"Star Wars oto yıkama" mahkemelik oldu

"Direneceğiz, güç bizimle"

Oto yıkamacıda çalışanlar, serideki ünlü kahramanların kıyafetlerini giyiyor (Reuters)
Oto yıkamacıda çalışanlar, serideki ünlü kahramanların kıyafetlerini giyiyor (Reuters)
TT

"Star Wars oto yıkama" mahkemelik oldu

Oto yıkamacıda çalışanlar, serideki ünlü kahramanların kıyafetlerini giyiyor (Reuters)
Oto yıkamacıda çalışanlar, serideki ünlü kahramanların kıyafetlerini giyiyor (Reuters)

Star Wars temalı oto yıkama işletmesi, serinin haklarını elinde tutan LucasFilm tarafından mahkemeye verildi.

Şili'nin başkenti Santiago'daki "Star Wash" adlı oto yıkama dükkanı, film serisindeki Darth Vader, Stormtrooper ve Chewbacca gibi ünlü karakterlerin kostümlerini giyen çalışanlarıyla hizmet veriyor. 

Ancak sosyal medya paylaşımları ve sıradışı dizaynıyla herkesin ilgisini çeken oto yıkamacı, Walt Disney'e ait LucasFilm tarafından geçen ay mahkemeye verildi.

İşletme adına hukuki süreçle ilgilenen avukatlar, davanın Star Wash'un sahibi Matias Jara'nın oto yıkama firmasını Şili'deki patent ofisine kaydettirirken açıldığını söyledi. 

Jara'nın avukatları, ABD'li yapım şirketinin isim karışıklı oluşabileceği nedeniyle patent kayıt sürecini engellemeye çalıştığını belirtti. 

Ayrıca avukatlar, LucasFilm'in telif hakkının oyuncak, aksesuar ve içecek ürünleri gibi alanları kapsarken oto yıkama işletmelerinin buna dahil edilemeyeceğini savundu. 

Jara, ailesiyle ABD'de bir Disney tema parkına gittiklerini ve kızının buradaki Star Wars bölümünden etkilenerek dükkana Star Wash ismini vermesini önerdiğini söyledi. 

to yıkamacının sahibi, "Elbette bu dava bizi olumsuz etkiledi. Sonuçta biz küçük bir işletmeyiz ve hiç bütçe ayırmadığımız şeylere harcama yapmak zorunda kalıyoruz" dedi. 

Jara, Star Wars serisinin sloganları arasında yer alan "Güç seninle olsun" sözüne gönderme yaparak, "Zorluklar karşısında sağlam duracağız, güç bizimle" ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe