Katil balina saldırılarına karşı yeni savunma yöntemi: Heavy metal

Denizciler, gemilerine zarar veren veya onları alabora eden orkalarla karşılaşmalarının ardından ipuçlarını çevrimiçi platformlarda paylaşıyor

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Katil balina saldırılarına karşı yeni savunma yöntemi: Heavy metal

(Unsplash)
(Unsplash)

Güneybatı Avrupa'daki denizciler, bölgedeki teknelere yönelik artan katil balina saldırılarıyla başa çıkmak için alışılmadık taktiklere başvuruyor.

Bazıları sualtı hoparlörlerinden yüksek sesle heavy metal şarkıları çalarak katil balinaları caydırmayı başardıklarını söylüyor ve bu yöntemi "oyunun kurallarını değiştiren" bir yöntem diye tanımlıyor.

Son yıllarda bölgedeki denizciler daha önce görülmemiş sayıda saldırıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bazı olaylarda deniz yetkililerinin tüm çabalarına rağmen tekneler alabora oluyor.

Tekne işletmecileri, bilim insanlarını şaşkınlığa uğratan bu soruna çözüm bulmak için çevrimiçi forumlara ve sosyal medya platformlarına yönelmek zorunda kaldı.

Bazıları artık özel hazırlanmış thrash ve heavy metal çalma listelerini Facebook gruplarında, Telegram sohbetlerinde ve diğer çevrimiçi platformlarda  paylaştıklarını söyledi.

Paylaşılanlardan biri, Spotify'daki "Metal for Orcas" (Orkalar için Metal) adlı bir çalma listesi. Listede "The Blood of Power", "Infinite Terror", "Stretched and Devoured" ve "Exceptionally Sadistic" gibi heavy metal şarkıları yer alıyor.

Yaklaşık 60 bin üyesi olan "Orca Attack Reports" (Orka Saldırıları Haberleri) adlı Facebook grubunda, denizcilik camiasından bazıları orkalarla olan etkileşimlerini paylaşıyor ve onları caydırmak için fikir alışverişinde bulunuyor.

Bu tür forumlarda paylaşılan bir başka taktik de suya kum atıp ardından motoru tam gaz çalıştırmak.

Bu tür yöntemlerin katil balinaları teknelere saldırmaktan caydırmada etkili olduğunu gösteren hiçbir bilimsel kanıt yok.

Bu yöntemlerin kullanımına ilişkin bireysel anlatımlar da farklılık gösteriyor. Facebook grubundaki bir kişi yüksek sesle müzik çalmanın "oyunun kurallarını değiştirdiğini" söylerken, bir başka denizci bu yöntemin katil balinaları teknesine saldırmaktan ve zarar vermekten caydırmadığını söyledi.

Gruptaki bir yorumda bir kişi "Geçen yıl karşılaştığımızda, son ses Doğu Avrupa thrash metali çalarak gövdeyi sarsmanın oyunun kurallarını değiştirdiğinden oldukça eminim" dedi.

Üç kez yaklaştılar ve 5 dakika sonra hiçbir zarar vermeden ayrıldılar... ki bu da müziğin 2 ya da 3. dakikasıydı.

İber Yarımadası'nda üst düzey yolculuklar ve inzivalar düzenlediği bir katamaran işleten Alman denizci Florian Rutsch ise bu yöntemlerin kendisinde işe yaramadığını söyledi.

New York Times'a konuşan Rutsch, orkalarla bir karşılaşmasında son çare olarak kum saçmayı denediğini ve heavy metal çalma listesi patlattığını anlattı.

Rutsch, teknesinin etrafını saran orkaların dümenlerine vurmayı ve dümeni devre dışı bırakmayı başardığını söyledi. Yardım çağrısının ardından teknesi İspanyol yetkililer tarafından çekilmek zorunda kaldı.

Rutsch "Bu çok korkutucu" dedi. 

Kimse neyin işe yarayıp neyin yaramadığını bilmiyor.

Bazı denizciler halihazırda endişeli.

İnsanların sualtındaki hayvanları yaralayabilecek havai fişekler kullanmak gibi daha sert adımlara başvurabileceğinden korkuyorlar.

Saldırılar hayvan davranışı bilimcilerinin ilgisini çekiyor.

Bu bölgede ve Cebelitarık Boğazı'nda katil balinaları araştıran bir grup olan GTOA, 2020'den bu yana etkileşimlerin sıklığının arttığını söyledi.

GTOA'ya göre, orkaların saldırganlık gösterdiği karşılaşmalarda iki yılda keskin bir artış oldu ve 5 aylık bir dönemde, 2020'de sadece 52'ye kıyasla 2022'de 207 vaka kaydedildi.

Orkaların taciz teknikleri benzersiz görünüyor. Geçen ay kaydedilen en son etkileşimde, bir orka sürüsü Cebelitarık'ta bir yatı batmadan önce yaklaşık 45 dakika boyunca hiç durmadan hedef almıştı.

Teknenin işletmecisi, saldırının yatın kanatçığına odaklandığını ve büyük hasar ve sızıntıya neden olduğunu söylemişti.

Bilim insanları Cebelitarık saldırılarının geçmişte yaşanan travmalarla bağlantılı olup olmadığını da araştırıyor.

Orkaların gerekçesi ne olursa olsun, bu tür olaylar bilim insanlarının, insanların denizcilik faaliyetlerinin akıllı deniz memelileri üzerindeki etkisine ilişkin daha yaygın endişelerini vurguluyor.

Independent Türkçe



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature