İspanya'da "Los Turcos" grubu bu yılki festivalde de kalabalık grupla geçidini yaptı

Festivalleriyle ünlü İspanya'nın önemli kültürel etkinliklerinden "Moros y Cristianos" (Müslüman Araplar ve Hristiyanlar) adlı festivalin en önemli gruplarından "Los Turcos" (Türkler) bu yılki geçitte de en kalabalık grup oldu

(AA)
(AA)
TT

İspanya'da "Los Turcos" grubu bu yılki festivalde de kalabalık grupla geçidini yaptı

(AA)
(AA)

İspanya'nın güneydoğusundaki Valencia bölgesinde bulunan, yaklaşık 10 bin nüfuslu Sax kasabasında 1-4 Şubat'ta düzenlenen festivalin temelini inşa eden 7 farklı gruptan birisi olan Los Turcos'un 700'den fazla üyesi, kırmızı beyaz kıyafetleri ve ay yıldızlı fesleri ile geçitlerini yaptı.

Sivas doğumlu olan kasabanın azizi Aziz Blas anısına 1627'den bu yana düzenlenen festivalde, İspanyollar, Araganolesliler, Garibaldiler, Hristiyanlar, Faslılar gibi isimlerle kurulan gruplardan biri olan Los Turcos üyeleri, Türk ismini ve Türk bayrağını taşımaktan gurur duyduklarını belirtiyor.

(AA)
(AA)

Festival sebebiyle Sax'ın büyük bir bölümünün ve kültürel aktivitelerin yapıldığı Los Turcos Evi'nin Türk bayraklarıyla donatılması ve yerlere "Türk toprağı" diye yazılması da festival için bölgeye gelenlerin ilgisini çekiyor.

Los Turcos hakkında

Türkiye veya Türklükle direkt hiçbir bağlantısı olmayan 1920'de kurulan "Los Turcos"un esin kaynağının Kurtuluş Savaşı olduğu biliniyor.

"Los Turcos"ların, Osmanlıları anımsatan fesli, pelerinli kostümleri, 1920'li yıllarda İspanya'da satılan "Marcos Tonda" marka bir çikolatanın kağıdı üzerinde yer alan resimden alıntı yapılarak hazırlandığı belirtiliyor.

(AA)
(AA)

Yıllar içinde hep büyüyen ve kasabanın en prestijli grubu haline gelen "Los Turcos", Türkiye ve Sax arasında köprü vazifesi görüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2008'de Başbakan olarak İspanya'ya yaptığı resmi ziyaret sırasında, Granada'daki El Hamra Sarayı'na gittiğinde kendisini Los Turcos grubu karşıladı.

Los Turcos'un 100. yılına denk gelen 2020'deki festivale Türkiye'den gelerek katılan Mehteran Takımı ise hem festivalde hem de İspanyol basınında büyük ilgi uyandırdı.



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

dfvgthy
Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe