Yönetmen Stahelski, John Wick'in parmağını kesmesinin diğer anlamını açıkladı

Emekli tetikçi, eski aşkını hiç unutamadı

John Wick 3, gösterime girdiğinde aksiyon sahneleri ve Reeves'in performansıyla övgü dolu yorumlar almıştı (Lionsgate)
John Wick 3, gösterime girdiğinde aksiyon sahneleri ve Reeves'in performansıyla övgü dolu yorumlar almıştı (Lionsgate)
TT

Yönetmen Stahelski, John Wick'in parmağını kesmesinin diğer anlamını açıkladı

John Wick 3, gösterime girdiğinde aksiyon sahneleri ve Reeves'in performansıyla övgü dolu yorumlar almıştı (Lionsgate)
John Wick 3, gösterime girdiğinde aksiyon sahneleri ve Reeves'in performansıyla övgü dolu yorumlar almıştı (Lionsgate)

John Wick serisinin yönetmeni Chad Stahelski, Keanu Reeves'in hayat verdiği suikastçının üçüncü filmde parmağını kesmesinin sembolik bir anlam taşıdığını söyledi.

Sevilen aksiyon serisinin 2019'da vizyona giren filmi John Wick 3: Parabellum'da suikastçı, Yüksek Şura'nın en tepesindeki isim Elder'la buluşmak üzere çöle gidiyor ve ondan af diliyordu.

Buluşmaları sırasında parmağını kesen Wick, sadakatini göstermek adına biricik aşkı Helen'den hatıra kalan alyansını Elder'a sunmuştu.

Collider'a konuşan Stahaleski, John Wick'in parmağını kesme kararını, üçüncü filmin serinin son yapımı olacağını düşünmeleri nedeniyle aldıklarını açıkladı.

Fakat John Wick 4'ün çekilmeye karar verilmesinin ardından yapım şirketi Lionsgate'den bir arkadaşının, bir arkadaşının, "O parmak bizi s**ecek" dediğini aktaran Stahelski, "Evet, bu harika" diye yanıt verdiğini gülerek anlattı.

Nikah masasına bir daha oturmamak için parmak gitti

Stahelski ve Reeves'e göre feda edilen parmak, karakterin yeniden evlenmemesi ve başka bir alyans takamaması anlamına geliyor.

Stahelski, sözlerini şöyle sürdürdü:

Keanu ve ben sembolizmi seviyoruz. Mesele sadece alyansı vermek değil. Mesele, bir daha takmamak için alyansın bulunduğu parmağı kesmek.

Feda edilen parmak 4. bölümde de konu oldu

Son filmde John'un Yüksek Şura'ya karşı verdiği savaş perdeye yansımış, uğruna parmağından olduğu Elder'ı öldürmek ilk hedefi haline gelmişti.

Hedefine ulaştıktan sonra alyansını geri almayı başaran John'un özgürleşme savaşı, Bill Skarsgård'ın canlandırdığı Marquis de Gramont'la yaptığı düelloyu kazanmasıyla sona ermişti.

Fakat John daha sonra aldığı yaralara yenik düşerek hayatını kaybetmişti.

Öte yandan kayıp parmağa dair bir diğer önemli sembol de Clancy Brown'ın hayat verdiği Yüksek Şura'nın resmi temsilcisi Harbinger'da saklı.

Filmde Harbinger'ın, Wick'le aynı yaraya sahip olduğu görülüyor. 

Bu sahneyle, Harbinger'ın da Wick'e benzer bir şekilde Elder'a bağlılığını kanıtlamak zorunda kaldığı ima ediliyor.

Serinin ilk filmi 2014'te, ikinci filmi de 2017'de seyirciyle buluşmuştu.

John Wick 3: Parabellum dünya çapında 327 milyon dolar gişe hasılatı elde etmişti. 

John Wick 4, 436 milyon dolarla onu geçerek serinin en başarılı filmi oldu.

Öte yandan serinin 5. filminin çekilip çekilmeyeceğine dair belirsizlik sürüyor.

4. filmin sonuna rağmen Lionsgate, serinin 5. bölümle yola devam edeceğini duyurmuştu.

Yönetmen Stahelski ise, Wick'in hikayesini devam ettirme olasılığı konusunda daha temkinli davranmıştı.

Independent Türkçe, Collider, Screen Rant



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe