Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 5'i yerli 7 film vizyona girecek

Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek TRT ortak yapımı "Tay" filminin ikincisi "Tay 2: Ebabil Takımı", Kudüs'ten Mekke'ye macera dolu bir yolculuğa seyircilerle buluşturuyor.

AA
AA
TT

Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 5'i yerli 7 film vizyona girecek

AA
AA

Kolpaçino serisinin dördüncü filmi "Kolpaçino 4 4'lük", kendisine haksızlık eden dostlarıyla hesaplaşmaya karar veren Özgür'ün hikayesini beyaz perdeye taşıyacak.

Şafak Sezer'in, senaryosunu yazıp Aydemir Akbaş ile başrolünü paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda Kamil Çetin oturuyor.

Geniş oyuncu kadrosuyla dikkati çeken filmde İbrahim Tatlıses, Mehmet Ali Erbil, Cengiz Kurtoğlu, Serdar Ortaç, Saba Tümer, Aşkım Kapışmak, Sadi Celil Cengiz, Serkan Şengül, Ali Çatalbaş, Ömer Kurt, Mete Gök, Kubilay Penbeklioğlu, Abidin Yerebakan, Selim Erdoğan ve Cem Kılıç rol aldı.

"Arıcı: Ölüm Kovanı"

Yılın iddialı ilk aksiyon filmlerinden "Arıcı: Ölüm Kovanı", eski bir özel servis ajanı olan Adam Clay'ın sevdiği insanların dolandırılması üzerine intikam almasını anlatıyor.

Jason Statham, Jeremy Irons, Emmy Raver-Lampman, Josh Hutcherson, Bobby Naderi, Minnie Driver ve Phylicia Rashad'tan oluşan usta oyuncu kadrosuna sahip film, "Beekeeper" olarak bilinen, arıcılık mitolojisine derinden bağlı güçlü ve gizli bir örgütün eski bir ajanının başından geçenlere odaklanıyor.

"Narsistle Aşk"

Virginie Efira, Melvil Poupaud ve Dominique Reymond'un rol aldığı Fransız yapımı "Narsistle Aşk", kendisi için ideal eşini bulduğunu düşünen ancak zaman içinde çok tehlikeli bir adamla toksik bir ilişki içinde hapsolduğunu fark eden bir kadının yaşadıklarını konu alıyor.

"Tay 2: Ebabil Takımı"

Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek TRT ortak yapımı "Tay" filminin ikincisi "Tay 2: Ebabil Takımı", Kudüs'ten Mekke'ye macera dolu bir yolculuğa seyircilerle buluşturuyor.

Ulak atı olmaya çalışan Tay'ın hikayesini beyaz perdeye yansıtan ve Nurullah Yenihan'ın yönetmenliğini üstlendiği filmde, cesaret, dostluk ve kararlılık gibi değerler hikaye üzerinde vurgulanıyor.

"3391 Kilometre"

Haftanın dram türündeki filmlerinden Deniz Enyüksek yönetmenliğinde vizyona girecek "3391 Kilometre", birbirlerinden kilometrelerce uzakta olmalarına rağmen, sevginin güçlü bağını hissedebilen iki gencin hikayesini sinema perdesine taşıyor.

Yazar Beyza Alkoç'un "3391 Kilometre" adlı kitabından uyarlanan filmin senaryosunu Fulya Özcan kaleme aldı.

"3310'dan Tüm Birimlere"

Mazlum Yiğit'in senaryosunu yazıp yönettiği, Hakan Meriçliler, Hülya Diken ve Ayhan Taş'ın rol aldığı "3310'dan Tüm Birimlere" filmi, bu hafta yerli aksiyon ve polisiye meraklılarının ilgisini çekmeye aday.

Film, Diyarbakır'a atanan ve bir süre halkın içinde gizlenip şehri tanımaya başlayan bir emniyet müdürünün halk tarafından sevilmesinin ardından bu durumun, bazı çıkar gruplarının işine gelmemesiyle taraflar arasında yaşanan gerilimi odağına alıyor.

"Yaşam Koçu"

Doğu Demirkol'un senaristliğinde ve Burak Kuka yönetmenliğinde vizyona girecek haftanın yerli komedi filmlerinden "Yaşam Koçu", kendisini bir anda popüler bir yaşam koçu olarak bulan bir adamın karşılaştığı olaylar etrafında dönüyor.



Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Fare deneyinden çarpıcı sonuç: Uzayda sağlıklı nesiller mümkün mü?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bilim insanlarının "uzay faresi yavruları" yaratması, evreni keşfetme planlarımıza umut veriyor.

Uzay turizmi ve Mars gibi gezegenlerin keşfiyle birlikte pek çok kişi, gelecek yıllarda insanların Dünya'dan uzakta çok daha fazla vakit geçireceğini umuyor. Ancak bu görevler, kas erimesi ve kemik yoğunluğu kaybı gibi, uzay uçuşlarının vücut üzerindeki tehlikeli etkileri nedeniyle sınırlanabilir veya hatta tamamen iptal edilebilir.

Uzaya uzun süreli görevler yapmayı ümit edenleri uzun süredir endişelendiren bir başka korkuysa, uzay uçuşlarının sağlıklı çocuk sahibi olma yeteneğimizi sınırlayabileceği tehlikesi. Bu nedenle uzay uçuşlarının, yumurta ve sperm haline gelen germ hücrelerinde nasıl bir etki yaratabileceğini araştırmak önemli çünkü bu hücrelere gelecek herhangi bir zarar, gelecek nesiller için geri dönülmez sorunlara yol açabilir.

Daha önceki araştırmalar, bu hücrelerin uzay uçuşuna maruz kaldığında anormalliklerin ortaya çıkabileceğini saptamıştı. Ancak bilim insanları bunun nasıl olabileceğini hâlâ bilmiyor.

Yeni bir çalışma, bu soruna çözüm ararken yeni bir tür hayvan yarattı: uzay faresi yavruları.

Kyoto Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerden kök hücreler alarak bunları muhafaza etmek için dondurdu. Ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderilen hücreler burada 6 ay boyunca dondurucuda saklandı.

Ekip, hücreler Kyoto'ya geri döndüğünde onları inceleyerek herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol etti ancak böyle bir şey bulamadı. Ancak daha ayrıntılı testler yapmak için bu hücreleri bir fareye enjekte ettiler ve fareler çiftleştikten sonra yavrular doğdu.

Farelerin sağlıklı göründüğünü ve genlerin normal şekilde çalıştığını tespit ettiler. Araştırmacılar, dondurulmuş germ hücrelerinin uzayda en az 6 ay boyunca üreme yeteneğini koruduğunu öne sürüyor.

Çalışmanın başyazarı Mito Kanatsu-Shinohara yaptığı açıklamada şöyle diyor: 

Gelecekteki insanlı uzay uçuşlarındaki depolama sınırlarını daha iyi anlamak için germ hücrelerini UUİ'de ne kadar süreyle saklayabileceğimizi incelemek önemli.

Araştırma, gelecekteki uzay uçuşlarında benzer hücrelerin dondurulabileceğine işaret ediyor. Ancak farelerin ömürleri boyunca izlenmesi ve yavrularında görülebilecek değişikliklerin takip edilmesi gibi daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Çalışma, hakemli dergi Stem Cell Reports'ta yayımlanan "Germline transmission of cryopreserved mouse spermatogonial stem cells maintained on the International Space Station" (Uluslararası Uzay İstasyonunda kriyoprezervasyonla muhafaza edilen fare spermatogonial kök hücrelerin germ hattı iletimi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe