Japonya’nın en yaşlı kadını yaşamını yitirdi

Tatsumi Fusa, 116 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Tatsumi Fusa, iki dünya savaşını da gördü. (Japon medyası)
Tatsumi Fusa, iki dünya savaşını da gördü. (Japon medyası)
TT

Japonya’nın en yaşlı kadını yaşamını yitirdi

Tatsumi Fusa, iki dünya savaşını da gördü. (Japon medyası)
Tatsumi Fusa, iki dünya savaşını da gördü. (Japon medyası)

Japonya'da, iki dünya savaşına da tanıklık eden en yaşlı kişi olarak tanınan Tatsumi Fusa, 116 yaşında yaşamını yitirdi..

Geçtiğimiz nisan ayında, Fusa’nın son doğum gününde tekerlekli sandalyedeki görüntülerini yayınlayan yerel MBS TV kanalı, 1907 doğumlu kadının Osaka yakınında çiftçi kocasıyla birlikte üç çocuk büyüttüğünü aktardı.

Osaka metropolündeki Kaşiwara kentinden bir yetkili, basına yaptığı açıklamada, Tatsumi'nin 116 yaşında öldüğünü söyledi.

Osaka Valisi Yoşimura Hirofumi X hesabından yaptığı açıklamada, Tatsumi’nin durumunun iyi olduğunu hatırladığını ifade ederek, geçtiğimiz eylül ayında uzun ömrünü kutlamak amacıyla düzenlenen bir partiye katıldığını kaydetti.

Japonya, yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında Monako'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Japonya’da şu an 100 yaşını geçen 47 binin üzerinde kişi yaşıyor.

Fusa, geçtiğimiz yıl dünyanın yaşayan en yaşlı insanı Kane Tanaka’nın 119 yaşında yaşamını yitirmesiyle dünyadaki en yaşlı insan oldu.

Tanaka, Guinness Rekorlar Kitabı’na girerek ‘Dünyanın En Yaşlı İnsanı’ unvanını almıştı.

Şu an bu unvan, 4 Mart'ta 117 yaşına giren ABD’ doğumlu İspanyol kadın Maria Brañas'a geçti.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters