52 yıl boyunca firari olan banka soyguncusunun kızı: "Sıkıcı biriydi"

Sırra kadem bastıktan sonra evlendiği eşi ve çocukları geçmişe dair hiçbir şey bilmiyormuş

Conrad'ın soygununa ait belgeler, fotoğraflar ve hakkında çıkan arama kararları (AP)
Conrad'ın soygununa ait belgeler, fotoğraflar ve hakkında çıkan arama kararları (AP)
TT

52 yıl boyunca firari olan banka soyguncusunun kızı: "Sıkıcı biriydi"

Conrad'ın soygununa ait belgeler, fotoğraflar ve hakkında çıkan arama kararları (AP)
Conrad'ın soygununa ait belgeler, fotoğraflar ve hakkında çıkan arama kararları (AP)

ABD'de 54 yıl önce banka soyduktan sonra kayıplara karışan ve gerçek kimliği iki yıl önce öldüğünde ortaya çıkan Theodore John Conrad'ın kızı Ashley Randele, babası hakkında bilinmeyenleri anlattı.

Theodore John Conrad, Temmuz 1969'da Oregon'da veznedar olarak çalıştığı bankanın kasasını boşaltmıştı.

Kese kağıdına sakladığı 215 bin dolarla sırra kadem basan Conrad, o saatten sonra Thomas Randele adını kullanmaya başlamıştı. Bu paranın değeri, bugün 1,7 milyon doları buluyor.

Arkadaşları Conrad'ın, Steve McQueen'in zengin bir iş insanının eğlence için Boston'da bir banka soygununu örgütlediği 1968 tarihli The Thomas Crown Affair (Kibar Soyguncu) isimli filminden çok etkilendiğini söylemişti.

Soygundan sonraki 52 yıl boyunca Boston'da yaşayan Conrad'ın eşi ve çocukları hakkında hiçbir şey bilmiyordu.

Ta ki akciğer kanserine yakalanan Conrad, ölüm döşeğinde tüm gerçeği paylaşana kadar.

Conrad'ın ölümüne 6 hafta kala anlattıkları karşısında şoke olduğunu dile getiren Randele, Smoke Screen: My Fugitive Dad adlı podcast yayınında babasıyla son günlerini anlattı.

"Tüm hayatımı sorguladım"

Messenger'a verdiği röportajda, soygunu öğrendikten sonra "Hayatım boyunca tanıdığım bu kişi kim?" diye kendine soru sorduğunu belirten Ashley, şunları söyledi:

Şoke ediciydi ve bunu anlamam birkaç dakikamı aldı. En açık anlamıyla o tipik, şehrin dışında yaşayan, sıkıcı bir babaydı.

71 yaşında ölen babasının kendisine, "Buraya taşındığımda adımı değiştirmek zorunda kaldım ve polis muhtemelen hâlâ beni arıyordur" dediğini aktaran Randele, babasının kendisiyle dalga geçtiğini düşündü.

Randele, bir süre sonra babasının gerçek adını itiraf ettiğini belirterek onu Google'da arattığını ve gerçekle yüzleştiğini söyledi.

Olayı annesi Kathy'e anlattığında kadının şok olduğunu söyleyen Ashley, "10 dakika boyunca aralıksız 'Aman tanrım' deyip durdu" dedi.

Tom'un kimliği hakkında herhangi bir şey bilmeyen yakın arkadaşları da onun ağzından kerpetenle laf alındığını söyledi.

Arkadaşı Brad Anthony, "Kötü bir çocukluk geçirmiş olabileceğini ve bununla ilgili konuşmak istemediğini düşündüm" ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature