Saltburn'ün yıldızı, başrolün neredeyse hangi ünlüye gideceğini açıkladı

Elordi, Fennell'in ilk başta hangi meşhur yıldızı başrolde oynatmak istediğini açıkladı

(Warner Bros Pictures)
(Warner Bros Pictures)
TT

Saltburn'ün yıldızı, başrolün neredeyse hangi ünlüye gideceğini açıkladı

(Warner Bros Pictures)
(Warner Bros Pictures)

Saltburn'de yer alan oyuncu Jacob Elordi, Barry Keoghan yerine neredeyse başrolü canlandıracak oyuncunun adını verdi.

Keoghan başrolünü üstlendiği filmde, aristokrat öğrenci arkadaşı Felix Catton'ın (Elordi) kanatları altına aldığı ve lüks malikanesinde bir yaz boyunca hovardalık yapmaya çağırdığı Oxford Üniversitesi öğrencisi Oliver Quick'i canlandırıyor.

Oyuncu bu rolüyle Altın Küre adaylığı kazandı ve film sinemada gösterime girdikten ve ardından Prime Video'ya eklendikten sonra izleyicileri ikiye bölse de birçok kişi, Banshees of Inisherin ve Kutsal Geyiğin Ölümü'yle (Killing of a Sacred Deer) tanınan aktörün, şaşırtıcı olsa da etkileyici bir performans daha sergilediğinde hemfikir görünüyor.

Öte yandan Keoghan bu filmdeki rolü neredeyse alamayacaktı; Elordi, Vogue UK'de rol arkadaşıyla yaptığı röportajda ilk tercihin o olmadığını içtenlikle açıkladı.

Elordi, Keoghan'a kendisini filme "neyin çektiğini" sorduğunda Keoghan şu yanıtı verdi:

Emerald'la görüştüğümde bana bu iş için seni bir bakıma ikna ettiğini söyledi. Yani Emerald, sen ve senaryo... Peki ya seni?

Daha sonra "Kesinlikle evet, Emerald'dı" diyen Elordi gülerek ekledi:

Sonra bu işte Timothée Chalamet'yi istediğini söyledi. Ben de Barry Keoghan'ı düşündün mü dedim?

The Independent, Saltburn'ü gösterime girmesinin ardından överken, başka yerlerde karışık eleştiriler aldı ve izleyici tepkisi de aynı derecede ikiye bölündü; birçok kişi filmin sınıfları, şoke etmek için tasarlanmış sahneler aracılığıyla tasvir etmesini sorguladı.

Öte yandan Keoghan'ın performansının yanı sıra Rosamund Pike'ın yardımcı rolünün de övgüyü hak ettiğinde görüş birliğine varıldı. Önceki haftalarda her ikisi de rolleriyle Altın Küre'ye aday gösterilmişti.

Fennell, Saltburn'ü "epey Britanyalı bir aşırılık öyküsü" diye tanımlarken film kesinlikle bazı aşırı noktalara gidiyor. Filmle ilgili eleştirilerde bu sahneler alaya alınırken, Awards Watch'un kurucusu Erik Anderson, Keoghan için "tam gaz performansı... saf cesaret" ifadelerini kullandı.

Saltburn, Prime Video'da izlenebilir.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature