Shakira'nın İspanya'daki vergi kaçırma davası tarafların anlaşmasıyla bir günde bittihttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/4680776-shakiran%C4%B1n-i%CC%87spanyadaki-vergi-ka%C3%A7%C4%B1rma-davas%C4%B1-taraflar%C4%B1n-anla%C5%9Fmas%C4%B1yla-bir-g%C3%BCnde-bitti
Shakira'nın İspanya'daki vergi kaçırma davası tarafların anlaşmasıyla bir günde bitti
"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll, İspanya'da hakkında vergi kaçırma iddiasıyla açılan davada suçlamaları kabul ederek anlaşma yoluyla cezaevine girmekten kurtuldu
Shakira'nın İspanya'daki vergi kaçırma davası tarafların anlaşmasıyla bir günde bitti
Shakira (AA)
Barselona İl Mahkemesi'nde görülen ve Shakira'nın da sanık koltuğuna oturduğu dava bir günde sonuçlandı.
İspanya'da yaşadığı dönemle bağlantılı olarak, 2012-2014 yılları arasında 6 farklı suçla 14,5 milyon avro vergi kaçırmakla suçlanan Shakira hakkında savcılık 8 yıl 2 ay hapis ve toplam 23 milyon avro para cezası talep ediyordu.
Hakkındaki suçlamaları kabul eden Shakira, 3 yıl hapis ve 14,5 milyon avro vergi ve 7,3 milyon avro para cezası almayı kabul etti.
Kolombiyalı şarkıcının, adli sicilinin temiz olmasından ve ek olarak ödediği 432 bin avrodan dolayı cezanın ertelenmesi koşuluyla cezaevine girmeyeceği mahkeme kaynaklarınca açıklandı.
Shakira'nın ancak gelecekte benzer bir suçtan hüküm giymesi halinde Barselona İl Mahkemesi'nde alınan hapis cezası kararının yürürlüğe girme olasılığı gündeme gelecek.
Eski Barselonalı futbolcu Gerard Pique ile birlikte olduğu zamanda bir dönem Barselona'da yaşayan Shakira, ülke yasalarına göre 183 günden fazla burada ikamet ettiği için vergi mükellefi olmuştu.
Savcılık, Shakira'yı, İspanya'da vergi ödemekten kaçınmak için gelirlerini ve varlıklarını İspanyol Vergi Dairesinden gizleyerek, İngiliz Virgin Adaları, Cayman Adaları, Malta, Panama ve Lüksemburg merkezli bir şirket ağına aktarmakla suçlamıştı.
İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldühttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5161195-i%CC%87lk-kez-bir-antik-m%C4%B1s%C4%B1rl%C4%B1n%C4%B1n-tam-genomu-%C3%A7%C3%B6z%C3%BCld%C3%BC
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.
Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.
Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı.
Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi.
Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.
Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)
İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.
Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.
Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti.
Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor:
Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.
Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı.
Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:
Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.
Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.
Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:
Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.