Bitkiler çeşitli doğal tekniklerle kuraklığa uyum sağlıyor

Bir araştırma ekibi domateslerin kuraklığa direnme kabiliyetini inceliyor (Kaliforniya Üniversitesi)
Bir araştırma ekibi domateslerin kuraklığa direnme kabiliyetini inceliyor (Kaliforniya Üniversitesi)
TT

Bitkiler çeşitli doğal tekniklerle kuraklığa uyum sağlıyor

Bir araştırma ekibi domateslerin kuraklığa direnme kabiliyetini inceliyor (Kaliforniya Üniversitesi)
Bir araştırma ekibi domateslerin kuraklığa direnme kabiliyetini inceliyor (Kaliforniya Üniversitesi)

İklim değişikliğinin bir sonucu olarak Dünya sürekli ısınmakta ve yüksek sıcaklıklar olağandışı dalgalanmalara, özellikle de tarımsal ürünler üzerindeki doğrudan etkileri nedeniyle dünyanın çeşitli bölgelerinde akut gıda güvensizliği olgusunu daha da kötüleştiren uzun süreli, çok mevsimli kuraklıklara yol açmaktadır.

Artan kuraklık dönemleriyle birlikte bitkiler büyük bir zorlukla karşı karşıya kalmaktadır; çünkü fotosentez ve büyüme de dahil olmak üzere tüm temel işlevlerini yerine getirmek için suya bağımlıdırlar ancak yeterli su olmadığında bitkiler hayatta kalmak için uyum sağlamak zorunda kalırlar. Birbirini izleyen çevresel değişikliklerle yüzleşmek için bitkilerin dayanabilecek kadar esnek olması ve sıklıkla kullandıkları adaptasyon yöntemlerinin, iklimdeki ve uyum sağladıkları koşullardaki değişiklikler gibi değişime tabi olması gerekir.

İşin sırrı köklerde

Bitki kökleri, bitkilerin kuraklıkla mücadele etmek için kullandığı en önemli adaptasyon yöntemlerinden biridir. Bitki kökleri, su kaybına karşı "suberin" adı verilen bir bariyer görevi gören ve suyun yapraklara doğru akmasını engelleyen çeşitli organik bileşiklerden oluşan mumsu bir "polimer" üretir. Su orada hızla buharlaşır ve suberin olmasaydı, ortaya çıkan su kaybı bir musluğu açık bırakmak gibi olurdu.

Bazı bitkilerde suberin köklerin içindeki damarları kaplayan hücreler tarafından üretilirken, domates gibi diğer bitkilerde suberin kökün dış tabakasının hemen altında yer alan dış epidermal hücrelerde üretilir.

Suberin’in domates köklerindeki rolü uzun zamandır bilinmiyordu, ancak ABD'nin Kaliforniya Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen ve "Nature Plants" dergisinin Ocak sayısında yayınlanan yeni bir çalışma, eksojen suberin’in işlevinde aynı rolü yerine getirdiğini gösterdi. Suberin, diğer bitkilerde köklerin iç damarlarını kaplayan ve onsuz domates bitkilerinin su stresiyle daha az başa çıkabildiği bir madde olma özelliği taşıyor.

Çalışma sırasında araştırmacılar, bazı domates bitkilerini 10 gün boyunca kuraklığa maruz bırakarak dışsal suberinin kuraklık toleransındaki rolünü test ettiler. Domates köklerinin dış tabakasında "suberin" üretiminden sorumlu genleri ve bu genlerin bitkinin kuraklığa tepkisini kontrol eden bitki hormonlarından nasıl etkilendiğini belirlediler.

Araştırmacılar, domates bitkilerinde bu genleri etkisiz hale getirerek, bitkilerin suberin üretme yeteneklerini kaybettiklerini ve kuraklığa karşı daha duyarlı olduklarını buldular. Bu bitkiler ayrıca kuraklığa verdikleri tepkilerde de bozukluklar gösterdi; bu da suberinin bitkilerin su kıtlığına uyum sağlamasına yardımcı olmada önemli bir rol oynadığını gösteriyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı, Kaliforniya Üniversitesi Bitki Biyolojisi Bölümü'nden Dr. Siobhan Brady, Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: "Suberin bitkilerin kuraklığa karşı direncinde önemli bir rol oynuyor. Bitkilerin nemini korumak, daha uzun süre hayatta kalmalarına yardımcı olmak ve kuraklığa uyum sağlamak için kök hücreleri ile çevreleyen ortam arasında bir bariyer görevi görerek su kaybını önlemeye yardımcı olur."

Çalışmanın, domates kök hücrelerinin diğer bitkilerden farklı olarak kuraklığa dirençli bir dış bariyere sahip olduğunu ortaya koyduğunu ve bu keşfin domates bitkilerinin kuraklıkla nasıl başa çıktığını daha iyi anlamamızı sağladığını sözlerine ekledi. Bu bilgiyi kullanarak kuraklığa daha dayanıklı yeni domates çeşitleri geliştirebiliriz ki bu da iklim değişikliği arttıkça özellikle önem kazanıyor.

Sonuçların önemiyle ilgili olarak Brady, bu sonuçların su kıtlığı çeken bölgelerde domates üretimini iyileştirmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesine yol açacağını umduğunu ifade ederek, ekibin şu anda domatesleri kuraklığa daha dayanıklı hale getirmek için Suberin’in tarlada kuraklığa direnme yeteneğini test etmek için çalıştığını sözlerine ekledi.

Su tasarrufu için çeşitli teknikler

Araştırmalar, bitkilerin kuraklığa uyum sağlamak için izledikleri doğal yolların çoğunun, özellikle de terlemeyi azaltmanın ardındaki karmaşık mekanizmalara sürekli olarak ışık tutmaktadır. "Transpirasyon" bitkilerin yaprak yüzeylerinden su kaybetme sürecidir. Bu sürecin bitkilerin sıcaklığını düzenlemedeki ve su dengesini korumadaki önemine rağmen, "transpirasyon" özellikle kuraklık koşullarında bitkiler için zararlı da olabilir.

Kuraklık sırasında bitkiler yapraklardan su kaybını kontrol etmek için terlemeyi azaltır. Daha küçük yapraklar, daha az ve daha küçük gözenekler (stoma) ve daha kalın kütiküller (mumsu tabakalar) buharlaşmayı azaltır. Örneğin, aloe vera bitkisi yüzey alanını azaltan iğne benzeri yapraklara sahipken, uzun kuraklıklar ışığında bu rezervi mümkün olduğunca uzun süre kullanmak için suyu etli, kalın derili yapraklarında depolar.

Şiddetli kuraklıkta, meşe gibi bazı bitkiler su kaybını büyük ölçüde azaltmak için yapraklarını stratejik olarak düşürür.

Derin kökler aracılığıyla su emilimini en üst düzeye çıkarmak için doğal teknikler de vardır; çöl çalıları gibi bitkiler, toprağın derinliklerine ulaşan ve sığ köklü bitkilerin kullanamadığı gizli su rezervlerinden yararlanan geniş ve derin kök sistemleri geliştirir. Birleşmiş Milletler'e göre, iklim değişikliği sellere ve şiddetli yağışlara neden oldukça, şiddetli kuraklığa karşı savunmasız toprakların yüzdesinin de artması bekleniyor.

2000 yılından bu yana kuraklık sayısı ve süresinin yüzde 29 oranında arttığını; 2,3 milyardan fazla insanın halihazırda su stresiyle karşı karşıya olduğunu ve kuraklığa bağlı ölümlerin çoğunun Afrika'da meydana geldiğini sözlerine ekledi.

Bilim insanları, kuraklığa adaptasyon konusundaki anlayışlarını bitkilerin kuru koşulları tolere etme kabiliyetlerini geliştirmek için kullanabilir ve bu da kuraklığa daha dayanıklı mahsullerin geliştirilmesine yol açabilir. Bu da gelecekte gıda güvenliğinin sürdürülebilirliğini sağlamaya yardımcı olur.



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant