Gişe canavarı Rocky serisine yeni film geliyor

Yapımcı, serinin 10. filminin geliştirme aşamasında olduğunu doğruladı

Creed filmleri dünya çapında 661 milyon dolardan fazla hasılat yaptı (MGM)
Creed filmleri dünya çapında 661 milyon dolardan fazla hasılat yaptı (MGM)
TT

Gişe canavarı Rocky serisine yeni film geliyor

Creed filmleri dünya çapında 661 milyon dolardan fazla hasılat yaptı (MGM)
Creed filmleri dünya çapında 661 milyon dolardan fazla hasılat yaptı (MGM)

Creed 3'ün yapımcısı Irwin Winkler, Deadline'ın cumartesi günü Los Angeles'ta düzenlenen etkinliğinde, Creed 4'ün yapım aşamasında olduğunu duyurdu.

Winkler'ın açıklamasına göre filmi, serinin yıldızı ve Creed 3'ün yönetmeni Michael B. Jordan yönetecek.

Winkler, martta gösterime giren ve dünya çapında 275 milyon dolardan fazla gişe hasılatı elde eden Creed 3 için düzenlenen panel sırasında sahnedeyken, "Şu anda Creed 4'ü yapmayı planlıyoruz" dedi.

Gerçekten iyi bir hikayemiz ve gerçekten iyi bir olay örgümüz var. Grevler nedeniyle biraz geciktik ama bundan yaklaşık bir yıl sonra ön prodüksiyona gireceğiz.

Başrol oyuncusu bir kez daha yönetmen koltuğunda

Winkler ayrıca 36 yaşındaki Jordan'ın, Creed 3'teki ilk uzun metrajlı yönetmenlik deneyiminden sonra kamera arkasındaki görevine geri döneceğini de doğruladı. 

"Dönecek" diyen yapımcı ekledi: 

Harika bir iş çıkardı.

Ortak yapımcı Elizabeth Raposo, serinin üçüncü filminin başarısıyla ilgili şunları ekledi: 

Biz bunun tutmasından ve insanların daha fazlasını görmek istemesinden memnunuz.

Creed 4'te hangi karakterlerinin geri döneceğine dair henüz bir bilgi yok. Ancak serinin oyuncu kadrosu şu ana kadar son derece istikrarlı kaldı. 

77 yaşındaki Sylvester Stallone, Creed 2'den sonra seriden çekilmiş olsa da devam filmlerinde şimdiye kadar Jordan, Tessa Thompson, Phylicia Rashad ve Wood Harris yer aldı.

MGM Amazon Studios filmi Creed 3'ün kadrosuna rakip boksör "Diamond Dame" Anderson rolüyle katılan Jonathan Majors'ın yeni filmde geri dönmesiyse zor görünüyor. 

Majors, martta saldırı, taciz ve boğma suçlamalarıyla tutuklanmıştı. 

Independent Türkçe



Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Tıbbi teşhiste güçlü bir yeni aracın önünü açabilecek yeni bir araştırmaya göre, tüm canlı varlıkların canlılıkla bağlantılı olarak yaydığı tuhaf parıltı, öldüklerinde kayboluyor.

Yaşam formları, esasen metabolizmanın yaşamı sürdüren süreçleri beslediği karmaşık biyokimyasal laboratuarlardır.

Bu metabolizmanın yan ürünlerinden biri, reaktif oksijen türleri yani ROS adı verilen, yüksek oranda reaktif oksijen içeren bir grup molekül.

Kanada'daki Calgary Üniversitesi'nden araştırmacılar aşırı ROS üretiminin, oksidatif stres diye bilinen sürece yol açabileceğini ve bunun da vücuttaki kimyasallar arasında, parıltıyla bağlantılı elektron transfer süreçlerini tetiklediğini söylüyor.

The Journal of Physical Chemistry Letters'ta yayımlanan çalışma, farelerde ultra zayıf foton emisyonu (UPE) veya biyofoton emisyonu diye adlandırılan tuhaf parıltıyı belgeliyor.

Araştırmacılar canlı farelerin, yakın zamanda ölen farelere kıyasla kayda değer derecede daha yüksek yoğunlukta UPE yaydığını saptadı.

Buna karşılık bitkilerdeki UPE, sıcaklık değişiklikleri, yaralanma ve kimyasal işlemler gibi stres faktörlerine maruz kalma durumuna göre değişiklik gösteriyor.

Önceki çalışmalar, insan gözüyle görülemeyen son derece düşük yoğunluklu ışığın kendiliğinden salınmasıyla tanımlanan bu parıltının kaynağının ROS olabileceğini öne sürüyor.

200 ila 1000 nanometre aralığındaki spektrumda yer alan bu soluk ışık, tek hücreli organizmalar ve bakterilerden bitkilere, hayvanlara ve hatta insanlara kadar tüm yaşam formlarında gözlemleniyor.

Ancak ölüm ve stresin UPE üzerindeki etkisi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Son çalışma, canlı ve ölü hayvanlardaki bu parıltıyı karşılaştırırken, bitkilerde sıcaklık, yaralanma ve kimyasal işlemlerin UPE üzerindeki etkilerini görselleştirdi.

Bilim insanları, çevredeki ışığın etkisini ortadan kaldırmak için karanlık bölmeler geliştirerek bitki ve hayvanları özel kamera sistemleriyle görüntüledi.

Her iki grup da 37 derece vücut sıcaklığına sahip olmasına rağmen canlı farelerin güçlü bir ışık yaydığını, ötenazi uygulanan farelerden gelen soluk parıltınınsa neredeyse söndüğünü tespit ettiler.

Bilim insanları çalışmada, "Araştırmamız, canlı ve ölü farelerin UPE'si arasında önemli bir fark olduğunu ortaya koydu" diye belirtiyor.

Bitkilerde sıcaklık ve yaralanmalardaki artışın, UPE yoğunluğunda yükselmeye neden olduğunu gözlemledik.

Kimyasal işlemler de bitkilerin ışık yayma özelliklerini değiştirdi.

Araştırmacılar, bitkilerin yaralı bölgelerine lokal anestezik benzokain uygulandığında, test edilen bileşikler arasında en yüksek emisyonun görüldüğünü söylüyor.

Bulgular, UPE'nin hayvanlarda canlılığın ve bitkilerde stres tepkisinin hassas bir göstergesi olabileceğini ortaya koyuyor.

Bilim insanları bu çalışmanın gelecekteki araştırmalar ve klinik teşhisler için UPE görüntülemenin geliştirilmesine katkı sağlamasını umuyor. Araştırmacılar, "UPE görüntüleme, hayvanlarda canlılığın ve bitkilerin strese verdiği tepkilerin invazif olmayan, etiket gerektirmeyen bir şekilde görüntülenmesine olanak sağlıyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe