Rusya Eğitim Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Stanislav Ionov, ‘Kelliği başlayan bir kişi zamanla, sabah uyandığında yastığın üzerinde çok miktarda saç olduğunu ve saç derisinde kel noktaların ortaya çıktığını fark edecektir. Saç dökülmesi normalde 50 yaş ve üzerinde başlar. Yaşa bağlı endokrin dengesizliği ve erkeklik hormonu testosteronun düşük seviyelerde olması ile ilişkilidir. Bu durum, dihidrotestosteron seviyesinde bir azalmaya ve saç folikülü oluşumu sürecinde dengesizliğe neden olur. Dolayısıyla saç folikülü oluşumu azalır veya hiç olmaz. Yaşa ve endokrin dengesizliğine bağlı kellik vakalarında saçlar en sık başın arka kısmında ve ön kısımda dökülür” ifadelerini kullandı. Erkeklerin yaklaşık yüzde 50-60’ının, başlangıçta dikkat çekici belirtiler olmadan ortaya çıkan, ancak bir süre sonra hızlanan bir kellik durumu yaşadığını belirtti.
Russia Today haber ağının yerel gazete İzvestia gazetesinden aktardığına göre, Prof. Dr. Ionov “Erken yaşta, örneğin 25 yaşında kelleşen bir adam, poligenik faktörlerle (genlerin bir dizinde yaşanan değişiklikler, testosteron ve dihidrotestosteron artışına yol açan değişiklikler) ilişkili androgenetik alopesinin tipik bir örneğidir. Söz konusu durum saç köklerindeki redoks süreçlerinin bozulmasına yol açar ve bunun sonucunda da saçlar dökülür” ifadelerine yer verdi.
Ionov “Çocuklar da kellikten mustarip olabilir. Bu durumun nedeni viral, bakteriyel veya fungal hastalıklar olabilir, bunların sonucunda ortaya çıkan antikorların vücut hücrelerine saldırdığı otoimmün reaksiyonlara bağlı olarak gelişir. Bu süreç saç köklerini de etkileyerek saç dökülmesine neden olur” dedi.
Vücuttaki testosteron düzeyinin ve kelliğin nedenlerinin basit bir analiz yapılarak keşfedilebileceğini belirten profesör “Testosteron seviyeleri düşük olduğunda genellikle hormon tedavisi önerilir, ancak bunun saç dökülmesini yavaşlatmadığı kanıtlandı. Lazer tedavisi, plazma transferi veya saç ekiminin ise daha etkili olduğu düşünülüyor. Ekilen saçlar testosteron ve dihidrotestosterondan çok fazla etkilenmiyor” ifadelerine de yer verdi.