Kadınlarda kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltan besinler

Protein içeren bitkiler kadınlarda kalp hastalığı, diyabet ve kanser riskini azaltıyor. (Reuters)
Protein içeren bitkiler kadınlarda kalp hastalığı, diyabet ve kanser riskini azaltıyor. (Reuters)
TT

Kadınlarda kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltan besinler

Protein içeren bitkiler kadınlarda kalp hastalığı, diyabet ve kanser riskini azaltıyor. (Reuters)
Protein içeren bitkiler kadınlarda kalp hastalığı, diyabet ve kanser riskini azaltıyor. (Reuters)

Yeni bir çalışma, protein içeren bitkilerin tüketilmesinin kadınların yaşlandıkça kronik hastalıklara yakalanma olasılığını önemli ölçüde azalttığını ortaya koydu.

Yaygın bitkisel protein kaynakları arasında mercimek, fasulye, bezelye, ıspanak ve karnabahar sayıldı. ABD merkezli New York Post’a göre çalışma, 1984-2016 arasında takip edilen 48 binden fazla kadını kapsadı.

Çalışmanın başlangıcında tamamı 38 ila 59 yaşları arasında, fiziksel ve zihinsel sağlıkları yerinde olan kadınlar yer aldı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Tufts Üniversitesi’nden araştırmacılar, daha fazla bitkisel protein tüketen katılımcıların, yaşlandıkça daha sağlıklı olma ihtimalinin yüzde 46 daha fazla olduğunu, zira kalp hastalığı, diyabet ve kansere yakalanma şanslarının az olduğu sonucuna ulaştı.

Ekip, sığır eti, tavuk, süt, balık ve peynirde bulunan hayvansal proteinin önemli olmasına rağmen aşırı tüketiminin artan ‘kötü’ kolesterol, kan basıncı ve insülin duyarlılığı düzeyleriyle bağlantılı olduğunu vurguladı.

Sonuçlar, daha fazla hayvansal protein tüketen kadınların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimalinin yüzde 6 daha az olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, çalışmalarının yalnızca beyaz kadınlarla sınırlı olması nedeniyle, daha fazla sayıda ve daha çeşitli kadın gruplarını içeren daha geniş çaplı bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti.



Uğruna imza kampanyaları düzenlenmişti: Mindhunter müjdesi

Gerilim dizisi Mindhunter'da Holt McCallany (sağda), tecrübeli FBI ajanı Bill Tench rolünde izleyicilerin karşısına çıkmış, Jonathan Groff (solda) ise genç ve yetenekli Holden Ford'u oynamıştı (Netflix)
Gerilim dizisi Mindhunter'da Holt McCallany (sağda), tecrübeli FBI ajanı Bill Tench rolünde izleyicilerin karşısına çıkmış, Jonathan Groff (solda) ise genç ve yetenekli Holden Ford'u oynamıştı (Netflix)
TT

Uğruna imza kampanyaları düzenlenmişti: Mindhunter müjdesi

Gerilim dizisi Mindhunter'da Holt McCallany (sağda), tecrübeli FBI ajanı Bill Tench rolünde izleyicilerin karşısına çıkmış, Jonathan Groff (solda) ise genç ve yetenekli Holden Ford'u oynamıştı (Netflix)
Gerilim dizisi Mindhunter'da Holt McCallany (sağda), tecrübeli FBI ajanı Bill Tench rolünde izleyicilerin karşısına çıkmış, Jonathan Groff (solda) ise genç ve yetenekli Holden Ford'u oynamıştı (Netflix)

Mindhunter'ın yıldızlarından Holt McCallany, CBR'a yaptığı açıklamada, Netflix'in kült seri katil dramasının geri dönme ihtimali olduğunu söyledi. 

2017 ve 2020'de yayımlanan iki sezonuyla büyük ilgi gören dizi, 1970'lerin sonlarında FBI ajanlarının seri katillerle görüşerek suç psikolojisini anlamaya çalışmasını konu alıyordu. Ancak McCallany'ye göre olası bir dönüş, dizi formatında değil film olarak gerçekleşebilir.

"İkişer saatlik üç film"

McCallany, "Birkaç ay önce David Fincher'la ofisinde bir toplantı yaptım. Bana dizinin üç adet ikişer saatlik filmle geri dönebileceğini söyledi ama bunun sadece bir ihtimal olduğunu düşünüyorum" diyerek ekledi: 

Senaristlerin üzerinde çalıştığını biliyorum ama sonuçta David'in senaryolardan memnun olması gerekiyor.

Netflix, Ocak 2020'de diziyi fiilen iptal etmişti. Fincher daha sonra Variety'ye yaptığı açıklamada dizinin geri dönüşünün mantıklı olmadığını belirterek, "Pahalı bir diziydi. Çok tutkulu bir izleyici kitlesi vardı ama maliyeti karşılayacak izlenme oranlarına hiçbir zaman ulaşamadı" demişti.

Bu ay Netflix'te ekranlara gelecek yeni dizi The Waterfront'la platforma dönen McCallany, Mindhunter hayranlarına yeniden umut verdi:

"Bu dizide yer almak benim için büyük bir ayrıcalıktı" diyen oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Dizinin geri dönmesini çok isterim. Fincher'la yaptığım görüşme biraz umut verdi ama her şeyin mükemmel şekilde denk gelmiş olması gerekiyor. Güzel olan şu ki şu an The Waterfront'la Netflix'teyiz ve bu olası filmler de yine platform için olacak. Yani tarihler ve lojistik açısından işler çözülebilir. Ama en önemlisi David'in gerçekten vakti ve isteği olması ve senaryolardan memnun kalması... Bu da büyük bir soru işareti.

Mindhunter'ın ikinci sezonunun çekimleri Fincher için epey zorlu geçmişti. Ünlü yönetmen, 8 senaryoyu çöpe atmış, yapım süreci boyunca diziyi bizzat denetlemek için Pittsburgh'a taşınmıştı. İkinci sezonda odak noktası, Atlanta'daki çocuk cinayetleri olmuştu.

"Mindhunter çok yorucuydu"

Yapımcı Peter Mavromates daha önce Variety'ye verdiği röportajda, "Çok yorucuydu. David bir bölümü yönetmese bile her aşamasında işin içindeydi" demişti. 

Yedi (Seven), Dövüş Kulübü (Fight Club), Zodiac ve Sosyal Ağ (The Social Network) gibi filmlere imza atmış Fincher da bu süreci şöyle özetlemişti:

Bu sezonun ardından biraz ara vermem gerekti. Tüm ekibimiz ikinci sezonu tamamlamak için seferber oldu ama üçüncü sezon için elimizde hazır senaryolar, özetler ya da bir yapım rehberi yoktu. Açıkçası, bir kez daha o karanlık dünyaya iki yıl daha dönmeye hazır olduğumu sanmıyordum.

Hayranları Mindhunter'ın devam etmesi için pek çok imza kampanyası düzenlemişti. Bunlardan sonuncusu 80 binin üzerinde imza almıştı. 

Independent Türkçe, Variety, Deadline, CBR.com