Wikipedia'nın kurucusu Wales: Gerçek bilgi çaba, eleştiri ve algoritmaların ötesine geçmeyi gerektirir

Jimmy Wales: Acil olarak güven, şeffaflık ve sorumlu veri kullanımına ihtiyaç var. (Web Summit)
Jimmy Wales: Acil olarak güven, şeffaflık ve sorumlu veri kullanımına ihtiyaç var. (Web Summit)
TT

Wikipedia'nın kurucusu Wales: Gerçek bilgi çaba, eleştiri ve algoritmaların ötesine geçmeyi gerektirir

Jimmy Wales: Acil olarak güven, şeffaflık ve sorumlu veri kullanımına ihtiyaç var. (Web Summit)
Jimmy Wales: Acil olarak güven, şeffaflık ve sorumlu veri kullanımına ihtiyaç var. (Web Summit)

Bu yıl Portekiz'in başkenti Lizbon'da düzenlenen ve bugün sona eren Web Zirvesi'nde, Wikipedia'nın CEO'su ve kurucusu Jimmy Wales, yapay zeka (AI) ile Wikipedia gibi insan odaklı bilgi platformları arasındaki karmaşık ilişkiyi gündeme taşıdı.

Şarku’l Avsat'ın katıldığı oturumda açıklamalarda bulunan Wales, yapay zekanın değişen dinamikleri ve bu platformlar üzerindeki etkisi hakkında derinlemesine bilgi vermeye çalıştı.

2023 Zirvesi'ndeki toplantı ve tartışmaların büyük bir bölümünü yapay zeka ve hayatın çeşitli yönleri üzerindeki etkisi oluşturuyor.

Yeni teknolojilerin karşılaştığı zorluklar

Wikipedia'nın CEO'su sözlerine eBay gibi devrim niteliğindeki teknolojilerin ilk günlerini anımsatarak başladı ve tüketicilerin bu tür hizmetleri kullanmaya yönelik kuşkularının nasıl bugün sahip olunan yaygın benimseme ve güvene dönüştüğünü vurguladı. Benzer şekilde, Wikipedia'nın da bir yandan içeriğin tahrif edilmesine ilişkin endişeler, diğer yandan da güvenilirlik gibi zorluklarla karşılaştığını anlattı. Tartışma aynı zamanda yeni olan her şeye ilişkin kamuoyu algılarının ve kamuoyu kabulünün zaman içinde nasıl geliştiğine de ışık tuttu.

Günümüze doğru ilerlerken Jimmy Wales, GPT-3 ve GPT-4 gibi büyük dil modellerine özellikle odaklanarak yapay zekanın mevcut haliyle sınırlamalarını tartıştı.

Bu modellerin ‘etkileyici’ yeteneklerini kabul etmekle birlikte, genellikle ‘makul görünen ancak yanlış olan bilgiler ürettiğini’ vurguladı. Wales, ‘gerçeklerin ve sağlam kaynakların doğrulanmasının yanlış bilgiyle mücadele için elzem olduğuna’ inanıyor.

Fotoğraf Altı: Jimmy Wales: Yapay zeka, insan dokunuşunu korurken, Wikipedia'daki içerik boşluklarını belirlemeye yardımcı oluyor. (Web Summit)

Yapay zeka ve Wikipedia'daki potansiyel rolü

Görüşmenin bir başka yönü de yapay zekanın Wikipedia ansiklopedisine potansiyel entegrasyonuna odaklandı. Şirketin CEO'su yapay zekanın içerik boşluklarını belirlemeye yardımcı olacağını, böylece ansiklopedinin doğruluğunu ve güvenilirliğini artırırken bilgi ve içerikle beslemek için çalışan editörlerin rolünü yani insan dokunuşunu da koruyacağını öngördü.

Bu bağlamda Wales, insanların oynadığı rolün ve geniş editör topluluğunun Wikipedia'ya katkıda bulunduğu farklı bakış açılarının önemini vurguladı. Wales ayrıca, ‘yapay zekânın, kendini Wikipedia'ya adamış bu gönüllülerin hassas anlayış ve eleştirel düşünme becerilerinden yoksun olduğunu’ göz önünde bulundurarak, insan müdahalesinin kalıcı değerine dikkat çekti.

Fotoğraf Altı: 13-16 Kasım tarihleri arasında Lizbon'da düzenlenen Web Summit 2023’e 70 binin üzerinde kişi katıldı. (Web Summit)

Yapay zeka geliştirmede etik hususlar

Yapay zekanın gelişimini çevreleyen etik hususlar tartışmanın önemli bir bölümünü oluştururken, Wikipedia CEO'su güven, şeffaflık ve verilerin sorumlu bir şekilde kullanılması gerektiğini vurguladı. Wales, geleceğe bakarken Wikipedia'nın bağımsızlığının ve finansman için birkaç teknoloji devine aşırı bağımlılıktan kaçınmanın önemine dikkat çekti.

Konuşma, yapay zekanın bilgi ve toplum üzerindeki etkisi üzerine daha geniş değerlendirmelerle sona erdi. Wales, açıklamasında “Gerçek bilginin, algoritmaların ve verilerin ötesine geçerek çaba, eleştirel düşünme ve gerçeğe bağlılık gerektirir" dedi.

Wikipedia CEO'su Jimmy Wales'in Web Summit 2023'teki görüşleri, yapay zeka ile Wikipedia gibi insan odaklı bilgi platformları arasındaki sürekli gelişen ilişkiye geniş bir bakış açısı sağladı.

Görüşmenin hedefi, teknolojik ilerleme ile dijital çağda insani değerlerin korunması arasında bir denge kurmak olarak vurgulandı.



Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)

Ölümle burun buruna gelen kişiler, yaşadıkları deneyim sırasında zamanın durmuş veya yavaşlamış gibi geldiğini sıkça bildiriyor. 

Başından böyle bir olay geçmeyen kişilerin aklına film sahneleri gelecektir. Örneğin bir trafik kazasında hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan bir karakter etrafına bakarken, sahne daha yavaş akıyor. 

Ölüme yakın deneyimler üzerine çalışan psikiyatr Bruce Greyson'ın 1980-1990'larda yaptığı çalışmalarda, bu türden deneyimler yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 70'i "zamanın durduğunu veya anlamını yitirdiğini" bildirmişti. 

Peki bu travmatik olaylar neden böyle bir etki yaratıyor ve zamanın nasıl algılandığı hakkında neler söylüyor? 

İnsanlar zamanı nasıl algılıyor?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman psikolojisi üzerine çalışan Dr. Ruth Ogden, yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasından sonra bu alana ilgi duymaya başlamış. 

Psikoloji hocası, Conversation için kaleme aldığı yazıda, başka bir araçla çarpıştıktan sonra adeta zaman durmuş gibi hissettiğini anlatıyor.  

15 yıl boyunca ölüme yakın deneyimlerde neden zamanın yavaşladığı ve zamanın nasıl algılandığı üzerine araştırmalar yürüten Dr. Ruth Ogden ulaştığı sonuçları şöyle açıklıyor:

Biz saniyeleri ve dakikaları mükemmel bir doğrulukla kaydeden saatler gibi değiliz. Bundan ziyade beynimiz, zamanı çevremizdeki dünyaya duyarlı bir şekilde algılamaya ayarlanmış gibi görünüyor.

Dr. Ogden, beynin duygusal ve fizyolojik uyarılmayı düzenleyen bazı bölgelerinin, aynı zamanda zamanın işlenmesinde de rol oynadığını ekliyor. 

Bu nedenle duygular yoğunlaştığı sırada beynin zaman algısı da etkileniyor. Örneğin keyifli vakit geçirirken zaman uçup gidiyor ve sıkıcı ortamlarda geçmek bilmiyor. 

Ölüme yaklaşınca zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyimlerde zamanın neden yavaşladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilim insanları bunun altında savaş ya da kaç tepkisinin yattığını düşünüyor. Evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü olarak gelişen bu tepki, tehdit anında ortaya çıkıyor.

Tehlike karşısında beyin daha hızlı çalıştığı için ölüme yakın deneyim yaşayan kişiler çevrelerinin daha yavaş hareket ettiğini görüyor. 

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Sınır Alanları Enstitüsü'nden araştırmacı Marc Wittmann bu durumu şöyle açıklıyor:

Organizma çevresel uyaranları normalden daha hızlı işleyerek kişinin daha kolay tepki vermesini sağlıyor. Daha hızlı algılamak, düşünmek ve hareket etmek hayatta kalmak için avantaj demek.

Yaşlandıkça zaman daha mı hızlı akıyor?

Herkes ölüme yakın bir deneyim yaşamayabilir fakat birçok kişi yaşı ilerledikçe zamanın akıp gittiğinden yakınıyor. 

Geçmişe bakınca çocukken vakit daha yavaş akıyormuş gibi gelirken, yetişkinlikle beraber sanki göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor.

Bilim insanları bu durumun birkaç nedeni olduğunu söylüyor. Örneğin çocukken bir yıl, yaşanan sürenin daha büyük bir kısmına tekabül ediyor. Nörolog Santosh Kesari "10 yaşındaki bir çocuk için bir yıl, hayatının yüzde 10'u. 60 yaşındaki biri için ise hayatının yüzde ikisinden daha azı" diyor. 

Ayrıca çocukken sürekli yeni şeylerle karşılaşmak, hafızada daha kalıcı etkiler bırakıyor. Kesari şu ifadeleri kullanıyor:

Zamanı unutulmaz olaylarla ölçüyoruz ve yaşlandıkça hatırlanmaya değecek daha az yeni şey yaşanıyor. Bu da çocukluğun daha uzun sürmüş gibi görünmesine yol açıyor.

Bilim insanın burada bahsettiği, zamanın o an içinde nasıl algılandığından ziyade, nasıl hatırlandığı. 

Yine de bazı çalışmalarda çocukken zamanın akışının daha yavaş algılandığı bulunmuştu. Nörobilimci Patricia Costello, çocukların gelişim aşamasında olduğunu belirterek "Sinirsel iletimleri yetişkinlere kıyasla fiziksel olarak daha yavaş. Bu da zamanın geçişini algılama biçimlerini etkiliyor" diyor:

Yetişkinliğe ulaşınca zaman devrelerimiz kablolamayı tamamlıyor ve zamanın geçişini doğru bir şekilde nasıl kodlayacağımızı deneyimlerimizle öğreniyoruz.

Yaşlanınca zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, büyük ölçüde yeni deneyimlerin azlığıyla ilişkilendiriliyor. Costello bu histen kurtulmak isteyenlere hayatlarına yenilik katmasını öneriyor.

Bilim insanı "Her şeyin çok hızlı geçip gittiği, kendi hayatımızı kaçırdığımız hissini nasıl durdurabiliriz? İş dönüp dolaşıp yeni şeyler öğrenmeye geliyor" diyerek ekliyor: 

Yeni bir beceri öğreniyor musunuz? Farklı bir şeyler pişiriyor musunuz? Mümkün olduğunca hayatınıza yenilik katmak, anıların öne çıkmasını sağlayacak ve bir bakıma zamanı uzatacaktır.

Independent Türkçe, Conversation, Psychology Today, NBC News