İnsanlar sözsüz, evrensel bir iletişim diline sahip olabilir: 3-12 yaşında İngilizce ve Türkçe konuşan çocuklar incelendi

Çocuklukta öğrenilen dilin jestleri şekillendirdiği düşünülüyor (Pixabay)
Çocuklukta öğrenilen dilin jestleri şekillendirdiği düşünülüyor (Pixabay)
TT

İnsanlar sözsüz, evrensel bir iletişim diline sahip olabilir: 3-12 yaşında İngilizce ve Türkçe konuşan çocuklar incelendi

Çocuklukta öğrenilen dilin jestleri şekillendirdiği düşünülüyor (Pixabay)
Çocuklukta öğrenilen dilin jestleri şekillendirdiği düşünülüyor (Pixabay)

Yeni bir araştırma, insanların evrensel, sözsüz bir iletişim biçimine sahip olabileceğini ortaya koydu.

Georgia State Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Şeyda Özçalışkan’ın İngilizce ya da Türkçe konuşan 3 ila 12 yaş arasındaki çocuklarla yaptığı deney, evrensel bir işaret dilinin temel yapısına dair ilk ipuçlarını verdi.

Araştırma kapsamında 50'si anadili Türkçe, 50'si de İngilizce olan toplam 100 çocukla konuşuldu.

Çocuklardan "koştu ve eve girdi" gibi belirli eylemlere işaret eden hareketleri ellerini kullanarak iki kez anlatmaları istendi.

Bunlardan ilkinde sözler ve jestlerin kullanılması, ikincisindeyse eylemin sadece jestlerle anlatılması talep edildi.

Araştırmacılar, çocukların aynı anda hem konuşup hem de jest yaptıklarında, jestlerinin kendi dillerinin kurallarına uygun olduğunu fark etti. 

Ancak çocuklar kendilerine verilen eylemi sadece jest kullanarak anlattıklarında son derece benzer el hareketleri kullanmayı tercih etti.

Özçalışkan, "koşmak ve eve girmek" eylemini Türkçe konuşan çocukların iki farklı cümlede anlatmak zorunda kaldığını ve bunun jestlerine yansıdığını, eylemin tek cümleyle ifade edilebildiği İngilizcedeyse durumun farklılaştığına dikkat çekti.

Araştırma sonucu, çocukların 3 ila 4 yaş civarında konuşulan dille ortak konuşma jestlerini kullanmaya başladıklarını ortaya koydu.

Bunun dil, görme veya işitme yeteneğimizden bağımsız olarak birbirimizle iletişim kurmamızı sağlayan bir tür evrensel jest sisteminin potansiyel varlığına işaret ettiğini söyleyen Özçalışkan, benzer bir çalışmayı Türkçe ve İngilizce konuşan görme engelli çocuklar üzerinde de yapmayı planladıklarını söyledi.

Independent Türkçe, Science Alert, Arkeofili



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe