Ağızdan alınan insülin ilacı geliştirildi

Kapsül tek başına veya bir parça çikolata içinde alınabilir.

Yeni kapsüller 2025’te insanlar üzerinde test edilmeye hazır (Tromso Üniversitesi)
Yeni kapsüller 2025’te insanlar üzerinde test edilmeye hazır (Tromso Üniversitesi)
TT

Ağızdan alınan insülin ilacı geliştirildi

Yeni kapsüller 2025’te insanlar üzerinde test edilmeye hazır (Tromso Üniversitesi)
Yeni kapsüller 2025’te insanlar üzerinde test edilmeye hazır (Tromso Üniversitesi)

Norveç’teki araştırmacılar, diyabet hastalarına insülin sağlamak için tek başına veya bir parça çikolatayla alınabilecek yeni bir ilaç kapsülü geliştirdi.

Söz konusu kapsülün yakın zamanda şeker hastalarına yönelik enjeksiyonlara veya insülin pompalarına yeni bir alternatif olabileceği belirtildi.  Araştırmacıların yürüttüğü çalışmanın sonuçları cuma günü Nature Nanoteknoloji dergisinde yayınlandı.

Dünya çapında yaklaşık 425 milyon diyabet hastası bulunuyor. Hastaların yaklaşık 75 milyonu kan şekeri düzeylerini kontrol etmek için günlük insülin enjeksiyonuna ihtiyaç duyuyor.

Pek çok ilaç ağızdan alınabiliyor olsa da insülin midede parçalanıp vücutta istenilen yere noktaya için şimdiye kadar sadece enjeksiyon yoluyla alınabiliyor.

Ancak araştırma ekibi, insülinin kapsüllendiği küçük nanotaşıyıcıları içeren yeni kapsülü geliştirerek bu zorluğu çözebildiklerini açıkladı. Parçacıklar insan saçı genişliğinin 1/10.000’i kadar ve normal mikroskop altında bile görülemeyecek kadar küçük üretildi.

Norveç’teki Tromsø Üniversitesi’ndeki araştırma ekibinin lideri Profesör Peter McCourt “Vücuda yayılan ve bunun sonucunda istenmeyen yan etkilere neden olma ihtimali olan insülin enjeksiyonlarından farklı olarak, insülinin en çok ihtiyaç duyulan bölgelere hızlı bir şekilde iletilmesi nedeniyle yeni kapsül yoluyla insülin alınması daha doğru olacaktır” ifadelerini kullandı.

Üniversitenin internet sitesine yayınlanan raporda McCourt “İnsülinin sindirim sistemi boyunca mide asidi ve sindirim enzimleri tarafından parçalanmasını önleyecek, hedef noktası olan karaciğere ulaşıncaya kadar güvende olmasını sağlayacak bir katman oluşturduk” ifadelerine yer verdi.

Ekibin belirttiğine göre, kapsülün kabuğu daha sonra karaciğerde, yalnızca kan şekeri seviyeleri yüksek olduğunda aktif olan enzimler tarafından parçalanıyor ve insülin salgılanıyor. İnsülin karaciğerde, kaslarda ve yağda kan şekeri seviyelerini kontrol altına alıyor.

Bu, kan şekeri düzeyi yüksek olduğunda insülinin hızla salınması, daha da önemlisi kan şekeri düzeyi düşük olduğunda insülin salınımının olmaması anlamına geliyor. Bu yöntem, komplikasyon riskini önemli ölçüde azaltırken, tek dozda salındığı enjeksiyonların aksine, salınımının hastanın ihtiyaçlarına göre kontrol edilmesine imkan veriyor.

Ekibe göre, oral insülin kapsülleri yuvarlak solucanlar, fareler ve sıçanlar üzerinde ve son olarak ilaç Avustralya’da 20 babun üzerinde test edildi ve kan şekeri seviyelerin düştüğünün görülmesi ile sonuçlar umut verici oldu.

Kapsülü test etmek için insanlar üzerinde yapılan klinik deneyler 2025’te başlayacak. Araştırmacılar, yeni ilacın etkinliği ve güvenliği test edildikten sonra iki ila üç yıl içinde kullanımına hazır olmasını umuyor.



Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
TT

Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)

David Cronenberg, elinden kaçan, daha doğrusu elinin tersiyle tüm gücüyle ittiği bir projeyle ilgili verdiği kararla gurur duyuyor: Flashdance.

Kanadalı sinemacı, bu yıl 29 Kasım'da başlayıp 7 Aralık'a dek sürecek Marakeş Film Festivali'ne katıldı.

Pazar günü festival kapsamında hayranlarının karşısına çıkan ve uzun yıllara yayılan kariyerinden bahseden usta sinemacı, "Yapımcılar Don Simpson ve Jerry Bruckheimer'ın Flashdance'i yönetmek için benim doğru kişi olduğuma tamamen ikna olmalarına şaşırabilirsiniz" diyerek ekledi:

Gerçekten, neden benim çekmem gerektiğini düşündüklerini bilmiyorum ve sonunda 'Hayır' demek zorunda kaldım. Onlara 'Eğer yönetirsem filminizi mahvederim' dedim!

O yıl iki film birden çekti

Flashdance, geceleri bir barda dans eden, gündüzleriyse bir inşaat firmasında kaynakçı olarak çalışan Alex Owens'ın hikayesini anlatıyordu. 

Film, gösterime girdiği yıl olan 1983'ün en çok hasılat elde eden üçüncü yapımı olmuştu. 

1980'lerin Hollywood klasiklerinden biri olarak kabul edilen filmin başrollerini Jennifer Beals ve Michael Nouri paylaşmıştı.

Flashdance'in yönetmen koltuğunda Adrian Lyne otururken, Cronenberg aynı yıl Ölüm Bölgesi (The Dead Zone) ve Videodrome'u çekmişti.

"Kendime Kan Baronu diyordum"

81 yaşındaki üretken sinemacı, "Çalışmalarım korkunç, çökmüş ve ahlaksız olduğu için saldırıya uğradı" derken bir yandan gülümsüyordu: 

Bunların hepsi iyi şeyler.

Şey (The Thing) ve Sinek (The Fly) filmlerinin yönetmeni, "Kendime o zamanlar Kan Baronu diyordum" diye ekledi: 

Ama en azından Kral olduğumu söylemedim, çok mütevazıydım.

Son filmi festivalde izleyiciyle buluştu

Cronenberg'in bilimkurgu türündeki yeni filmi The Shrouds, Cannes'dan sonra Marakeş Film Festivali'nde de izleyicilerle buluştu. 

Bilimkurgu draması, eşinin ölümünden sonra teselli bulamayan tanınmış bir iş insanının, insanların ölen sevdiklerinin mezarlarında çürümesini izlemesini mümkün kılan tartışmalı bir teknoloji icat etmesini konu alıyor.

Independent Türkçe, Variety, AV Club