Dişlerinizi her gün fırçalamak zatürre riskini azaltır

Dişlerinizi fırçalamak zatürre oranlarını azaltmaya yardımcı olmak için etkili bir yoldur (iStock)
Dişlerinizi fırçalamak zatürre oranlarını azaltmaya yardımcı olmak için etkili bir yoldur (iStock)
TT

Dişlerinizi her gün fırçalamak zatürre riskini azaltır

Dişlerinizi fırçalamak zatürre oranlarını azaltmaya yardımcı olmak için etkili bir yoldur (iStock)
Dişlerinizi fırçalamak zatürre oranlarını azaltmaya yardımcı olmak için etkili bir yoldur (iStock)

ABD’de yapılan bir araştırma, günlük olarak diş fırçalamanın "hastane kaynaklı zatürre oranlarını azaltmaya yardımcı olmak için kolay ve etkili bir yol" olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, sonuçları Pazartesi günü JAMA InternalMedicine dergisinde yayınlanan çalışmada, "diş fırçalamanın ağızdaki bakteri miktarını azaltabileceğini ve bunun da zatürre riskini azalttığını" açıkladılar.

Hastane kaynaklı zatürre, ağızdaki bakteriler hastanın bronş tüplerine girip akciğerlerini enfekte ettiğinde ortaya çıkar. Özellikle hastalığa yakalanma riski yüksek hastalar veya bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, hastanede kaldıkları süre boyunca zatürreye yakalanmaya karşı savunmasızdır.

Tedavi, enfeksiyona neden olan bakterinin türüne bağlı olarak antibiyotiklere bağlıdır ve bazı kişiler oksijen veya ağrıyı hafifletmek için ilaçlar gibi ek tedaviye ihtiyaç duyabilir.

Çalışma, hastanede yatan hastalar arasında günlük diş temizliğinin daha düşük pnömoni oranlarıyla ilişkili olup olmadığını inceledi. Çalışma sırasında araştırmacılar, diş fırçası kullanılarak yapılan düzenli ağız bakımının hastane kaynaklı pnömoni insidansı üzerindeki etkisini izlemek için dünyanın farklı bölgelerinden 2 bin 700'den fazla hastayı içeren 15 klinik çalışmanın sonuçlarını inceledi.

Araştırmacılar, dişlerini günlük olarak fırçalayan hastalarda hastane kaynaklı pnömoni oranlarının fırçalamayanlara kıyasla daha düşük olduğunu tespit etti. Ayrıca, günlük diş temizliğinin, hastanede yatan hastalarda zatürre oranlarının azaltılmasına yardımcı olmada fark yaratabilecek ucuz ve etkili bir araç olduğunu buldu.

Çalışmanın baş araştırmacısı Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Michael Klomps ise Şarku’l Avsat'a şunları söyledi "Sonuçlar, hastanede yatan hastalarda düzenli olarak diş fırçalamanın zatürre riskini azalttığını ve dolayısıyla bu alışkanlığın hastanede günlük olarak uygulanmasının hayat kurtarabileceğini gösterdi.”

Sonuçların ayrıca ventilatör kullanan hastalar için "günlük diş fırçalamanın ventilatörde geçirdikleri süreyi azalttığını, yoğun bakım ünitesinde geçirdikleri süreyi azalttığını ve dolayısıyla ölüm riskini azalttığını" kanıtladığını da sözlerine ekledi.

Klomps, çalışmanın "diş temizliğinin hem ağız sağlığı hem de genel sağlık için önemini teyit ettiğini, bu nedenle hastaların kendilerini zatürreden korumak, hastalıktan kurtulmalarını hızlandırmak ve hastanedeki ölüm oranlarını azaltmak için hastaneye girdiklerinde dişlerini fırçalamaya devam etmeleri konusunda dikkatli olmaları gerektiğini" belirtti.

Hastanelere, her hastanın dişlerinin hastanedeyken günde en az iki kez temizlenmesini sağlayacak politika ve prosedürlere sahip olduklarından emin olmaları tavsiye edildi.



Zayıflama iğneleri, kalp kaslarını küçültme riski taşıyor

Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
TT

Zayıflama iğneleri, kalp kaslarını küçültme riski taşıyor

Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)

Zayıflama iğnelerinin, kalp kaslarını küçültebileceği tespit edildi. 

Diyabet tedavisi ve kilo verme amacıyla kullanılan Ozempic ve Wegovy ilaçları, özellikle Batı ülkelerinde son dönemde epey popülarite kazandı.

GLP-1 agonisti sınıfındaki bu iğnelerin kalp ve böbrek sağlığında da olumlu etkiler yarattığına dair araştırmalar çıkarken, bazı uzmanlar uzun vadede doğurabileceği istenmeyen sonuçlara dikkat çekiyor. 

Kanada'daki Alberta Üniversitesi'nin yeni araştırması, bu endişelere bir yenisini ekledi.

Sonuçları hakemli dergi The Lancet'ta yayımlanan çalışmada Ozempic'in aktif maddesi semaglutid, fareler ve insan hücreleri üzerinde test edildi.

Bilim insanları, diyabeti ve kalp sorunu olmayan zayıf ve obez farelere 21 gün boyunca semaglutid verdi. Bir grup fareye de herhangi bir işlem uygulanmadı. 

Üç haftanın sonunda obez fareler, kontrol grubundakilere kıyasla vücut ağırlıklarının yaklaşık yüzde 30'unu ve yağ kütlelerinin yüzde 65'ini kaybetti.

Bu süre zarfında semaglutid alan zayıf farelerin iskelet kaslarında neredeyse yüzde 8'lik bir azalma kaydedildi. 

Kalbin çalışmasında veya kalp duvarlarının kalınlığında herhangi bir değişiklik gözlemlenmedi ancak ilaç verilen iki grupta, genel kalp kütlesinde ve kalp kası hücreleri boyutunda düşüş yaşandı.

Araştırmacılara göre bulgular, semaglutidin zayıflama etkisinin dışında kalp kütlesinde azalmaya yol açtığına işaret ediyor.

Daha sonra laboratuvar ortamında insanların kalp kası hücrelerine semaglutid veren ekip, kayda değer seviyde bir küçülme gözlemledi.

Diğer yandan atrofi belirteçlerinde herhangi bir değişim kaydedilmedi. Atrofi, bir organın küçülüp zayıflamasını ifade ediyor. 

Bu nedenle kalp kaslarındaki küçülmeye semaglutidin yol açıp açmadığını söylemek için henüz erken. 

Bulguların doğrudan insanlar için de geçerli olduğu kanıtlanırsa, kalp hastalığı veya atrofiden muzdarip kişilerin zayıflama iğneleri kullanarak girdiği ciddi risk ortaya konabilir. 

Araştırmacılar Ozempic gibi ilaçların kas kaybına yol açıp açmadığının yakından takip edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Makalenin yazarlarından Jason Dyck "Ortaya çıkabilecek yan etkileri izlememiz ve bunların farkında olmamız gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Alberta Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Carla Prado ise yer almadığı çalışma hakkında "Kimseyi telaşlandırmak istemiyoruz" diyerek ekliyor: 

İnsanların anlamasını istediğimiz şey, bu ilaçlarla bile beslenme ve egzersizin unutulmaması.

Prado zayıflarken kas kaybetmenin normal bir şey olduğunu da ekliyor. Ancak Dyck'e katılarak "İnsanlar, 'Çözümü bulduk, sadece bu ilacı alalım' diye düşünebilir. Ama gerçekte durum böyle değil" diyor:

Daha iyi çalışmalara ihtiyacımız var, verilen kilonun niteliği sözkonusu olduğunda ilaçlarla ilgili daha iyi düzenlemelere ihtiyacımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, CBC, The Lancet