Bilim cevaplıyor: Bebekliğimizi neden hatırlamıyoruz?

Bilim cevaplıyor: Bebekliğimizi neden hatırlamıyoruz?
TT

Bilim cevaplıyor: Bebekliğimizi neden hatırlamıyoruz?

Bilim cevaplıyor: Bebekliğimizi neden hatırlamıyoruz?

Neredeyse hiçbirimiz erken çocukluk günlerimizi hatırlamayız ve bu, ‘çocukluk amnezisi’ olarak bilinen bir olgudur. Peki neden bu anıları unutma eğilimindeyiz?

Bu muhtemelen o yaştaki beyinlerimizin henüz, bilgiyi anılar olarak bildiğimiz karmaşık sinirsel kalıplarda birleştirecek şekilde çalışmamasından kaynaklanıyor.

Küçük çocuklar o sırada ebeveynlerinin kimliği veya kişinin (lütfen) demesi gerektiği gibi gerçekleri hatırlar ve buna ‘anlamsal hafıza’ denir. Bununla birlikte 2 ve 4 yaşlarındaki çocuklarda belirli bir olayın ayrıntılarıyla ilgili olan ‘epizodik hafıza’ yoktur. Bu tür anılar beynin yüzeyinin veya korteksinin çeşitli kısımlarında depolanır.

Örneğin ses hafızası beynin her iki tarafındaki işitsel kortekste işlenirken, görsel hafıza arkadaki görsel korteks tarafından yönetilir. Beyinde hipokampus adı verilen ve tüm parçaları birbirine bağlayan bir alan vardır.

Şarku’l Avsat’ın Live Science sitesinden aktardığı habere göre Philadelphia’daki Temple Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Nora Newcombe, çocukların 2 ila 4 yaş aralığına kadar belirli bölümleri kaydetmede başarısız olabileceğini, çünkü bu dönemde hipokampusun bilgi parçalarını birbirine bağlamaya yeni başladığını belirtti. Ayrıca, bu yaş aralığından daha küçük çocuklarda, dünyanın nasıl çalıştığını yeni öğrendikleri bir dönemde olaysal hafızanın gereksiz derecede karmaşık olabileceğini söyledi. İlk iki yılın temel amacının anlamsal bilgi edinmek olduğunu düşündüğünü ve bu açıdan bakıldığında epizodik hafıza aslında dikkat dağıtıcı olabileceğini de sözlerine ekledi.

Ancak başka bir teori, aslında bu erken anıları çocukluğumuzda sakladığımızı ve yetişkin olduğumuzda bunları hatırlamakta zorlandığımızı öne sürüyor. Örneğin, Science Advances dergisinde 2023 yılında yayınlanan bir araştırma, ‘unutulmuş’ çocukluk anılarının, belirli anılarla ilgili sinir yollarının uyarılması sonucu yetişkin farelerde yeniden canlandırılabileceği sonucuna ulaştı.

Araştırmanın yazarları ilk olarak çocukluk çağındaki amneziyi etkileyebilecek gelişimsel faktörleri araştırmaya başladı. Otizm spektrum bozukluğu (ASD) özelliklerine sahip farelerin, erken yaşamlarına ait anıları hatırlayabildikleri sonucuna ulaşıldı.

Otizmin birçok nedeni bulunuyor ancak daha önce hamilelik sırasında annenin bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonuyla ilişkilendirilmişti. Bu nedenle araştırmacılar otizm spektrum bozukluğu olan fareler yapmak için hamilelik sırasında dişi farelerin bağışıklık sistemini uyardı. Bu bağışıklık aktivasyonu, beyinlerindeki uzman hafıza hücrelerinin boyutunu ve esnekliğini etkileyerek yavrularda erken dönem hafıza kaybının önlenmesine yardımcı oldu. Hücreler otizmi olmayan yetişkin farelerde optik olarak uyarıldığında unutulan anılar geri getirilebildi.

Bu yeni bulgular, hamilelik sırasında bağışıklık aktivasyonunun, doğuştan gelen unutmaya yönelik geçişlerimizi değiştiren bir beyin durumuna yol açtığını gösteriyor.

Çalışmanın ortak yazarı, İrlanda’daki Trinity College Dublin’de biyokimya profesörü olan Tomás Ryan çalışma ile ilgili yorumda bulunarak “Araştırma fareler üzerinde yapılmış olmasına ve henüz insanlarda uygulanmamış olmasına rağmen, otizm bağlamında genel bilişsel esnekliğin yanı sıra, çocuk gelişimi boyunca hafıza ve unutmaya ilişkin anlayışımızı geliştirmek için önemli çıkarımlara sahip” ifadelerini kullandı.



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature