Mide bakterileri ve Alzheimer arasındaki ilişki nedir?

Yaygın mide bakterileri dünya nüfusunun üçte ikisinde bulunuyor (McGill Üniversitesi)
Yaygın mide bakterileri dünya nüfusunun üçte ikisinde bulunuyor (McGill Üniversitesi)
TT

Mide bakterileri ve Alzheimer arasındaki ilişki nedir?

Yaygın mide bakterileri dünya nüfusunun üçte ikisinde bulunuyor (McGill Üniversitesi)
Yaygın mide bakterileri dünya nüfusunun üçte ikisinde bulunuyor (McGill Üniversitesi)

Kanada'da yapılan bir araştırma, dünya nüfusunun üçte ikisinde bulunan yaygın bir mide rahatsızlığının Alzheimer hastalığı riskinin artmasıyla bağlantılı olabileceğini ortaya koydu.

Çalışma, bakteriyel enfeksiyonu yaşlılarda Alzheimer hastalığı riskinin artmasıyla ilişkilendirdi ve sonuçlar "Alzheimer's and Dementia" dergisinde yayınlandı.

Ekip, genellikle çocukluk döneminde mideyi etkileyen Helicobacter pylori enfeksiyonuna odaklandı. Bu enfeksiyon, dünya nüfusunun yarısından fazlasında mide ülserinin yaygın bir nedeni olarak biliniyor.

Çoğu insan bu bakteriyel enfeksiyona sahip olduğunu fark etmez, çünkü semptomlarından hiç muzdarip değildir ancak semptomların ortaya çıkması gastrit veya peptik ülser ile ilgilidir ve mide bulantısı, iştahsızlık, sık geğirme ve şişkinliğe ek olarak, özellikle mide boşken midede ağrı veya yanma içerebilir.

Bu yaygın enfeksiyon hazımsızlık, gastrit, ülser ve hatta mide kanserine de yol açabilir.

Çalışma sırasında ekip, 1988-2019 yılları arasında İngiltere'de 50 yaş ve üzeri 4 milyondan fazla kişinin sağlık verilerini analiz etti.

H. pylori enfeksiyonu semptomları olan kişilerin Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin yüzde 11’den daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Alzheimer hastalığının nedeni çok yönlü olmakla birlikte; ekibe göre bulgular, enfeksiyonun, özellikle de Helicobacter pylori bakterisinin Alzheimer'ın gelişimindeki potansiyel rolü hakkında giderek artan kanıtlar üzerine inşa ediliyor.

Araştırmacılar, çalışmanın gelecekteki araştırmalar için ufuk açtığını, özellikle de bu bakterilerin ortadan kaldırılmasının bazı insanlarda Alzheimer hastalığı riskini etkili bir şekilde önleyip önleyemeyeceğini araştırdıklarını ifade etti.

Kanada'daki McGill Üniversitesi'nden çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Paul Brassard ise şunları söyledi: "Alzheimer hastalığı dünya çapında milyonlarca insanı etkiliyor ve dünya nüfusunun yaşlanması göz önüne alındığında demografik geçişle birlikte sayıların keskin bir şekilde artması ve hastalığa yakalananların sayısının iki katına çıkması bekleniyor. Demans hastalığının önümüzdeki kırk yıl içinde 3 kat artacağı düşünülüyor. Alzheimer hastalığı için hala etkili tedavi seçenekleri bulunmuyor. Bu çalışmanın sonuçlarının, insanlar arasında enfeksiyonu azaltmak için bireyselleştirilmiş tedavi programları gibi önleme stratejileri geliştirmek amacıyla Helicobacter pylori bakterisinin demanstaki potansiyel rolü hakkında fikir vereceğini umuyoruz."



"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
TT

"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)

Meenakshi Raghavan, geçmişi milattan önceye dayanan Kalaripayat'ı öğretmekten vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Dünyada bu dövüş sporunu öğreten en yaşlı kadın olduğu tahmin edilen Hintli, "Muhtemelen ölene kadar Kalari yapacağım" diyor. 

Meenakshi Anne olarak da bilinen 82 yaşındaki Raghavan, Kerala'nın Vadakara bölgesinde yaşasa da başka kentlerde de gösteri yapıyor.

Eşinin 1950'de kurduğu dövüş okulunda sabah 5'ten öğlene kadar Kalaripayat dersleri vermeyi sürdürüyor:

Günde 50 civarında öğrenciyi eğitiyorum. 4 çocuğum da ben ve eşim tarafından yetiştirildi. 6 yaşından itibaren öğrenmeye başladılar.

Meenakshi Raghavan, 7 yaşındayken çok iyi dans ettiğini ve babasıyla konuşan VP Raghavan'ın onu Kalaripayat'a başlattığını söylüyor:

Tıpkı dans gibi, bu sanat formu da esnek olmanızı gerektiriyor.

Sonrasında okul kurup evlenen ikili, yüzlerce öğrenciyi para almadan yetiştirmiş.

2007'de eşini kaybettikten sonra resmen okulun başına geçen Raghavan, bir gün işleri 62 yaşına gelen en büyük oğlu Sanjeev'e bırakacağını söylüyor. 

dcfgthy
Eski öğrencileri, onu büyük bir ilham kaynağı olarak görüyor (Meenakshi Raghavan)

Kökleri en az 3 bin yıl önceye dayanan bu teknik, Hindistan'ın güneyindeki Kerala eyaletinde bulundu. Ülkenin en eski dövüş sanatı olarak kabul ediliyor. 

Dövüş ve savaş teknikleri öğretmekle kalmıyor, öz disiplini sağlamada ve fiziksel kuvvet kazanmada da etkili. 

Sabır gerektiren Kalaripayat, 4 aşamalı bir yöntemle öğretiliyor.

Meypattu adı verilen ilk safhada yağlı masajın ardından egzersiz yapılıyor. 

İki yılın ardından kolthari'ye (sopa dövüşü), angathari'ye (silahlı dövüş) ve verumkai'ye (silahsız dövüş) geçiliyor. Kalaripayat'ta uzmanlaşmak için ortalama 5 yıl gerekiyor. 

Kung fu'nun nefes alma ve vücuttaki enerji akışını sağlama yöntemlerini 6. yüzyılda Kalaripayat'tan aldığı tahmin ediliyor. 

Independent Türkçe, BBC, Guardian