Ünlü piramidi kaplama planı tartışma yarattı: "Pisa Kulesi'ni düzleştirmek gibi"

Kahire yönetimi piramidi orijinal haline çevirmek istiyor

Kahire yönetimi, restorasyon planıyla turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor (AFP)
Kahire yönetimi, restorasyon planıyla turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor (AFP)
TT

Ünlü piramidi kaplama planı tartışma yarattı: "Pisa Kulesi'ni düzleştirmek gibi"

Kahire yönetimi, restorasyon planıyla turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor (AFP)
Kahire yönetimi, restorasyon planıyla turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor (AFP)

Mısır'da Gize piramitlerinin en küçüğü olan Mikerinos Piramidi'nin granit bloklarla kaplanması planı ülkede tartışma yarattı.

Üç yıl süreceği öngörülen kaplama planıyla Mikerinos Piramidi'nin orijinal haline yakın bir hale gelmesi hedefleniyor.

Tarihi yapı aslında 16 granit blok katmanından oluşuyordu ancak bu katmanlardan sadece 7'si günümüze kadar ulaşabildi. 

Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi Başkanı Mustafa Waziri, projenin modern dönem ziyaretçilerine yapının orijinal halini görme fırsatı vereceğini savunurken, restorasyon planının "Mısır'dan dünyaya bir hediye" olduğunu söyledi.

Plana şiddetli bir şekilde itiraz edenlerse, ünlü piramidi bu şekilde restore etmenin "Pisa Kulesi'ni düzleştirmeye" benzediğini ifade ediyor.

Konuyla ilgili daha muhafazakar bir yaklaşımın gerekli olduğunu belirten Mısırolog Monica Hanna, yapının bugünkü halini korumaya odaklanılması gerektiğini belirtti.

Arkeolojik restorasyonda kabul gören uluslararası ilkelerin genelde bu tip kapsamlı müdahaleleri engellediğini belirten Hanna, "Mısır tarihi mirasının yönetilmesindeki bu saçmalıklara ne zaman dur diyeceğiz?" ifadelerini kullandı.

Arkeoloji dünyasından yükselen itirazların ardından Mısır Eski Eserler Bakanlığı, projenin incelenmesi için uzmanlardan oluşan bir komite kurulduğunu açıkladı. Komitenin konuyla ilgili kesin kararını gelecek günlerde vermesi bekleniyor.

MÖ 2500 civarlarında inşa edildiği bilinen Mikerinos Piramidi'nin 65 metre uzunluğunda olduğu ancak erezyon ve insan müdahaleleri nedeniyle zamanla küçüldüğü tahmin ediliyor.

Independent Türkçe



Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Avustralya'da et yiyen bakteri salgınının Melbourne banliyösünde yayılması, ülkenin baş sağlık görevlisinin uyarılarına neden oldu.

Profesör Ben Cowie, Victoria bölgesine, Buruli ülseri vakalarının eyalet genelinde "yüksek seyrettiği" uyarısını yaptı. Ascot Vale banliyösüyle bağlantılı enfeksiyonlarda son zamanlarda artış görülüyor.

"Lezyonlar genellikle yavaş büyüyen ağrısız yumru veya yara şeklinde ortaya çıkıyor ve başlangıçta böcek ısırığıyla karıştırılabilir" dedi.

Sivrisinekler aracılığıyla yayıldığı düşünülen yumrunun daha sonra yıkıcı deri ülserine dönüştüğünü söyledi.

"Herkesin" enfeksiyona yakalanabileceği uyarısında bulunsa da enfeksiyon daha çok 60 yaş üstü kişilerde görülüyor.

Prof. Cowie bir sağlık tavsiyesinde, hastalığın coğrafi olarak yayıldığını ve artık belirli kıyı bölgeleriyle sınırlı kalmadığını, sağlık yetkililerine 17 Aralık itibarıyla 344 vaka bildirildiğini olduğunu söyledi.

Buruli ülseri nasıl önlenir
Prof. Cowie, halka bol ve hafif giysilerle örtünmelerini, sivrisineklere açık alanlardan kaçınmalarını ve kişisel böcek kovucu kullanmalarını tavsiye etti.

"Hızlı tedavi, cilt kaybını ve doku hasarını önemli ölçüde azaltabilir ve daha yoğun tedavi ihtiyacını önleyebilir" diye ekledi.

Kuluçka süresi 4 haftayla 9 ay arasında değişiyor. Buruli ülseri lezyonu vücudun herhangi bir yerinde oluşabiliyor ancak en yaygın olarak uzuvların açıkta kalan bölgelerinde görülüyor.

Bilim insanlarının keseli sıçanları analiz etmesiyle hastalık, Yeni Güney Galler'in Batemans Bay kasabasında endemik hale geldi.

Keseli sıçanların ülser geliştirdiği biliniyor ve sivrisinekler hastalığın insanlara bulaşmasında rol oynuyor.

Independent Türkçe