Uçakta serbest kalan at Boeing 747'yi mecburi inişe zorladı

Uçak sadece 90 dakika havada kaldı

(Reuters)
(Reuters)
TT

Uçakta serbest kalan at Boeing 747'yi mecburi inişe zorladı

(Reuters)
(Reuters)

Kargo bölümünde bir atın serbest kalması üzerine bir uçak kalkış havalimanına geri dönmek zorunda kaldı.

New York'un JKF havalimanından kalktıktan kısa bir süre sonra meydana gelen olay, Boeing 747'yi Boston'dan geri dönmek zorunda bıraktı.

Uzman charter havayolu şirketi Air Atlanta Icelandic'in işlettiği uçuş Belçika'nın Liege şehrine gitmekteydi.

YouTube'da "Hava Trafik Kontrolünü (ATC) görebilirsiniz" adlı kanalda yayımlanan olayın yeniden canlandırılması (bilgiler bağımsız olarak doğrulanmadı), CC4592 sefer sayılı uçuşta meydana gelen olayın 9 Kasım günü yerel saatle 16.06'dan kısa bir süre sonra gerçekleştiğini iddia ediyor.

Haberde, pilotun yaklaşık 31 bin ft'te atın serbest kaldığını rapor ettiği ve mürettebatın atı sabitleyemediği için New York'a dönmelerine izin verilmesini talep ettiği belirtiliyor.

Pilotlar 20 ton yakıt boşalttıktan sonra JFK'ye geri inmiş. Atın "zor durumda" olduğu açıklandığı için bir veterinerden de yardım istemişler ancak hayvana ne olduğu belli değilmiş.

Flightradar24 uçağın yerel saatle 18.35'te tekrar havalandığını ve yaklaşık altı saat sonra 10 Kasım sabahı yerel saatle 06.49'da Liege'e başarıyla indiğini gösterdi.

The Independent yorum için Air Atlanta Icelandic'le temasa geçti fakat henüz yanıt alamadı.

Planlanmamış inişler oldukça yaygın olsa da bu, rota değişikliğinin en garip nedenlerinden biri olabilir.

Temmuzda yolcular arasında havada yaşanan bir arbede bir uçağın varış noktasından 700 mil uzağa iniş yapmasına neden olmuştu.

Ekimde Florida'nın Tampa şehrine giden bir uçak, yetişkin bir bebek bezinin bomba sanılması üzerine Panama'ya geri dönmek zorunda kalmış, kasımın başlarında ise Yeni Zelanda Havayolları'na ait bir uçak teknik bir sorun nedeniyle dört saat sonra geri dönmek zorunda kalmıştı.

Independent Türkçe 



30 yıldır gözlemlenen "başarısız yıldızın" ikiz olduğu keşfedildi

İkili birbirine çok yakın olduğu için bugüne kadar tek bir cisim sanılıyordu (K. Miller/R. Hurt/Caltech/IPAC)
İkili birbirine çok yakın olduğu için bugüne kadar tek bir cisim sanılıyordu (K. Miller/R. Hurt/Caltech/IPAC)
TT

30 yıldır gözlemlenen "başarısız yıldızın" ikiz olduğu keşfedildi

İkili birbirine çok yakın olduğu için bugüne kadar tek bir cisim sanılıyordu (K. Miller/R. Hurt/Caltech/IPAC)
İkili birbirine çok yakın olduğu için bugüne kadar tek bir cisim sanılıyordu (K. Miller/R. Hurt/Caltech/IPAC)

Gökbilimcilerin yıllardır aşina olduğu kahverengi cücenin aslında iki cisim olduğu ortaya çıktı. Türünün ilk örneği olan ikili sistemin tespiti, yıllardır çözülmeyi bekleyen bir gizemi de aydınlattı.

1995'te keşfedilen Gliese 229B, bulunan ilk kahverengi cüceydi. "Başarısız yıldız" da denen bu cisimler, yıldızlar gibi gaz ve toz bulutunun çökmesi sonucu oluşsa da çekirdeklerinde nükleer füzyonu tetikleyecek kütleye sahip değiller. 

Yaklaşık 19 ışık yılı uzaktaki bir yıldızın yörüngesinde dönen Gliese 229B'nin beklenenden çok daha sönük olması uzun zamandır gökbilimcilerin kafasını kurcalıyordu.

Gökcisminin aslında iki ayrı kahverengi cüce olduğu teorisi ortaya atılsa da bir türlü kanıtlanamamıştı.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (16 Ekim) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, Şili'deki Çok Büyük Teleskop'u kullanarak bu teoriyi doğruladı. 

Gliese 229B'den yayılan ışığı inceleyen araştırmacılar, zıt yönlerde dönen iki ayrı kahverengi cüce olduğunu gördü. 

Gliese 229Ba ve Gliese 229Bb adı verilen cisimler, yaklaşık 6 milyon kilometre gibi çok yakın bir mesafeden birbirinin etrafında dönüyordu. Bu mesafe kulağa epey uzak gelse de 19 ışık yılı uzaklıktan bakıldığında, aslında cisimlerin ayırt edilmesini engelleyecek kadar yakın.

Daha önce kahverengi cüce çiftleri saptanmıştı ama bu ikili, çok daha yakın bir şekilde dönüyor. Birbirlerinin yörüngesi etrafındaki dönüşlerini 12 günde tamamlayan cisimlerden biri Jüpiter'in 38, diğeri de 34 katı kütleye sahip.

ABD'deki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde (Caltech) doktora öğrencisi ve makalenin başyazarı Jerry Xuan, "Gliese 229B, örnek bir kahverengi cüce olarak kabul ediliyordu" diyerek ekliyor:

Artık bu cismin doğası hakkında başından beri yanıldığımızı öğrendik. Bir değil iki taneler.

Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nden çalışmanın ortak yazarı Rebecca Oppenheimer ise bulgular hakkında "Evrenin ne kadar tuhaf olduğunu ve yıldız sistemlerinin bizimkinden ne kadar farklı olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullanıyor.

Gliese 229B ikilisinin nasıl meydana geldiği henüz net değil. Bilim insanları, onları oluşturan toz ve gaz bulutunun ikiye ayrılarak iki tane kahverengi cüce "tohumu" üretmiş olabileceğini düşünüyor.

Aralarında kütleçekimsel bir bağ oluşan bu tohumlar, bugün görülen cisimleri meydana getirmiş olabilir.

İlk kahverengi cücenin aslında ikiz olması, bu türden daha fazla çift olabileceği düşüncesini de akla getiriyor. 

Araştırmacılar bundan sonra birbirine çok yakın mesafeden dönen kahverengi cüce çiftlerini aramayı planlıyor. 

Caltech'ten Prof. Shri Kulkarni, yeni çalışma hakkında "Neredeyse 30 yıl sonra yeni bir gelişme olduğunu görmek çok güzel" diyor. Son araştırma ekibinde yer almayan ancak Gliese 229B'yi ilk keşfedenler arasında olan Prof. Kulkarni ekliyor: 

Bu ikili sistem insanı yine hayrete düşürüyor.

Independent Türkçe, Space.com, Associated Press, Nature