Doktorlar kanser hakkındaki mitleri çürütüyor!

Doktorlar kanser hakkındaki mitleri çürütüyor!
TT

Doktorlar kanser hakkındaki mitleri çürütüyor!

Doktorlar kanser hakkındaki mitleri çürütüyor!

Dünya Kanser Günü vesilesiyle, Rusya'daki Blokhin Ulusal Tıbbi Onkoloji Araştırma Merkezi Bilimsel Çalışma Direktör Yardımcısı Dr. Alexei Tryakin, risk faktörlerini ve bunların yaşla olan ilişkisini tanımlayarak kanserle ilgili bir grup mit ve efsaneyi çürüttü.

Tryakin şöyle diyor: “Bazı kanser hastaları, belirli yiyecekleri yediklerinde tümörlerinin büyüdüğü gibi çeşitli sanrılara inanıyorlar. Ana efsane, birçok hastanın kanser nedeniyle kaçınılmaz olarak öleceklerine inanması, dolayısıyla test yaptırmaya ve tedaviye gerek duymamaları.”

Aslında kanser erken teşhis edildiğinde hastalığın tedavi edilme ve iyileşme şansı yüksek. Bu nedenle vücudun sağlık durumunda herhangi bir değişiklik hissederseniz doktora başvurmanız önerilir. Tryakin, açıklamalarına şöyle devam etti: “Birçok hasta, tedaviyi reçete ettikten sonra artık tatlı, süt, et veya vitamin yiyemeyeceklerinden emin. Oysa beslenme tümörlerin büyümesini etkilemez. Bazı hastalar ciddi ciddi, eğer ameliyat olurlarsa cerrahın ekipmanlarını açacağına, oksijen ve ışığın oraya ulaşacağına ve bu nedenle tümörün hemen büyümeye başlayacağına inanıyor. Ancak tümörün akciğerleri yok ve oksijeni farklı bir şekilde alıyor.”

Şarku’l Avsat’ın Moskova merkezli İzvestiya gazetesinden aktardığı haberine göre Rus doktor, “Fiziksel aktivite, kötü huylu tümörlere yakalanma riskini büyük ölçüde azaltıyor. Sigara, kanser riskini etkileyen dış faktörler arasında bir numaralı öldürücü olmaya devam ediyor.” Açıklamasında bulundu. Bunun yanında doktor, “lifli gıdaların az tüketilmesiyle birlikte özellikle kırmızı ve işlenmiş et olmak üzere et yemek kötü huylu tümörlerin gelişme riskine yol açmaktadır.” Dedi. Güneş ışığına aşırı maruz kalma ve obezite, tümör gelişme riskini artıran faktörler arasında. Rus doktor, bu konuda en önemli risk faktörünün yaş olduğuna dikkat çekti. Şu anda küresel ölçekte genç yaşta kansere yakalanma gibi bir eğilim var. Burada kastedilen 50 yaş altı kişilerin kansere yakalanması. Tryakin, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Enfeksiyonların sigara veya yetersiz beslenmeyle ilgili olmadığı açık. Ancak yanlış davranışların sağlık üzerinde belirleyici etkisi ancak 20-30 yıl sonra ortaya çıkabilir. Konjenital genetik bozukluklar da çocukları etkiliyor. Bir çocuğa, rahminde bile kötü huylu tümör tanısı konulabilir.”



Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
TT

Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)

Bağımsız filmleriyle tanınan yönetmen ve aktör Mark Duplass, buluntu film tarzındaki korku serisi Creep ve Creep 2'deki eksantrik seri katil Josef rolüyle geri döndü.

Duplass, bu kez dehşeti televizyona taşıyor.

ABD'de Shudder ve AMC+'ta ekranlara gelen yeni dizi The Creep Tapes, Josef'in her bölümde farklı bir kurbanla maceralarını konu alıyor. 

Duplass, tüyler ürperten hikayeleri 25 dakikalık bölümlere bölerken, klasik sitcom'lardan ilham almış. 

Kulağa çılgınca gelse de The Creep Tapes'in, insanlara pandemi sırasında ailemle birlikte Friends ve Seinfeld'i art arda izlerken hissettiğim gibi hissettirmesini istedim.

"Kendimizi rahatlamış hissediyoruz"

ABD merkezli köklü gazete New York Times'a konuşan 47 yaşındaki aktör, yeni projesinden bahsederken şöyle dedi:

Jenerikten önce bir sahne var. Sonra jenerik başlıyor ve kendimizi rahatlamış hissediyoruz. Bu, tuhaf bir şekilde, bu karakteri seven insanlar için bir rahatlama ve eğlence dizisi olacak. Rahatsızlığın rahatlığı.

Duplass dizi boyunca korku faktörünün azalacağından endişe ettiğini de anlattı. Bunun yerine, mizahın yeni bir dehşet duygusu yarattığını keşfetmiş.

"Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız"

Amerikalı oyuncu, "İşin içine daha fazla mizah kattığımızda insanların çok daha rahatladığını gördük" diyerek ekledi: 

Bu kez zamanı geldiğinde korku daha yoğun bir seviyeye ulaştı. Mizah, herkesin benim bir katil olduğumu zaten bildiği gerçeğiyle kaybettiğimiz şok etkisini geri getirmemizi sağlıyor.

Mizah faktörünün büyük ölçüde dizinin doğaçlama doğasından geldiğini aktaran Duplass, "Hikayeyi bir gece önce ve sahneyi çekerken yazıyoruz" diye ekledi:

Buluntu film tarzında olduğu için doğaçlama yapıp daha sonra düzenleyemezsiniz. Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız. Çekim bittiğinde, aslında yazı da bitmiş oluyor.

Prömiyerini 15 Kasım'da yaptı

Yönetmen koltuğunda Patrick Brice'ın oturduğu dizi, prömiyerini 15 Kasım'da yaptı. 

2014 yapımı psikolojik korku filmi Creep ve 2017 tarihli devam filmi Creep 2, halen Netflix'te izlenebiliyor. 

Aynı evrende geçen The Creep Tapes ise henüz Türkiye'deki bir yayın platformunda gösterilmiyor.

Independent Türkçe, IndieWire, New York Times