Japonya’nın en yaşlı kadını yaşamını yitirdi

Tatsumi Fusa, 116 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Tatsumi Fusa, iki dünya savaşını da gördü. (Japon medyası)
Tatsumi Fusa, iki dünya savaşını da gördü. (Japon medyası)
TT

Japonya’nın en yaşlı kadını yaşamını yitirdi

Tatsumi Fusa, iki dünya savaşını da gördü. (Japon medyası)
Tatsumi Fusa, iki dünya savaşını da gördü. (Japon medyası)

Japonya'da, iki dünya savaşına da tanıklık eden en yaşlı kişi olarak tanınan Tatsumi Fusa, 116 yaşında yaşamını yitirdi..

Geçtiğimiz nisan ayında, Fusa’nın son doğum gününde tekerlekli sandalyedeki görüntülerini yayınlayan yerel MBS TV kanalı, 1907 doğumlu kadının Osaka yakınında çiftçi kocasıyla birlikte üç çocuk büyüttüğünü aktardı.

Osaka metropolündeki Kaşiwara kentinden bir yetkili, basına yaptığı açıklamada, Tatsumi'nin 116 yaşında öldüğünü söyledi.

Osaka Valisi Yoşimura Hirofumi X hesabından yaptığı açıklamada, Tatsumi’nin durumunun iyi olduğunu hatırladığını ifade ederek, geçtiğimiz eylül ayında uzun ömrünü kutlamak amacıyla düzenlenen bir partiye katıldığını kaydetti.

Japonya, yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında Monako'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Japonya’da şu an 100 yaşını geçen 47 binin üzerinde kişi yaşıyor.

Fusa, geçtiğimiz yıl dünyanın yaşayan en yaşlı insanı Kane Tanaka’nın 119 yaşında yaşamını yitirmesiyle dünyadaki en yaşlı insan oldu.

Tanaka, Guinness Rekorlar Kitabı’na girerek ‘Dünyanın En Yaşlı İnsanı’ unvanını almıştı.

Şu an bu unvan, 4 Mart'ta 117 yaşına giren ABD’ doğumlu İspanyol kadın Maria Brañas'a geçti.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe