konu

Yapay zekanın kullanımı, şu anda Sinema ve Televizyon Yapımcıları Birliği'yle devam eden grev müzakerelerinin bir parçası ve Amerika Yazarlar Birliği grevinde de önemli bir konu. 

Yönetmenler Christopher Nolan'la Nicolas Winding Refn, ChatGPT ve diğer yapay zeka araçlarının film yapımında kullanımı hakkında sesini yükselten isimlerden yalnızca ikisi.

Independent Türkçe, IndieWire, Variety



Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
TT

Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)

Gençlik dizisi Dawson's Creek ve korku serisi Çığlık'ın (Scream) yaratıcısı Kevin Williamson imzalı yeni suç draması The Waterfront, haziranda Netflix'te yayımlanmasının ardından kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.

8 bölümlük dizi, dünya çapında 11,6 milyon kez izlendi ve 70 ülkede Netflix'in en popüler 10 yapımı arasına girmeyi başardı. 

Kuzey Carolina sahilinde geçen hikaye, Buckley ailesinin zayıflamaya başlayan balıkçılık imparatorluğunu odağına alıyor. Görünüşte geleneksel bir aile olsalar da perde arkasında ihanet, karanlık sırlar ve organize suçlarla kuşatılmış karanlık bir dünya gizleniyor.

The Waterfront, sıradan bir ailenin suç dünyasına karışmasını anlatan drama dizisi Ozark'a benzetiliyor.

Dizinin kadrosunda 1990'ların yıldız isimlerinden Holt McCallany, Çıtır Kızlar'la (Coyote Ugly) tanınan Maria Bello ve popüler dizi Supergirl'den Melissa Benoist gibi dikkat çekici oyuncular yer alıyor. 

The Waterfront, aile bağlarının karanlık yüzünü ve bir mirası korumak için nelerin göze alınabileceğini çarpıcı biçimde işliyor.

Sosyal medyadaki izleyici yorumları da dizinin ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne seriyor. X'te bir kullanıcı, "The Waterfront tam olarak Ozark havası veriyor. Dalmaya hazırım!" paylaşımında bulunurken, bir diğeri, "Melissa Benoist için geldim, hikaye için kaldım. Gerçekten çok iyi bir dizi" yorumunu yaptı.

Bir Reddit kullanıcısı, The Waterfront için "İzlemeye değer" derken, bir başkası ise "Ozark'ı hatırlattı... İnsanı o kadar germiyor ama yine de sağlamdı" ifadesini kullandı.

Bir diğer izleyiciyse, diziyi şöyle özetledi: 

Gergin, kaotik, tempolu ve izlemesi çok eğlenceli!

İnternette heyecan dalga dalga yayılırken, pek çok kişi ikinci sezonun çekilmesi için Netflix'e çağrıda bulunuyor. "Lütfen ikinci sezonu istiyoruz" diyen bir hayrana başka biri şöyle katılıyor: 

Eğer benim gibi Ozark'ı sevdiyseniz, sıradaki Netflix maratonunuz The Waterfront olmalı. Çılgın sürprizlerle dolu. Gerçekten muhteşem.

Dizinin yaratıcılarından Kevin Williamson, New York Post'a verdiği röportajda The Waterfront'u yazarken kendi geçmişinden ilham aldığını söylemişti. Bir kıyı kasabasında büyüyen Williamson, balıkçı babası Wade ve bir otelde çalışan annesi Faye'le denizcilikle iç içe bir yaşam sürmüş.

"Ben balıkçı bir aileden geliyorum. Sadece babam değil, tanıdığım herkes balıkçıydı" diyen yönetmen, aynı zamanda kariyeri boyunca sıklıkla işlediği ihanet ve ahlaki gri alanlar gibi temaları bu yapımda da merkezine alıyor.

Independent Türkçe, Express, LadBible, New York Post