The Walking Dead serisi, çizgi romanın en büyük kuralını yıkıyor

The Walking Dead, Kasım 2022'de son bölümünü yayımlasa da seri spinoff'larla sürüyor

İlk bölümü 31 Ekim 2010'da izleyiciyle buluşan The Walking Dead'in, yapım aşamasındakilerle beraber 6 spinoff'u bulunuyor (AMC)
İlk bölümü 31 Ekim 2010'da izleyiciyle buluşan The Walking Dead'in, yapım aşamasındakilerle beraber 6 spinoff'u bulunuyor (AMC)
TT

The Walking Dead serisi, çizgi romanın en büyük kuralını yıkıyor

İlk bölümü 31 Ekim 2010'da izleyiciyle buluşan The Walking Dead'in, yapım aşamasındakilerle beraber 6 spinoff'u bulunuyor (AMC)
İlk bölümü 31 Ekim 2010'da izleyiciyle buluşan The Walking Dead'in, yapım aşamasındakilerle beraber 6 spinoff'u bulunuyor (AMC)

Uzun soluklu The Walking Dead serisi, neredeyse 20 yıldır sıkıca korunan bir sırrı ifşa ederek çizgi romanlardaki büyük bir kuralı çiğnedi. 

Robert Kirkman'ın zombi kıyametini anlattığı çizgi roman serisine dayanan The Walking Dead uyarlaması, 11 sezon boyunca ekranlara geldi. 

Aralarında Fear the Walking Dead, The Walking Dead: World Beyond ve Tales of the Walking Dead'in de bulunduğu çok sayıda spinoff da izleyiciyle buluştu.

The Walking Dead destanı, Rick Grimes önderliğindeki gruptan uzaklaşarak Daryl Dixon, Maggie Rhee ve Negan Smith'a odaklanan yeni spinoff'larla devam ediyor.

Kirkman, "Dizinin kalitesine zarar verir" demişti

Seri, virüsün kökenini ortaya koyarak çizgi romanların temel kuralını ihlal etti: Zombilerin nasıl ortaya çıktığını açıklamamak. 

Çizgi romanın 2003'te yayımlanmaya başlamasından World Beyond'un büyük bölümüne kadar, virüsün ortaya çıkışı gizemini korumuştu. Ta ki World Beyond'un finalinin jenerik sonrası sahnesi zombi virüsünün Fransa'da ortaya çıktığını doğrulayana kadar.

Kaynak materyalin çoktan tükendiği düşünüldüğünde, daha fazla spinoff çekilebilmesi ve serinin devam edebilmesi için virüsün kökenlerine değinmek kaçınılmaz hale geldi. 

Merakla beklenen yeni spinoff The Walking Dead: The Ones Who Live'de zombi virüsünün ortaya çıkmasına neden olan Fransız bilim insanlarından oluşan ekip ve çalışmaları hakkında daha fazla ipucunun açıklanması bekleniyor. 

Kirkman, 2017'de katıldığı San Diego Comic-Con'da, salgını açıklamanın diziyi "sıkıcı" hale getireceğini savunmuştu. The Walking Dead'in yaratıcısı, hikayeyi bu kadar ilgi çekici kılan şeyin zombi virüsünün doğasındaki muamma olduğunu ve bu soruyu yanıtlamanın dizinin kalitesine zarar vereceğini öne sürmüştü.

Gizem daha da arttı

Virüsle ilgili en ufak bir bilginin ortaya çıkması bile 10 yıldan fazla sürdü. Spinoff'ların yazarları da hikayenin geri kalan parçaları için acele etmeyecek.

The Walking Dead: Daryl Dixon Fransa'da geçiyor ancak dizinin ilk sezonu hiçbir kesin cevap vermedi, tam tersi Fransız laboratuvarının gizemini daha da artırdı. 

İkinci sezonun serinin hayranlarına hangi ipuçlarını vereceğiyse şimdiden merak konusu.

Independent Türkçe



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature