Üç yıllık gemi seyahati için İstanbul'a gelen yolcular ortada kaldı

Hayallerindeki seyahat için yüzbinlerce dolar masraf yapmışlardı

MV Lara diye adlandırılması planlanan 627 kamaralı geminin, 1266 yolcu kapasiteli olduğu belirtilmişti (Life at Sea Cruises)
MV Lara diye adlandırılması planlanan 627 kamaralı geminin, 1266 yolcu kapasiteli olduğu belirtilmişti (Life at Sea Cruises)
TT

Üç yıllık gemi seyahati için İstanbul'a gelen yolcular ortada kaldı

MV Lara diye adlandırılması planlanan 627 kamaralı geminin, 1266 yolcu kapasiteli olduğu belirtilmişti (Life at Sea Cruises)
MV Lara diye adlandırılması planlanan 627 kamaralı geminin, 1266 yolcu kapasiteli olduğu belirtilmişti (Life at Sea Cruises)

Lüks bir gemiyle üç yıllık dünya seyahati için yüzbinlerce dolara varan masraf yapan yolcu adaylarının hayalleri karaya oturdu.

İş insanı Vedat Uğurlu'nun kurduğu Miray Denizcilik'e bağlı Life at Sea Cruises, 30 Kasım'da başlaması planlanan seyahati yolcu gemisi eksikliği gerekçesiyle iptal ettiğini duyurdu.

Şirket 19 Kasım'da yaptığı açıklamada ücret iadesi sözü verdi.

7 kıta gezecek geminin ilk olarak 1 Kasım 2023'te İstanbul'dan demir alması planlanıyordu ancak bu kalkış daha sonra 11 Kasım'da Hollanda'nın Amsterdam kentine ertelendi.

Fakat bu erteleme son olmadı. Yeni kalkış tarihi 30 Kasım olarak güncellendi.

CNN'de 24 Kasım'da yayımlanan, "Üç yıllık gemi yolculuğu iptal edildi" başlıklı haberde, 17 Kasım'da şirketin eski CEO'su tarafından bu kalkışın da iptal edildiği belirtildi.

İstanbul'a gelenler dönecek bir evleri olmadığını belirtti

Öte yandan gemideki 111 kamara için rezervasyon yapan yolcuların bir kısmı kalkış tarihinden önce geldikleri için İstanbul'da kalmış durumda.

Bazı yolcular da hayallerindeki seyahati gerçekleştirmek için evlerini sattıkları ya da kiraya verdiklerini söyleyerek dönecek bir yerleri olmadığını belirtiyor.

CNN'de yer alan habere göre geri ödemelerin aralık ortasından itibaren taksitler halinde yapılacağını belirten şirket, iadelerin şubata kadar tamamlanacağını söyledi.

Şirket bununla birlikte, 1 Aralık'a kadar konaklama ve İstanbul'da mahsur kalan herkesin eve dönüş masraflarını da karşılamayı teklif etti.

Yolculardan biri, ödediği parayı geri alana kadar adını vermek istemediğini belirterek, "Şu anda gidecek hiçbir yeri olmayan birçok insan var. Bazılarının gidecek yeri planlayabilmesi için bile paraya ihtiyacı var" dedi.

Gemiyi Yunan şirketi satın aldı

Life at Sea Cruises, ABD'li yolcu şirketi Carnival Corp'un Alman ortağı AIDA Cruises'ın geçen yaz emekliye ayırdığı AIDAaura'yı satın almayı düşünüyordu.

Şirket, eylül sonuna kadar gemiyi yenilemeyi planlıyordu.

Fakat iki ayı bulan belirsizlikten sonra Yunan yolcu şirketi Celestyal Cruises, 16 Kasım'da AIDAaura'yı kendi filosuna kattığını duyurdu.

"O kadar büyük bir şirket değiliz"

Farklı bir şirkete satıştan birkaç gün önce istifa eden Life at Sea'nin eski CEO'su Kendra Holmes 17 Kasım'da 15 dakikalık bir video paylaştı.

Paylaştığı videoda şirket adına konuşmadığının altını çizen Holmes, seyahatin iptal edildiğini duyurdu.

Videonun yayımlanmasından iki gün sonra Uğurlu da iptalden dolayı üzgün olduğunu ancak paralarının gemiyi almaya yetmediğini açıkladı.

Ortadoğu'da son dönemde yaşanan huzursuzluk nedeniyle yatırımcıların vazgeçtiğini öne süren Uğurlu, Miray Denizcilik'in bir gemiye 40-50 milyon dolar verecek kadar büyük olmadığını belirtti.

Şirket, yolculuğu gerçekleştirmek için hâlâ başka alternatiflere baktığını ifade etti.

Uğurlu, 1 Aralık'ta sefere çıkamadıkları takdirde tüm yolculara başka bir seyahat tarihi teklif edeceklerini ya da paralarını iade edeceklerini söyledi. 

Şirket yolcularına bu yılın başlarında, denizde gerçek bir yaşam vaat ettikleri yolcularına 140 ülkede 382 limana ayak basma sözü vermişti.

En düşük kamaranın yıllığının 30 bin dolardan (86 bin Türk lirası) başladığı seyahatin fiyatı sunulan lüks ve konforla birlikte de artıyordu.

Independent Türkçe, CNN, Daily Mail



Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
TT

Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)

Ortaokula giden bir kız çocuğu "Göğsüm tamamen göründü ve utandım" yazarken bir diğeri "Kontrolden önce öğretmenimiz 'Üstünüzü ve sütyeninizi çıkarın' dedi. Yapmak istemesem de hayır diyemedim" diyor. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesinin ulaştığı bu ifadeler, 13 yaşındaki Japon öğrencilere ait. 

Asya ülkesindeki 5 ila 18 yaşlarındaki kız ve erkek öğrencilerin, vücutlarının üst kısmındaki tüm kıyafetleri çıkarmasını gerektiren sağlık kontrollerine karşı veliler harekete geçti. 

Bir araya gelen ebeveynler ve hak savunucuları, nisanda başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılından itibaren bu uygulamanın sonlandırılması için çağrı yapıyor. 

Bazı okullarda yapılan sağlık kontrollerinin kimseyi soymadan gerçekleştirildiğini vurguluyorlar. 

Anketler çoğu öğretmenin çıplak sağlık kontrolü uygulamasına karşı çıktığını ortaya koyarken öğrencilerdeyse oran daha çarpıcı: 12-16 yaşındaki katılımcıların yüzde 95,5'i kıyafetlerini çıkarmak zorunda kalmaktan rahatsız. 

Uzmanlar da bu olayın çocuklarda travmaya neden olabileceğini savunuyor. 

Eylemcilere tıpçılardan itiraz var. Pek çok sağlıkçı iyi bir kontrol için çocukların soyunması gerektiğini vurguluyor. 

Kobe Üniversitesi Hastanesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Kentaro Iwata'ysa "Başta yaşlılar olmak üzere doktorların çoğu muhafazakar ve yöntemlerini değiştirmek istemiyorlar" diyor. 

Eğitim Bakanlığı, mevcut öğretim yılı öncesinde "Öğrencilerin mahremiyetine ve duygularına dikkat edilsin" deyip kız ve erkek çocuklarının ayrı yerlerde kontrole girmesi gerektiğini söylese de eylemciler bunlara uyulmadığını ve daha net kurallar konması gerektiğini savunuyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Mainichi