Uçağın acil çıkış kapısını açıp kanatta yürümeye başladı

Yolcular, eylemciye teşekkür ederek "Hayatımızı kurtardı" dedi

AeroMexico şirketine ait uçak, yolcuları zor duruma soktu (AP/Arşiv)
AeroMexico şirketine ait uçak, yolcuları zor duruma soktu (AP/Arşiv)
TT

Uçağın acil çıkış kapısını açıp kanatta yürümeye başladı

AeroMexico şirketine ait uçak, yolcuları zor duruma soktu (AP/Arşiv)
AeroMexico şirketine ait uçak, yolcuları zor duruma soktu (AP/Arşiv)

Perşembe günü Benito Juárez Uluslararası Havalimanı'nda hareketli anlar yaşandı. 

Başkent Meksika'dan Guatemala'ya gitmek üzere uçağa binen yolcular saatlerdir havasız ve susuz halde bekliyordu.

Üç saati aşkın süredir bu koşullarda bekletilmeye itiraz eden bir erkek, 11.30 sularında acil çıkış kapısından çıkarak uçağın kanadında yürümeye başladı. 

Bunun üzerine yetkililer harekete geçerek adamı gözaltına aldı. 

Klimanın çalışmadığı uçakta yer alan yolcular ortak bir açıklama yayımlayarak ona destek verdi:

Meksika'dan Guatemala'ya gitmesi planlanan AM 0672 sefer sayılı uçuştaki tüm yolcular, acil çıkış penceresini açan yolcunun herkesi korumak için bunu yaptığını ve herkesin desteğini aldığını belirtir. Zira gecikme ve uçaktaki havasızlık yolcuların sağlığı için tehlikeli koşullar yaratmıştı. O bizim hayatımızı kurtardı.

Sosyal medyada yayılan açıklamada en az 77 yolcu, adlarına ve imzalarına da yer verdi.

Meksika'daki havalimanıysa olayda kimsenin zarar görmediğini bildirdi. 

Olayla ilgili raporda uçağa bakım yapılması gerektiği için rötarın gerçekleştiği duyuruldu. Kimliği açıklanmayan yolcunun eyleminden sonra uçak değişikliğinin zorunlu hale geldiği de ifade edildi. 

Diğer yandan yolculunun tutuklanıp tutuklanmadığına ilişkin herhangi bir bilgi henüz kamuoyuyla paylaşılmadı. 

Havalimanındaki yetkililer, eylemcinin uçaktan çıktıktan sonra tekrar kabine girdiğini ve uçağa ya da herhangi birisine zarar vermediğini, sonrasında da polise teslim olduğunu da belirtti. 

Independent Türkçe



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe