Alkol, insan mikrobiyomunda son derece zararlı bir dengesizliğe yol açıyor

Alkol, bağırsak zarının tahrip olmasına ve toksinlerin kana sızmasına neden oluyor.
Alkol, bağırsak zarının tahrip olmasına ve toksinlerin kana sızmasına neden oluyor.
TT

Alkol, insan mikrobiyomunda son derece zararlı bir dengesizliğe yol açıyor

Alkol, bağırsak zarının tahrip olmasına ve toksinlerin kana sızmasına neden oluyor.
Alkol, bağırsak zarının tahrip olmasına ve toksinlerin kana sızmasına neden oluyor.

Alkolün bağırsaklara etkisi nedir? Ulusal Sağlık Enstitüleri'nde alkol kötüye kullanımı ve bağımlılığı üzerine çalışan bilim insanı Dr. Lorenzo Leggio, mikrobiyom biliminin çoğunda olduğu gibi, "Bilmediğimiz çok şey var" diyor. Ancak iyi bir mikrobiyomun sağlıklı sindirim, bağışıklık fonksiyonu ve bağırsak sağlığı için gerekli olduğu bilinen bir gerçek olarak yerini koruyor. Dolayısıyla alkolü çok fazla tüketmenin bazı olumsuz sonuçları olabiliyor.

Alkol mikrobiyomu yok eder

Ağır alkol tüketimi kişinin mikrobiyomunu nasıl etkiliyor? San Diego'daki California Üniversitesi'nde gastroenterolog olan Dr. Cynthia Hsu, alkol ve mikrobiyom üzerine mevcut araştırmaların çoğunun düzenli ve yoğun alkol alan kişilere odaklandığını söylüyor.

Örneğin, bir grup çalışma alkol kullanım bozukluğu (içkiyi kontrol edememe veya bırakamama) olan kişilerin bağırsaklarında genellikle ‘iyi’ ve ‘kötü’ bakteriler arasında bir dengesizlik olduğunu keşfetti. Hsu, buna disbiyoz (mikrobiyom dengesizliği) adı verildiğini ve genellikle daha sağlıklı bir mikrobiyoma sahip olmakla karşılaştırıldığında artan iltihaplanma ve hastalıkla ilişkili olduğunu ifade etti.

Leggio, ‘mikrobiyom dengesizliğinden’ mustarip olan ‘ağır içicilerin’ daha sızdıran veya daha geçirgen bağırsak astarlarına sahip olabileceğini söylüyor. Sağlıklı bir bağırsak astarının mikroplar, yiyecekler ve potansiyel olarak zararlı toksinlerle dolu bağırsağın iç kısmı ile vücudun geri kalanı arasında bir bariyer görevi gördüğünü de sözlerine ekliyor.

Hsu'ya göre ise bağırsak zarı bozulduğunda bakteriler ve toksinler kan dolaşımına sızarak karaciğere akabilir ve burada karaciğer iltihabına ve hasarına neden olabilir.

Alkol tüketme arzusu

Virginia Commonwealth Üniversitesi ve Richmond VA Tıp Merkezi'nde karaciğer hastalıkları uzmanı olan Dr. Jasmohan Bajaj, ön araştırmaların sağlıksız bir bağırsağın alkol isteğine katkıda bulunabileceğine işaret ettiğini söyledi. 2023 yılında yapılan bir çalışmada araştırmacılar, alkol kullanım bozukluğu olmayan 18-25 yaş arası 71 kişinin mikrobiyomlarını inceledi.

Sık sık aşırı içki içtiğini bildirenlerin (kadınlar için yaklaşık iki saat içinde dört veya daha fazla içki veya erkekler için beş veya daha fazla içki olarak tanımlanmıştır) mikrobiyomlarında artan alkol isteğiyle ilişkili değişiklikler meydana geldi.

Alkol artan iltihaplanma ile bağlantılıdır

Şarku’l Avsat’ın The New York Times’tan aktardığına göre söz konusu çalışma ayrıca, aşırı içki içmenin kandaki iltihap belirteçlerinin artmasıyla ilişkili olduğunu ortaya koyan önceki araştırmaların sonuçlarına da katkıda bulundu.

Ancak bu çalışmaların hiçbiri alkolün insanlarda dysbacteriosis'e neden olduğunu kanıtlamamıştı. Hayvan çalışmalarında bağlantı daha kesindi ancak insan çalışmalarında araştırmacıların diyet ve diğer sağlık koşulları gibi faktörleri kontrol etmesi zor oluyor.

Perhiz bağırsakları iyileştirir

Araştırmacılar alkol kullanım bozukluğu tedavisi gören kişilerin mikrobiyomlarını incelediler ve insanların içmeyi bıraktıktan sonraki iki ila üç hafta içinde bağırsak mikroplarının iyileşme belirtileri göstermeye başladığını ve bağırsak astarlarının daha az ‘sızdırır’ hale geldiğini buldular. Alkol kullanım bozukluğu tedavisi gören kişiler genellikle daha sağlıklı beslenmeye ve daha iyi uyumaya başlıyor.  Bu da bağırsak sağlığını iyileştirebiliyor. Leggio açıklamasında şunları söyledi:

Alkolün asit reflüsüne, mide zarının iltihaplanmasına, gastrointestinal kanamaya neden olabileceğini ve yemek borusu, kolon ve rektum kanseri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin riskini artırabileceğini biliyoruz. Dolayısıyla daha az içmenin sağlığınız için çok daha iyi olduğuna kesinlikle şüphe yok.

* The New York Times



Daniel Craig, James Bond rolünü neden ilk önce reddettiğini anlattı

Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
TT

Daniel Craig, James Bond rolünü neden ilk önce reddettiğini anlattı

Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)
Daniel Craig, 1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu (MGM)

Daniel Craig, James Bond'u oynamayı başlangıçta reddettiğini çünkü bunun sinema sektöründeki diğer fırsatları sınırlayabileceğinden korktuğunu açıkladı.

56 yaşındaki aktör, 2006 yapımı Casino Royale'den 2021 yapımı Ölmek İçin Zaman Yok'a (No Time To Die) kadar 5 filmde 007'yi canlandırdı. Ancak efsanevi casus rolünü üstlenme konusunda çekinceleri olduğunu itiraf etti.

Hollywood Reporter'ın Awards Chatter Podcast'ine konuk olan Craig'e, Bond rolünü kabul ederken gergin olup olmadığı soruldu. 

Britanyalı aktör, "Evet, kesinlikle. Bu yüzden geri çevirdim" diye açıkladı. 

Yani, 'Hayır' dedim. O sırada ortada bir senaryo yoktu. 'Senaryoyu görmeden bir karar vermem mümkün değil' diyordum.

Rolün hayatını nasıl değiştireceğinden korktuğunu itiraf eden Craig, "O zamanlar epey iyi kazanıyordum, yani hayatımı o zamanlar yaptığım şeyi yaparak geçirseydim, çok daha mutlu olurdum" diye ekledi.

Ama bu gerçekten de öyle bir şeydi ki... Yani sürekli James Bond'u oynamak mı?

Craig, Bond filmleri arasında Direniş (Defiance) ve Kovboylar ve Uzaylılar (Cowboys and Aliens) gibi yapımlarda da rol aldı. Ama bir oyuncu olarak çok yönlülüğünü sergileme çabasının onu tükettiğini de ifade etti.

"Bond sizin hayatınız"

"Sanırım kendimi kanıtlamak zorunda olduğumu hissettim" diyen Craig, ekledi: 

Bir süre sonra bunu yapacak enerjiye sahip olmadığımı fark ettim. Bunu Diriliş gibi filmleri eleştirmek için söylemedim çünkü onlarla gurur duyuyorum. Ama Bond sizin hayatınız. Her bir film hayatınızdan yaklaşık iki yıl çalıyor. 6 aydan fazla bir süre evden uzak kalıyorsunuz. Ve dünyaya çeşitli rolleri oynayabiliyor olduğumu kanıtlama ihtiyacı yüzünden başka filmleri araya sıkıştırma fikri biraz saçma, bu yüzden bunu yapmayı bıraktım.

Craig, son olarak Beni Adınla Çağır'ın (Call me By Your Name) İtalyan yönetmeni Luca Guadagnino'nun yeni filmi Queer'de oynadı.

William S. Burroughs'un 1985 tarihli romanından uyarlanan film, küçük Amerikan topluluğunun diğer üyeleriyle birkaç temas dışında günlerini neredeyse tamamen yalnız geçiren Amerikalı göçmen Lee'yi merkeze alıyor.  

Geçen hafta, filmin ABD'deki sınırlı gösteriminin tanıtımı sırasında New Yorker'a konuşan Craig, Bond'u oynamakla ilgili en büyük çekincelerinden birinin serideki erkeklik anlatısı olduğunu söylemişti.

Queer, bu yıl ikinci kez düzenlenmesi ve 7 Kasım'da başlaması planlanan MUBI FEST'in açılış filmi olacaktı. 

İki eşcinsel erkeğin aşkını anlatan filmin gösterimi, "toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içerik taşıdığı" gerekçesiyle Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı.

Independent Türkçe, Deadline, New Yorker, Daily Mail, Hollywood Reporter