Büyük reklamverenlerin çekilmesi X’i ne ölçüde etkileyecek?

Milyarder Elon Musk'ı "X" platformu logosunun yanında gösteren kompozit bir görsel (AFP)
Milyarder Elon Musk'ı "X" platformu logosunun yanında gösteren kompozit bir görsel (AFP)
TT

Büyük reklamverenlerin çekilmesi X’i ne ölçüde etkileyecek?

Milyarder Elon Musk'ı "X" platformu logosunun yanında gösteren kompozit bir görsel (AFP)
Milyarder Elon Musk'ı "X" platformu logosunun yanında gösteren kompozit bir görsel (AFP)

Amerikalı milyarder Elon Musk'ın, sahibi olduğu "X" platformunu (eski adıyla Twitter) boykot ettiklerini açıklayan reklamverenlere yönelik sözlü saldırısı, bir grup uzmanın bu boykot sonucunda sosyal ağın iflas etme olasılığına dikkat çekmesi nedeniyle sosyal ağı giderek daha fazla zayıflama tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor.

Yaklaşık iki hafta önce Amerikalı milyarder, X’te Yahudileri beyazlara karşı nefreti körüklemekle suçlayan bir gönderiyi onayladıktan sonra uluslararası alanda şiddetli tepkilerle karşılaşmış ve antisemitizmle suçlanmıştı. Musk söz konusu paylaşımla ilgili olarak "asıl gerçek" yorumunda bulunmuştu.

Bunun sonucunda aralarında Apple, Walt Disney, Warner Bros Discovery ve Comcast'in bir yan kuruluşu olan NBCUniversal'ın da bulunduğu büyük Amerikan şirketleri "X" web sitesindeki reklamlarını geçici olarak durdurdu.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Musk, New York'ta düzenlenen "DealBook" zirvesi sırasında sert bir dil kullanarak antisemitizmle suçlanmasının ardından X’e reklam vermeyi durduran şirketlere tepki gösterdi. Amerikalı milyarder para ile şantaj yapılmasını reddettiğini ifade etti.

Ayrıca hayranlarının da aynı şekilde bu reklamverenleri boykot edeceğini ima etti.

Ancak reklamverenlerin çekilmesinin "X" platformunu öldürebileceğini ve iflas etmesine neden olabileceğini de kabul etti. Ayrıca Yahudilerin beyazlara karşı nefreti körüklediğine ilişkin yorumu için özür diledi ve bunu "platformda yaptığım en aptalca şey olmasa bile en aptalca şeylerden biri" olarak nitelendirdi.

New York Times, reklamverenlerin göçünün X'e bu yıl 75 milyon dolara mal olabileceğini bildirirken, İngiliz BBC, X'in geçen yılki gelirlerinin yaklaşık yüzde 90'ının reklamlardan geldiğini belirtti.

Pazarlama danışmanlığı firması Ebiquity'nin müşteri sorumlusu Mark Jay, reklam vermeyi bırakan şirketlerden herhangi birinin tekrar X'e döneceğine dair bir işaret olmadığını söyledi.

"Kimse oraya yeniden yatırım yapmak için bir strateji geliştirmedi" diye ekledi.

Pazarlama danışmanlığı firması AJL Advisory'den Lou Pascalis ise Musk'ın reklamverenlere hakaret etmesinin ve onlara küfürle saldırmasının onları platforma geri dönmekten tamamen uzaklaştıracağını söyledi.

Insider Intelligence'dan Jasmine Enberg ise, "X, faturalarını ödeyen şirketlere saldırmanın işin iyi işlemesi için faydalı olmadığını anlamak için uzman olmaya gerek yok. Reklamverenlerin sosyal ağlarda yürüttüğü boykot kampanyalarının çoğunun kısa ömürlü olduğunu, ancak bu boykotun sürebileceğini fark etmiş olabilirsiniz.” açıklamasını yaptı.

Geçtiğimiz Nisan ayında Musk, BBC'ye verdiği bir röportajda reklamcılıktan bahsederken "X" için ücretli aboneliklerin reklam parasının yerini almayacağını söyledi.

Musk, "Yılda 100 dolara abone olan bir milyon insanınız varsa, bu 100 milyon dolar demektir," dedi. "Bu gelir akışı, reklamların getirdiğine kıyasla oldukça küçük."

BBC, Musk'ın X’i iflastan kurtarmak için birkaç seçeneği olduğunu söylüyor.

Musk ayrıca daha düşük faizli ödemeler için bankalarla yeniden pazarlık yapmayı deneyebilir. Ancak yeniden müzakere başarısız olursa, iflas tek seçenek olabilir ve bu noktada bankalar X'in yönetiminde bir değişiklik için baskı yapmaya çalışabilir.

Uzmanlar çarşamba günü Musk, sert bir tavırla, eski Twitter şirketinin mali sıkıntıya girmesi halinde, bunu yapmak için yeterli kapasiteye sahip olsa bile şirketi kurtarmayacağını ima etti. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre uzmanlar "Eğer şirket reklamverenlerin boykotu nedeniyle başarısız olursa, iflas edecektir" dedi.



Cannes'da rekor satın alma: Heyecanla beklenen filmin hakları MUBI'de

Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
TT

Cannes'da rekor satın alma: Heyecanla beklenen filmin hakları MUBI'de

Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)

Lynne Ramsay imzalı Die, My Love'ın ABD ve birçok ülkedeki haklarını MUBI satın aldı. Anlaşmanın toplam değerinin yaklaşık 24 milyon dolar olduğu belirtildi. Başrollerini Jennifer Lawrence ve Robert Pattinson'ın paylaştığı film, Cannes Film Festivali'nde cumartesi akşamı yapılan dünya prömiyerinin ardından 9 dakika ayakta alkışlanmıştı. 

İştahlı alımlarıyla bilinen ve Türk girişimci Efe Çakarel tarafından kurulan MUBI, filmin hem ABD içi hem de uluslararası gösterim haklarını aldı. Edinilen bilgilere göre, anlaşmanın yaklaşık 23-24 milyon dolar civarında olduğu, filmin 1500 salonda 45 günlük vizyon garantisiyle gösterime gireceği aktarıldı. 

Aralarında Türkiye de var

Gösterim hakları satın alınan ülkeler arasında Britanya, İrlanda, Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya, İspanya, Türkiye, Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda da bulunuyor. Bu alım, yılın Cannes'da gerçekleşen ilk büyük satış anlaşması ve MUBI tarihindeki en büyük satın alma olarak kayda geçti.

Ariana Harwicz'in 2017 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan Die, My Love, doğum sonrası depresyona giren genç bir annenin psikoz sürecini konu alıyor. Lynne Ramsay'nin sinema uyarlaması, Amerikan taşrasında geçiyor. Filmde Jennifer Lawrence, yeni doğum yapmış, sevgi ve delilik arasında sıkışmış bir kadını canlandırıyor. Onun bu haline kayıtsız kalan eşiniyse Robert Pattinson oynuyor. Ramsay, Cannes'a son olarak 2017'de Joaquin Phoenix'li Hiçbir Zaman Burada Değildin'le (You Were Never Really Here) katılmış ve En İyi Senaryo Ödülü'nü kazanmıştı.

Filmin dün gerçekleşen basın toplantısında konuşan Jennifer Lawrence, kendi annelik deneyimi ve doğum sonrası yaşadığı duyguları da paylaştı. "İlk çocuğumu yeni doğurmuştum ve doğum sonrası döneme benzeyen başka bir şey yok" diyen Lawrence, sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

Bu süreç insanı son derece yalnızlaştırıyor. Yoğun kaygı ve ağır depresyon, nerede olursanız olun sizi toplumdan koparıyor. Kendinizi yabancı gibi hissediyorsunuz.

Eleştirmenler Lawrence'ın filmdeki performansına övgüler yağdırıyor. Deadline, "Amerika, Jennifer Lawrence'ın ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu çok iyi biliyor. Bu performans onun 5. Oscar adaylığı olabilir" ifadelerini kullanırken, Guardian'dan Peter Bradshaw şöyle yazmıştı:

Lawrence, eşinin sadakatsizliğiyle bipolar bozukluğu daha da ağırlaşan bir kadını canlandırırken müthiş bir performans sergiliyor. Ramsay'nin yönetimiyse son derece güçlü.

Independent Türkçe, Deadline, Variety, Guardian