Netflix izleyicileri yeni aksiyonun ikinci sezonu için sabırsızlanıyor

"Kim yazdıysa harika bir iş çıkarmış"

Ceza Kanunu'nun senaryosu, 2017'de Paraguay'da gerçekleşen bir silahlı soygundan esinlenilerek kaleme alındı (Netflix)
Ceza Kanunu'nun senaryosu, 2017'de Paraguay'da gerçekleşen bir silahlı soygundan esinlenilerek kaleme alındı (Netflix)
TT

Netflix izleyicileri yeni aksiyonun ikinci sezonu için sabırsızlanıyor

Ceza Kanunu'nun senaryosu, 2017'de Paraguay'da gerçekleşen bir silahlı soygundan esinlenilerek kaleme alındı (Netflix)
Ceza Kanunu'nun senaryosu, 2017'de Paraguay'da gerçekleşen bir silahlı soygundan esinlenilerek kaleme alındı (Netflix)

Netflix izleyicileri, aksiyon dolu yeni diziye övgüler yağdırıyor. 

Yayın platformunun kullanıcıları, Ceza Kanunu (Criminal Code) adlı polisiyeyi Netflix'te gördükleri "en iyi dizilerden biri" diye niteliyor.

Rotten Tomatoes'da 94 puan aldı

"Destansı bir polisiye ve soygun aksiyonu" diye tanımlanan Ceza Kanunu, Brezilya-Paraguay sınırındaki büyük çaplı bir soygunda çalınan parayı bulmaya çalışan ekibi konu alıyor.

Netflix, 18 yaşından büyük izleyiciler için uygun olduğunu ifade ettiği dizinin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Federal ajanların sıradışı bir soyguna ilişkin soruşturmanın şifresini çözmek için yaratıcılıklarını sergilemeleri gerekir.

Heitor Dhalia, Bernado Barcellos ve Leonardo Levis'in yaratıcısı olduğu dizi, süreleri 50 ve 63 dakika arasında değişen 8 bölümden oluşuyor.

Netflix'in Brezilya yapımı ilk polisiye dizisi olma özelliğini taşıyan yapım, 14 Kasım'da gösterime girdi.

Başrollerini Maeve Jinkings, Rômulo Braga, Thomás Aquino ve Pedro Caetano'nun paylaştığı hikaye, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'de 100 üzerinden 94 gibi kusursuza yakın bir izleyici puanına sahip.

İzleyiciler, diziyi övmek için Twitter'a akın etti. Bir kullanıcı şöyle yazdı:

Netflix'teki Ceza Kanunu çok iyi! 8 bölümün tamamını bir buçuk günde izledim. En kısa zamanda ikinci sezon gelmedi.

Bir diğer izleyici, polisiyeyle ilgili şu yorumu yaptı:

Ceza Kanunu tartışmasız Netflix'te gördüğüm en iyi dizilerden biri.

"La Casa de Papel'den sonra en iyisi"

Bazıları yapımın şu anda Netflix'teki "en iyi dizi" olduğu konusunda ısrar ederken, bir başkası da şöyle dedi:

Ceza Kanunu, La Casa de Papel'den bu yana izlediğim en iyi soygun dizisi.

Başka bir izleyici de "Ceza Kanunu'nu kim yazdıysa harika bir iş çıkarmış" diyerek dizinin senaristlerini övdü.
 

Independent Türkçe, Daily Mail, The Sun



James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
TT

James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)

5 Ağustos'ta, Hiroşima'ya atılan atom bombasının 80. yıldönümünde yayımlanacak Ghosts of Hiroshima (Hiroşima'nın Hayaletleri) adlı kitabın yazarı Charles R. Pellegrino olsa da bu hikayenin sinema uyarlamasını James Cameron üstlenecek. Kitabın kapağında da belirtildiği üzere bu proje, ünlü yönetmenin sıradaki yapımlarından biri.

Cameron, konuyu 2023'te Oppenheimer'la sinemaya taşıyan Christopher Nolan'ın yaklaşımına eleştirel yaklaşıyor. 70 yaşındaki Kanadalı yönetmen, Deadline'a verdiği röportajda Nolan'ın "hikayede uzak durduğu noktalar nedeniyle ahlaki bir kaçış" sergilediğini düşünüyor.

"Filmde yalnızca kısa bir sahnede yanmış cesetler görüyoruz. Başka bir yönetmenin işini eleştirmek istemem ama bu sahne dışında olayın ağırlığını yansıtan çok az şey var" diyen Cameron, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bence konunun esasını es geçti. Stüdyo mu uzak durdu bu konudan yoksa Chris mi bu noktaya dokunmak istemedi bilmiyorum ama ben doğrudan o tartışmalı konuya dokunmak istiyorum. Aptallığım tutuyor işte.

Nolan, Oppenheimer döneminde bu anlatının kendi filmine uygun olmadığını söylemişti. Ancak Titanik (Titanic) ve Avatar gibi dev yapımların yönetmeni Cameron, bu boşluğu doldurmaya hazır olduğunu belirtiyor:

Tamam, ben el kaldırıyorum. Bu işi ben yapacağım Chris, sorun değil. Sen de galama gelirsin, birkaç güzel söz söylersin...

Henüz senaryoyu yazmaya başlamadığını belirten Cameron, bu süreci şöyle anlatıyor:

15 yıldır notlar alıyorum ama henüz tek bir kelime bile yazmadım. Çünkü bir noktada her şey zihninde oluşur ve sonra yazmaya başlarsın. Ben hep böyle çalışırım. Etrafı keşfederim, beni etkileyen unsurları hatırlarım, sonra bunları bir anlatıya dönüştürürüm. Ve o yazma anı geldiğinde oturup yazarım. Ama şu an o zihinsel noktada değilim.

Cameron'ın örnek aldığı yönetmen ise Steven Spielberg. Özellikle Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) gibi 1990'lardaki II. Dünya Savaşı filmleriyle sinema tarihine damga vuran Spielberg hakkında Cameron şöyle diyor:

O, yaşananları olduğu gibi gösterdi.

Independent Türkçe, IndieWire, Entertainment Weekly, Deadline