Barbie çılgınlığı otomotiv sektörünü de etkiledi

Pembe renk yeniden revaçta

Barbie ve Oppenheimer, geçen yıl yaza damgasını vurmuştu (Reuters)
Barbie ve Oppenheimer, geçen yıl yaza damgasını vurmuştu (Reuters)
TT

Barbie çılgınlığı otomotiv sektörünü de etkiledi

Barbie ve Oppenheimer, geçen yıl yaza damgasını vurmuştu (Reuters)
Barbie ve Oppenheimer, geçen yıl yaza damgasını vurmuştu (Reuters)

Barbie'nin gişede yakaladığı büyük başarı, Birleşik Krallık'ta (BK) otomobil satışlarına da yansıdı. 

BK'nin önde gelen gazetelerinden Telegraph, "Barbiemania" (Barbie çılgınlığı) nedeniyle pembe renkli otomobillerin satışında ciddi artış kaydedildiğini yazdı.

Motorlu Taşıt Üreticileri ve Satıcıları Derneği'nin (SMMT) rakamlarına göre BK'de geçen yıl 210 adet pembe renkli araç trafiğe girdi. Bu rakamın 2022'de 122 olduğu aktarıldı. 

Söz konusu değişimin yaklaşık yüzde 72'lik bir artışa denk geldiği ve 2022'de pembe renkli araç satışında son 13 yılın en düşük seviyesinin görüldüğü bildirildi.

Ticaret birliği SMMT'nin verilerine göre geçen yıl pembe rengi en çok rağbet gören araba Porsche 718 oldu. Alman otomobil devinin bu modelinin fiyatı 58 bin sterlinden başlıyor.

Britanya merkezli araç alım satım sitesi Auto Trader ise veritabanında toplamda listelenen 257 pembe araçtan 150'sinin Fiat 500 model olduğunu aktardı.

Avustralyalı oyuncu Margot Robbie'nin canlandırdığı Barbie, pembe renkli bir Chevrolet C1 Corvette kullanıyor. Ryan Gosling'in hayat verdiği Barbie'nin sevgilisi Ken de bazı sahnelerde arabanın arka koltuğunda görünüyor.

Greta Gerwig'in yönettiği ve temmuzda vizyona giren Barbie, dünya çapında 1,5 milyar dolara yakın gişe hasılatı yapmıştı.

Aynı ayda yayımlanan Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'la birlikte iki filmin toplam gişe başarısı 2,5 milyar dolar olmuştu. 

Independent Türkçe



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine