Rotten Tomatoes skoru 100: Netflix izleyicileri öve öve bitiremedi

"Gerçekten de insanların söylediği kadar iyi"

Blue Eyed Samurai, 45'er dakikalık 8 bölümden oluşuyor (Netflix)
Blue Eyed Samurai, 45'er dakikalık 8 bölümden oluşuyor (Netflix)
TT

Rotten Tomatoes skoru 100: Netflix izleyicileri öve öve bitiremedi

Blue Eyed Samurai, 45'er dakikalık 8 bölümden oluşuyor (Netflix)
Blue Eyed Samurai, 45'er dakikalık 8 bölümden oluşuyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, yepyeni aksiyona övgüler yağdırarak Japon yapımının platformda gördükleri "en iyi dizi" olduğunu ileri sürüyor.

Dizinin yaratıcısı Amber Noizum'un "Kill Bill, Yentl'le buluşuyor" diye tanımladığı Blue Eyed Samurai, Mizu adında melez bir kılıç ustasının ardında bıraktığı kanlı intikam izlerini takip ediyor.

Eleştirmenleri de hayran bıraktı

Netflix, 18 yaşından büyükler için uygun olduğunu belirttiği dizinin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Edo dönemi Japonyası'nda dışlanmasına yol açanlardan intikam almaya yeminli genç bir savaşçı kendine kanlı bir yol çizer.

17. yüzyıl Japonya'sında geçen yeni anime dizisi, sadece izleyicileri değil eleştirmenleri de kendine hayran bıraktı.

Maya Erskine, Brenda Song, Kenneth Branagh ve George Takei gibi yıldızlar seslendirdiği dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puan alarak erişilmesi güç bir başarıya imza attı.

İzleyiciler, diziyi övmek için sosyal medyaya akın etti. Bir Twitter kullanıcısı, anime için "Blue Eye Samurai, Netflix'te izlediğim en iyi dizilerden biri" yorumunu yaptı ve ekledi:

Blue Eyed Samurai gerçekten de insanların söylediği kadar iyi. Güzel yazılmış ve çarpıcı bir şekilde canlandırılmış. İzlemeye değer.

"Bu gece uyuyacağımı sanmıyorum"

Bir başkası da benzer bir yorumda bulundu: 

Blue Eyed Samurai çok iyi, uzun zamandır bir dizi için bu kadar endorfin salgılamamıştım.

Bir izleyiciyse "Blue Eyed Samurai çıldırdı" diyerek ekledi:

Bu gece uyuyacağımı sanmıyorum.

Kısa sürede popüler olan dizi, gerçek olaylara dayanmıyor olsa da gerçek insanlardan esinlenilerek yaratıldı.

Dizinin hikayesinin ardında Logan ve Blade Runner 2049 gibi filmlerin senaryolarını kaleme alan Amber Noizumi ve Michael Green çifti yer alıyor. 

Independent Türkçe



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe