Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi en iyi Arap üniversitesi seçildi

Suudi Arabistan'daki Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (KAUST), bu yıl ‘Times Higher Education’ dergisinin yayınladığı en iyi Arap üniversiteleri sıralamasında ilk sırada yer aldı.
Suudi Arabistan'daki Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (KAUST), bu yıl ‘Times Higher Education’ dergisinin yayınladığı en iyi Arap üniversiteleri sıralamasında ilk sırada yer aldı.
TT

Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi en iyi Arap üniversitesi seçildi

Suudi Arabistan'daki Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (KAUST), bu yıl ‘Times Higher Education’ dergisinin yayınladığı en iyi Arap üniversiteleri sıralamasında ilk sırada yer aldı.
Suudi Arabistan'daki Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (KAUST), bu yıl ‘Times Higher Education’ dergisinin yayınladığı en iyi Arap üniversiteleri sıralamasında ilk sırada yer aldı.

Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (KAUST), Times Higher Education’ dergisi tarafından yayınlanan en iyi Arap üniversiteleri sıralamasında birinci sırada yer aldı. KAUST, araştırma alanındaki mükemmel performansıyla dikkat çekti ve bu alanda 100 puan elde etti. Bu başarıyla KAUST, 207 üniversite arasında en yüksek puanı alan iki üniversiteden biri oldu. Katar Üniversitesi de üçüncü sırada yer aldı.

KAUST'un ‘Toplum Temeli’ ve ‘Uluslararası Beklenti’ alanlarında geçen yıla göre performansı daha da iyileşti. KAUST'un bu güçlü araştırma performansının, Suudi Arabistan'ın girişimci ekonomi hedefleriyle uyumlu olduğu belirtildi. Suudi Arabistan Foundation'in Araştırma Başkan Yardımcısı Pierre Magistretti, KAUST'un araştırma alanındaki güçlü performansını ülkenin Vizyon 2030’una uygun bir şekilde desteklediğini vurguladı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Magistretti açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"KAUST'un yaptığı her şey, temel araştırmalardan başlayarak erken aşama uygulamalı araştırmalara ve nihai aşama uygulamalı araştırmalara kadar, Suudi Arabistan'ın ekonomik ilerlemesini desteklemek için tasarlanmıştır."

Pierre Magistretti, Riyad yönetiminin 2021 Haziran'ında Araştırma ve Geliştirme İnovasyon Kurumu'nu kurduğunu, kurumun ABD’deki Ulusal Bilim Vakfı ve Avrupa'daki Araştırma Komitesi gibi çalıştığını ve finansmanın artırıldığını vurguladı. Aynı zamanda yerel sorunlar, örneğin sürdürülebilir su tuzunu arıtma ve zorlu çöl tarımı gibi uygulamalı araştırmalar için uygun bir zemin sunduğunu kaydetti.

Magistretti ayrıca Arap Körfezi bölgesindeki üniversitelerin yanı sıra Mısır'ın da en iyi 100 üniversite listesindeki temsil oranının yüksek olduğuna dikkat çekti.

Söz konusu listede Mısır’dan 25 üniversite yer aldı. Ancak bu durum listede Mısır’dan, geçen yıla kıyasla dört üniversite daha az olduğunu gösteriyor.



Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)

Neandertallerin soyu tükenirken modern insanların hayatta kalmasının arkasında güneş kremi yatıyor olabilir. 

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller, onbinlerce yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra yaklaşık 40 bin yıl önce yok olmuştu. 

Bilim insanları türün sonunu neyin getirdiğini saptamaya çalışırken, yeni bir araştırma Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlere işaret etti.

Gezegeni Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan manyetik alanın kutupları genellikle kuzey ve güney kutuplarıyla aynı hizada ancak çekirdekteki değişiklikler sonucu zaman zaman yer değiştiriyor.

Yaklaşık 41 bin yıl önce de böyle bir olay yaşandı ve manyetik alan zayıflayarak daha yüksek seviyede radyasyonun yeryüzüne ulaşmasına izin verdi.

Michigan Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, volkanik kayaç ve tortularda korunan manyetik imzaları inceleyerek Laschamps olayı diye bilinen bu dönemde manyetik alanının detaylı bir modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (16 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre 41 bin yıl önce manyetik kutuplar ekvatora doğru kaydı ve alanın gücü, bugünkü seviyelerin yüzde 10'una kadar düştü.

Bilim insanları bu dönemde, normalde kutuplarda görülen kuzey ışıklarının ekvatora çok daha yakın yerlere yaklaştığını tahmin ediyor.

Bunun yanı sıra artan ultraviyole ışın oranı, insanları cilt kanseri gibi hastalıklara karşı epey savunmasız bırakmış olmalı.

Araştırmacılar bu dönemde modern insanlar arasında kişinin ölçülerine göre hazırlanmış kıyafetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlayan aşıboyasına da sanat eserlerinde sıkça rastlanırken, Homo sapiens bunu vücuduna da sürmüş olabilir. 

Ekip bu nedenle Homo sapiens'in, Neandertallere karşı daha avantajlı bir konumda olabileceğini düşünüyor. Kişiye özel kıyafetler de vücudu daha iyi örtebildiğinden güneş ışınlarına karşı korumada etki sağlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Agnit Mukhopadhyay "Çalışmada, manyetik alanın bağlı olmadığı ve kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen her türlü enerjik parçacığın toprağa kadar sızmasına izin veren tüm bölgeleri birleştirdik" diyerek ekliyor:

Bu bölgelerin birçoğunun aslında 41 bin yıl önceki erken insan faaliyetleriyle, özellikle de mağara kullanımı ve tarih öncesi güneş kremi kullanımındaki artışla epey yakından eşleştiğini gördük.

Diğer yandan bazı uzmanlar, modern insanların aşıboyasını güneş kremi olarak kullanıp kullanmadığının bilinmediğini ve tek başına onları kurtarmış olmayabileceğini söylüyor.

Çek Cumhuriyeti'ndeki JCMM'den (Güney Moravya Uluslararası Hareketlilik Merkezi) Ladislav Nejman, aynı dönemde çok soğuk koşullar olduğuna dikkat çekerek ekliyor:

Homo sapiens'in Neandertallere kıyasla sahip olduğu en büyük avantaj, Afrika'da ve başka yerlerde yaşayan başka büyük popülasyonların olmasıydı. Bu nedenle yeni Homo sapiensler bu olaylardan sonra Avrupa'ya taşınabilirdi. 

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Science Advances