Türkiye'nin ilk mağara kiliselerinden Cehennemağzı, inanç turizmiyle adından söz ettirmek istiyor

Zonguldak'ın Karadeniz Ereğli ilçesinde 22 yıl önce ziyarete açılan Cehennemağzı Mağaraları, Yunan mitolojisindeki önemi ve Roma Dönemi'ne ait gizli ibadet yerleriyle dikkati çekiyor

Cehennemağzı Mağaraları 22 yıl önce ziyarete açıldı (AA)
Cehennemağzı Mağaraları 22 yıl önce ziyarete açıldı (AA)
TT

Türkiye'nin ilk mağara kiliselerinden Cehennemağzı, inanç turizmiyle adından söz ettirmek istiyor

Cehennemağzı Mağaraları 22 yıl önce ziyarete açıldı (AA)
Cehennemağzı Mağaraları 22 yıl önce ziyarete açıldı (AA)

Anadolu Ajansının (AA) "Türkiye'nin Mağaraları" dosya haberinin 18. bölümünde Karadeniz Ereğli'deki Cehennemağzı Mağaraları'nın mitolojik ve tarihi önemi ele alındı.

Mitolojiye göre Herkül'ün kendisine verilen 12 görevden sonuncusunu yerine getirdiği yer olan Cehennemağzı Mağaraları, Karadeniz Ereğli Müzesi'ne bağlı ören yeri olarak turizme katkı sunuyor.

İnönü Mahallesi'nde yan yana sıralanmış 3 mağaradan oluşan yapıdaki Kilise Mağara'nın, Hristiyanlığın yayıldığı ilk yıllarda gizli ibadet yeri olarak kullanıldığı biliniyor.

Mağara içindeki sütunlar, sütun başlıkları, mozaik döşeme ve kandil yuvaları, mağaranın paganizmin egemen, Hristiyanlığın ise yasak olduğu dönemde ilk Hristiyanlarca gizli ibadet merkezi olarak kullanıldığının kanıtı olarak gösteriliyor.

İnsan elinden çıktığı taşçı kalem izlerinden anlaşılan ve 400 metrekarelik alanı kaplayan Koca Yusuf Mağarası da iki "fil ayağıyla" destekleniyor.

Kilise ve Koca Yusuf mağaralarına su sarnıcı görevi gören, zemini taban suyuyla kaplı Ayazma Mağarası'nın batısında ise büyük gölet bulunuyor. Roma ve Bizans Dönemi'nde kullanılan mağaranın, suyu kutsal sayıldığından Ayazma adını aldığı tarihi kaynaklarda geçiyor.

Mitolojik anlatımlarda yer alması ve Hristiyan dünyasına hitap eden özellikleri bünyesinde barındırmasıyla ilgi gören mağaraları, her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.

"Türkiye'deki en eski mağara kiliselerden biri"

Karadeniz Ereğli Müze Müdürü Ahmet Mercan, AA muhabirine, mağaranın tarihi açıdan önemli olduğunu söyledi.

Mağaranın görülmeye değer bir yer olduğunu dile getiren Mercan, "Mağara, Roma Dönemi'nde Hristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde kullanılması özelliğiyle Türkiye'deki en eski mağara kiliselerden biridir. İnanç turizminde yer edinmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Mağaranın her yıl binlerce turist ağırladığını belirten Mercan, ziyaretçi sayısının yıl sonuna kadar 50 binlere ulaşmasını beklediklerini ifade etti.

(AA)
(AA)

"Anadolu'daki inanç turizminin erken örneklerinden biri"

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Öztürk de çok sayıda insanın asırlar boyunca bu bölgeye gelerek, burada görevlendirilen kahin-rahipler aracılığıyla "gelecekten haber almak, olumsuzluklara karşı korunmak için dua metinleri yazdırdığını ve kaybettikleri yakınlarının ruhlarıyla iletişim kurmaya çalıştığını" anlattı.

Öztürk, mağaraların, bu yönüyle Anadolu'daki inanç turizminin erken örneklerinden birisi olarak değerlendirebileceğini söyledi.

"Eldeki arkeolojik kalıntılardan anlaşıldığı kadarıyla bu mağaralar, Hristiyanlık inancının henüz yasak olduğu milattan sonra 1. yüzyıldan 4. yüzyılın başlarına kadar bölgedeki ilk Hristiyan cemaatlerin gizli tapınmalarına da ev sahipliği yapmıştır." diyen Öztürk, bölgenin bu yönüyle Hıristiyanlar açısından önemli cazibe merkezi haline geldiğini kaydetti.

(AA)
(AA)

Öztürk, mağaraların "Herakleia Kenti ve Cehennemağzı Mağaraları" adıyla bilindiğine değinerek, "Mistik özelliğe sahip mağaralar, Anadolu'daki önemli inanç merkezlerinden biri olarak, tüm Antik Çağ boyunca Roma Dönemi'nin sonuna kadar bu özelliğini korumuştur." diye konuştu.

Mağarayı ziyaret edenlerden Şenol Alaca, Sivas'tan geldiğini, mağarayı çok beğendiğini ve herkesin görmesi gerektiğini dile getirdi.

(AA)
(AA)

Mitolojiye göre Cehennemağzı Mağaraları

Mitolojik öyküye göre, insanın doğaya karşı yenilmez dayanma ve saldırma gücünü simgeleyen Herkül, Argolis Kralı Eurystheus'un kendisine verdiği 12 görevden sonuncusunu yerine getirmek için efsanevi altın postu aramak üzere yola çıkan gemicilerle Ereğli'ye gelir.

Üç mağaradan oluşan Cehennemağzı Mağaraları'ndan yer altı tanrısı Hades'in yönettiği, hiçbir ölümlünün geri dönemeyeceği "Ölüler Ülkesi"ne inen Herkül, bu ülkenin bekçisi üç başlı ve yılan kuyruklu köpek Kerberos'u, Olimpos tanrıları Hermes ve Athena'nın yardımıyla kaçırır.

Herkül, yeryüzüne çıkardığı Kerberos'u, Kral Eurystheus'un korkması üzerine Cehennemağzı Mağaralarından "Ölüler Ülkesi"ne geri götürür.



Meşhur korku serisine 6. film: Vizyon tarihi belli oldu

2010 yapımı ilk film, 1,5 milyon dolarlık bütçeyle dünya çapında 100 milyon dolar hasılat elde etmişti (FilmDistrict)
2010 yapımı ilk film, 1,5 milyon dolarlık bütçeyle dünya çapında 100 milyon dolar hasılat elde etmişti (FilmDistrict)
TT

Meşhur korku serisine 6. film: Vizyon tarihi belli oldu

2010 yapımı ilk film, 1,5 milyon dolarlık bütçeyle dünya çapında 100 milyon dolar hasılat elde etmişti (FilmDistrict)
2010 yapımı ilk film, 1,5 milyon dolarlık bütçeyle dünya çapında 100 milyon dolar hasılat elde etmişti (FilmDistrict)

5. Ruhlar Bölgesi (Insidious) filminin vizyona girmesinden yalnızca iki yıl sonra, serinin yeni halkasının çekimleri tamamlandı. Merakla beklenen korku filmi, 2026 yazında izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor.

Haber, serinin resmi X hesabı üzerinden "Bir sonraki Ruhlar Bölgesi filminin çekimleri tamamlandı. Ağustosta görüşürüz" mesajıyla duyuruldu. Bu paylaşıma göre korku serisinin yeni filmi Ağustos 2026'da vizyona girecek.

6. film, Mayıs 2024'te vizyona giren Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı'nın (Insidious: The Red Door) gişedeki büyük başarısının ardından resmen onaylanmıştı. 

Çekimler Eylül 2025'te Avustralya'nın Melbourne kentinde başlamıştı. Ancak hikaye, ABD'nin New England bölgesinde geçiyor.

Serinin resmi X hesabı, filmin 21 Ağustos 2026'da vizyona gireceğini açıkladı.

Daha önce, gişe canavarı serinin son halkasının 29 Ağustos 2025'te gösterime gireceği duyurulmuş ancak vizyon tarihi ertelenmişti.

Serinin 6. filmini Jacob Chase yönetti. Chase, Instagram hesabında şu ifadeleri paylaştı:

Oyuncu kadrosuna ve ekibe, her bir kareye gösterdikleri özen için inanılmaz derecede minnettarım.

Seriye yeni katılan Chase, görünüşe göre Ruhlar Bölgesi'nin yaratıcısı James Wan'ın onayını da almış durumda. Wan, paylaşımın altına şu yorumu yazdı:

Tebrikler Jacob. Artık ailenin bir parçasısın!

Seri 2010’da başladı

Ruhlar Bölgesi serisi ilk olarak 2010'da, Wan'ın yönetmenliğinde vizyona giren filmle başlamıştı. Patrick Wilson ve Rose Byrne, oğulları komaya girdikten sonra onun bedeni aracılığıyla astral düzlemdeki kötü ruhların dünyasına açılan bir çifti canlandırmıştı.

2013'te Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2 (Insidious: Chapter 2) vizyona girdi. Ardından Bölüm 3 (Insidious: Chapter 3), Ruhlar Bölgesi: Son Anahtar (Insidious: The Last Key) ve Kırmızı Kapı'yla seri 5 filme ulaşmıştı.

Yeni filmde kimler var?

Ruhlar Bölgesi 6 hakkında çok fazla bilgi paylaşılmadı. Ancak Patrick Wilson ve Rose Byrne'ün bu kez kadroda yer almadığı düşünülüyor. Bu da serinin yeni bir yöne evrileceğini gösteriyor.

Serinin sevilen karakteri medyum Elise Rainier'ı canlandıran Lin Shaye ise geri dönüyor. Elise ve onun paranormal araştırma ekibi, bu kez başka bir "lanetli aileye" yardım edecek gibi görünüyor.

Filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Brandon Perea, Amelia Eve, Maisie Richardson-Sellers, Sam Spruell, Island Austin ve Laura Gordon yer alıyor.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant


Rusya'daki internet kısıtlamaları: Dijital gulag

Runet Monitor'ın verilerine göre salı günü Rusya'nın 57 bölgesinde mobil internette kesintiler yaşandı (AFP)
Runet Monitor'ın verilerine göre salı günü Rusya'nın 57 bölgesinde mobil internette kesintiler yaşandı (AFP)
TT

Rusya'daki internet kısıtlamaları: Dijital gulag

Runet Monitor'ın verilerine göre salı günü Rusya'nın 57 bölgesinde mobil internette kesintiler yaşandı (AFP)
Runet Monitor'ın verilerine göre salı günü Rusya'nın 57 bölgesinde mobil internette kesintiler yaşandı (AFP)

Ukrayna savaşı Rusya'daki gündelik hayatı da etkilerken internet erişimi de zaman zaman engelleniyor.

Kartla ödeme yapma, taksi çağırma ve navigasyon kullanımında yaşanan sorunlar gündelik hayatı zorlaştırıyor. 

Yetkililer, Ukrayna'nın drone saldırılarına karşı önlem alma gibi gerekçeler öne sürüyor. Zira Kiev yönetiminin gönderdiği insansız hava araçları, yerel mobil ağları kullanarak yolunu buluyor.

YouTube, WhatsApp ve Telegram gibi Batı merkezli platformlara erişilememesinden şikayetçi olan pek çok kişi de Sovyetler Birliği'ndeki çalışma kamplarına işaret ederek ülkenin internetini "dijital gulag" diye niteliyor. 

Rusya'da VPN'in yasaklanması da gündemde. 

Anketler özellikle gençlerin bu durumdan çok rahatsız olduğunu gösteriyor. 

Washington Post, "Ruslar savaş dönemindeki internet kesintilerini toplum önünde aldırış etmeyerek özeldeyse öfkeyle karşılıyor" başlıklı haberinde, halkın tepkisinin zamanla azalarak teslimiyete dönüştüğünü bildiriyor. 

Cezalandırılmaktan korkarak internet kısıtlamalarına açıkça karşı çıkamayan Rusya yurttaşları nakit para taşıyıp farklı operatörlere sahip birden fazla telefon kullanarak sorunları azaltmaya çalışıyor. 

d
İnternetin kontrolünden sorumlu devlet birimi, bu hafta internetsiz yaşamın güzelliklerini öven bir çizim yayımladı (Roskomnadzor)

Diğer yandan devletin kontrol ettiği Max gibi uygulamalar, gözetim endişelerini büyütüyor. Moskova çarşamba yaptığı duyuruda tüm yerleşim yerlerinin sohbet gruplarının yıl sonuna kadar Max'e geçmesi gerektiğini vurguladı. 

Muhalif siyasetçi Boris Nadezhdin, "Max'in çok kötü bir ünü var. İnsanlar Max sayesinde yetkililerin sizi takip edebileceğini, ne yazdıysanız görebileceğini, ne söylerseniz duyabileceğini düşünüyor" diyor. 

İnternet kontrolünü Sovyetler Birliği'ndeki taktiklere benzeten muhalifler, Moskova'nın yurttaşların toplu eylem kapasitesine darbe vurduğunu ve onları korkuttuğunu söylüyor. 
Independent Türkçe, Washington Post, AP


Anthony Hopkins, Jodie Foster söylentisini açıklığa kavuşturdu

Anthony Hopkins ve Jodie Foster, Kuzuların Sessizliği'nde (Twentieth Century Fox)
Anthony Hopkins ve Jodie Foster, Kuzuların Sessizliği'nde (Twentieth Century Fox)
TT

Anthony Hopkins, Jodie Foster söylentisini açıklığa kavuşturdu

Anthony Hopkins ve Jodie Foster, Kuzuların Sessizliği'nde (Twentieth Century Fox)
Anthony Hopkins ve Jodie Foster, Kuzuların Sessizliği'nde (Twentieth Century Fox)

Anthony Hopkins, Oscar ödüllü Kuzuların Sessizliği'ndeki (The Silence of the Lambs) rol arkadaşı Jodie Foster'la sette anlaşamadıkları yönündeki söylentileri "tanıtım saçmalığı" diye nitelendirerek yalanladı.

1991 yapımı korku-gerilim filminde Foster, kimliği tespit edilemeyen bir katili yakalamak için hapisteki yamyam katil Dr. Hannibal Lecter'dan yardım istemek zorunda kalan çaylak FBI ajanı Clarice Starling'i canlandırıyordu. Her iki oyuncu da performanslarıyla Oscar kazanmıştı. Foster, filmin yapım aşamasında Hopkins'ten korktuğunu uzun zamandır itiraf ediyordu ancak Hopkins şimdi bunun aşırıya kaçtığını öne sürüyor.

Hopkins, Armchair Expert with Dax Shepard podcast'inin son bölümünde, "Jodie'yle tanıştım ve çok nazikti" dedi.

Ortalıkta Jodie'nin bana hiç söylemediği sözler dolanıyor. Bu doğru değil. Epey arkadaş canlısıydık. Ürkütücü bir şey yoktu. Bu tanıtım saçmalığı.

Ancak 2021'de Foster, ikilinin sette makul bir mesafeyi koruduğunu söylemişti.

Variety'ye, "Masabaşı okumadan önce çok fazla konuşmadık" demişti.

Ve Hannibal Lecter halini aldığında odada bir ürperti hissettim. Bir bakıma, ondan sonra birbirimizle konuşmaktan neredeyse çok korkuyorduk.

2016'da The Graham Norton Show'a katıldığı sırada da Foster benzer bir şey söylemiş, "[Hopkins'le] hiç konuşmadım. Korkutucuydu" demişti.

Son zamanlarda Hopkins, hayatını ve kariyerini, özellikle de kızından uzak kalışını anlattığı anı kitabı We Did OK, Kid'in tanıtımını yapıyor.

Kitabın bir yerinde Foster'la ilişkisi hakkında yazıyor ve ikilinin "çekimler sırasında, şüphesiz senaryonun gücünden kaynaklanan, onları adeta bir kedi-fare oyununa sürükleyen tuhaf bir mesafe hissi" yaşadıklarını itiraf ettiğini yazıyor. Ancak ikilinin, çekimler sonrasında karşılaştıkları her yerde iyi anlaştıklarını da belirtiyor.

The Independent'tan Louis Chilton, anı kitabına dair incelemesinde, "We Did OK, Kid"in Hopkins'in kitap boyunca göz ardı edilen film kariyerine "sinir bozucu derecede az yer verdiğini" yazdı.

Independent Türkçe