Hala Sedki: Başrol beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyor

Sedki Şarku’l Avsat’a ‘Kraliçe’deki rolü hakkında konuştu.

Hala Sedki: Başrol beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyor
TT

Hala Sedki: Başrol beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyor

Hala Sedki: Başrol beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyor

Mısırlı oyuncu Hala Sedki, sinemadaki başrolünün kendisine hem korku hem de mutluluk verdiğini söyledi. 7 yıllık aradan sonra ‘Kraliçe’ filminde başrol oynayarak sinemaya geri dönen oyuncu, bu rolün ‘Cafer El Umde’ dizisinde canlandırdığı, ‘Kraliçe’ lakaplı ‘Safsaf’ karakteri ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirtti.

Sedki Şarku’l Avsat’a “Filmin senaryosunda olaylar, büyük bir üne kavuşan diziden ve özellikle de sokakta ve sosyal medyada halkın konuşulan Kraliçe (Safsaf) karakterinden tamamen farklı” dedi.

Sinema oyunculuğunda yeni deneyime gelince, hem mutluluk hem de korku duyduğunu belirtti ayrıca filmde başrol olarak tüm sorumluluğu üstlendiğini anlattı. Oyuncu söz konusu film ile, bir aradan sonra sinemaya geri döndüğünü ve Cafer El Umde dizisinin başarısından sonra başarılı bir dönüş olduğunu belirtti.

Kraliçe filminde Rania Yusuf, Bassem Samra, Mohamed Radwan, Dina, Badria Tolba, Mohamed Mahmoud, Karim Afifi, Arfa Abdel Rassoul ve Shereen Reda gibi çok sayıda yıldız yer alıyor. Hisham Hilal ve Ahmed Ramzy tarafından yazılan filmin yönetmenliğini Sameh Abdelaziz üstleniyor. Olaylar, komedi paradokslarının ortasında, spor kulübü sahibi olan bir kadının etrafında dönüyor, sokaktaki bazı hayati meseleleri ve bunların toplum üzerindeki etkisinin boyutunu da ele alıyor.



Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS