MR'a silahla giren kadın kalçasından vuruldu

"Hasta sağ kalça bölgesinden kurşun yarası aldı"

MR, röntgen cihazlarının aksine radyasyon içermiyor (Pixabay)
MR, röntgen cihazlarının aksine radyasyon içermiyor (Pixabay)
TT

MR'a silahla giren kadın kalçasından vuruldu

MR, röntgen cihazlarının aksine radyasyon içermiyor (Pixabay)
MR, röntgen cihazlarının aksine radyasyon içermiyor (Pixabay)

ABD'de 57 yaşındaki bir kadın, MR cihazına tabancayla girince poposundan vuruldu.

Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) kayıtlarına göre, kimliği açıklanmayan Wisconsinli, haziranda doktor muayenesi sırasında dolu bir silahı MR cihazına gizlice soktu.

Ancak makinenin güçlü mıknatısları devreye girince silah ateşlendi ve kurşun kadının poposuna isabet ederek sonra yeniden dışarı çıktı.

Hastaların uzun adıyla manyetik rezonans görüntüleme cihazına kesinlikle metal bir maddeyle girmemesi gerekiyor.

Çünkü cihazın son derece güçlü mıknatısları var. Bu mıknatıslar, hastanın üzerindeki metal parçaları cihaza doğru çekiyor.

MR cihazı, içine giren canlının dokularındaki hidrojen atomlarının yoğunluklarına ve hareketlerine göre görüntü oluşturuyor.

Cihaz, hastaya radyofrekans akımı göndererek vücudun hidrojen atomlarının çekirdeklerindeki protonları uyarıyor.

Böylece elde edilen sinyaller bilgisayarda siyah beyaz görüntülere dönüştürülüyor.

Bu da söz konusu ABD'li hastanın ateşli silahla bu cihaza girmesinin son derece tehlikeli olduğu anlamına geliyor.

Nitekim hastanelerin ilgili görüntüleme birimlerinde görevlendirilen sağlık personeli hastalara metalik eşyayla cihaza girmemeleri yönünde uyarıda bulunuyor.

Öte yandan söz konusu kadının MR odasına nasıl silah getirdiği bilinmiyor.

Temmuz ayında kadının sigorta şirketi tarafından FDA'ya sunulan raporda hastanın metal nesnelere karşı rutin bir taramadan geçirildiği ve içeri girmeden önce üzerinde hiçbir şey bulunamadığı belirtildi.

Raporda, "Hasta sağ kalça bölgesinden kurşun yarası aldı" ifadelerine yer verildi:

Hastayı muayene eden doktorlar, kalçadaki giriş ve çıkış deliklerinin çok küçük ve yüzeysel olduğunu, yalnızca deri altı dokuya nüfuz ettiğini belirledi.

Poposundan vurulan hastaya derhal müdahale edildiği ve hastanın durumunun iyi olduğu bildirildi.

Independent Türkçe



Ölüme meydan okuyan milyarder vücudundaki "sıvı altını" değiştirdi

47 yaşındaki Bryan Johnson, daha uzun süre genç kalabilmek amacıyla "toplu plazma değişimi" yaptırdı (Bryan Johnson/Instagram)
47 yaşındaki Bryan Johnson, daha uzun süre genç kalabilmek amacıyla "toplu plazma değişimi" yaptırdı (Bryan Johnson/Instagram)
TT

Ölüme meydan okuyan milyarder vücudundaki "sıvı altını" değiştirdi

47 yaşındaki Bryan Johnson, daha uzun süre genç kalabilmek amacıyla "toplu plazma değişimi" yaptırdı (Bryan Johnson/Instagram)
47 yaşındaki Bryan Johnson, daha uzun süre genç kalabilmek amacıyla "toplu plazma değişimi" yaptırdı (Bryan Johnson/Instagram)

18 yaşına dönmeyi hedefleyen multimilyoner bir biyo-hacker, biyolojik saatini geri döndürmek için yaptığı son girişim kapsamında kanındaki "sıvı altın" plazmayı değiştirdi.

Yaşlanmayı geciktirmek için yılda tahmini 2 milyon dolar harcadığını iddia eden 47 yaşındaki Bryan Johnson, vücudundaki "doğal olmayan kirleticileri" temizlemek için "toplu plazma değişimi" (TPE) diye bilinen bir prosedürden geçti.

Amerikalı Johnson'ın plazması çıkarıldı ve yerine dokuların büyümesini ve onarılmasını sağlayan doğal protein bazlı albümin maddesi enjekte edildi. Uzmanlar bu işlemi insanın yağının değiştirilmesine benzetiyor.

Plazma, trombositlerin, kırmızı kan hücrelerinin ve beyaz kan hücrelerinin vücutta taşınmasını sağlayan madde. Enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olan antikorlar içeriyor ve kişiyi daha uzun süre sağlıklı tutuyor.

Servetini teknoloji girişimcisi olarak kazanan Johnson sosyal medyada şunları yazdı:

TPE vücudumdaki tüm plazmayı alıyor ve yerine albümin koyuyor. Terapinin amacı vücudumdaki toksinleri atmak. Kanıtlar ortaya çıkmaya başladı.

Uzun ömür arayışındaki Johnson aynı zamanda sıkı bir vegan diyeti uyguluyor, kapsamlı takviyeler alıyor ve cildi tonlamaya ve gençleştirmeye yardımcı olduğuna inanılan mavi ışığa maruz kalmak gibi çeşitli günlük terapilere katılıyor.

Görünüşe göre bu, doktorunun "şimdiye kadar gördüğü en temiz" diye tanımlanan plazmasına sözkonusu tepkiyi vermesinde rol oynadı.

Johnson, değişim için nasıl hazırlandığını açıklarken şunları yazdı:

Normalde yaptığımız gibi, bu tedaviden önce toksinler de dahil yaşlanma hızı, organ yaşları, mikroplastikler ve diğer birçok biyolojik belirteç gibi bir dizi temel ölçüm yaptık. Toplamda 6 tedavi uygulayacağım. 9 yıldır TPE yapan operatör, plazmamın şimdiye kadar gördüğü en temiz plazma olduğunu söyledi. Hem de açık ara. Bunu anlayamadı.

xcdvf
Biyo-hacker, plazmasının temizliğiyle operatörü etkilediğini iddia ediyor (Bryan Johnson/Instagram)

Johnson'a göre, doktor plazmasından o kadar etkilenmiş ki, onu atmaya "kıyamamış" ve "sıvı altını" "dünyada iyi şeyler yapabilmek" için saklamış.

Johnson'ın plazmasının potansiyeli, oğlundan 1 litre bağış aldıktan sonra biyolojik yaşının 25 yıl düştüğünü iddia eden babası tarafından zaten kullanılıyordu.

Bunun benim süper plazmamdan mı yoksa onun plazmasının alınmasından mı kaynaklandığını bilmiyoruz ancak sonuçlar yine de ilginç.

"Dünyanın ilk çok kuşaklı plazma değişiminin" bir parçası olarak, Johnson ayrıca genç oğlunun kan plazmasının 1 litresini kendi vücuduna enjekte ettirdi ancak bunun bilinen hiçbir faydası olmadığını iddia ediyor.

Biyo-hacker BBC'ye şöyle espri yaptı:

Şakayla karışık 18 yaşında biri olmaya çalıştığımı söylüyorum.

Johnson'ın yaşlanmanın etkilerini yavaşlatma girişimlerinden bazıları diğerlerinden daha başarılı olsa da çabalarının genel olarak işe yaradığını ve 0,64'lük "kişisel en iyi" oranda yaşlandığını söyledi.

"Artık her 19 ayda bir doğum günümü kutluyorum" diyen Johnson, daha önce The Independent'a yaptığı açıklamada rejiminin en etkili kısımlarının en basit olanları olduğunu söylemişti: İyi uyumak, iyi beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak.

The Independent cevap hakkı için Johnson'la iletişime geçti.

Independent Türkçe