Çernobil bölgesindeki kurtlar, kanser tedavilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir mi?

Çernobil Nükleer Enerji Santrali’nin çevresindeki terk edilmiş bölgede kurtlar yaşıyor (Reuters)
Çernobil Nükleer Enerji Santrali’nin çevresindeki terk edilmiş bölgede kurtlar yaşıyor (Reuters)
TT

Çernobil bölgesindeki kurtlar, kanser tedavilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir mi?

Çernobil Nükleer Enerji Santrali’nin çevresindeki terk edilmiş bölgede kurtlar yaşıyor (Reuters)
Çernobil Nükleer Enerji Santrali’nin çevresindeki terk edilmiş bölgede kurtlar yaşıyor (Reuters)

Bir grup bilim insanı, Çernobil Nükleer Enerji Santrali’nin çevresindeki ıssız sokaklarda dolaşan kurtların kansere karşı direnç geliştirdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Sky News’ten aktardığı habere göre, bu bulgular, hastalığa yönelik tedavilerin geliştirilmesine yardımcı olacağı yönündeki umutları artırdı.

26 Nisan 1986’da meydana gelen Çernobil kazasının hemen ardından, nükleer santraldeki 4 numaralı reaktörün çökmesi ve yanması sonucu 31 kişi hayatını kaybetti.

Diğer tahminler, kansere neden olan radyasyona maruz kalmanın bir sonucu olarak uzun vadede 4 bin ila 93 bin kişinin öleceğini gösteriyor.

Tarihin en kötü nükleer felaketi, 100 binden fazla insanın bu radyasyondan kaçmak için şehirden tahliye edilmesine yol açtı.

Radyasyonun hala kanser riski oluşturduğu bin mil karelik bir alana insanların girmesini önlemek için Çernobil Hariç Tutma Bölgesi (CEZ) kuruldu.

Bölge, o zamandan beri ürkütücü bir şekilde terk edilmiş durumda.

İnsanlar hala geri dönmemiş olsa da, kurtlar ve atlar gibi hayvanlar, felaketten 35 yıl sonra boşaltılan şehrin çorak arazilerinde dolaşıyor.

ABD’deki Princeton Üniversitesi’nde evrimsel biyolog ve ekotoksikolog olan Dr. Cara Love ve ekibi, nesiller boyu radyoaktif parçacıklara maruz kalmalarına rağmen, Çernobil bölgesindeki kurtların nasıl hayatta kaldığını araştırdı.

Dr. Love ve araştırma ekibi, 2014 yılında CEZ’i ziyaret ederek, kurtların hareketlerinin, bulundukları yerin ve maruz kaldıkları radyasyon miktarının izlenebilmesi için onlara radyo vericili tasmalar taktı.

Ayrıca, kurtların vücutlarının, kansere neden olan radyasyona nasıl tepki verdiğini anlamak için kan örnekleri de aldılar.

xs tnb
Çalışma Çernobil bölgesindeki kurtların kansere karşı direnç geliştirdiğini doğruladı (AP)

Araştırmacılar, Çernobil bölgesindeki kurtlarının tüm yaşamları boyunca her gün 11,28 milirem kadar radyasyona maruz kaldıklarını keşfetti.

Bu, bir insan için yasal güvenlik sınırından altı kat fazla.

Dr. Love ve ekibi, kurtların bağışıklık sistemlerinin, radyasyon tedavisi gören kanser hastalarına benzer şekilde değiştiğini gördü.

Ekip daha da önemlisi, bu kurtların genetik yapısının, artan kanser riskine karşı dirençli görünen belirli kısımlarını da tespit etti.

Dr. Love’ın çalışması, kanserden kurtulma şansını artıran koruyucu mutasyonları belirlemeye çalıştı.

Ancak yeni tip koronavirüs salgını ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, son yıllarda Dr. Love ve ekibinin son yıllarda CEZ’e dönmesini engelledi.



Scarlett Johansson kariyerinin başındaki "arzu nesnesi" rollerine değindi

Amerikalı aktris Scarlett Johansson, 2018'de ve 2019'da dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusuydu (AP)
Amerikalı aktris Scarlett Johansson, 2018'de ve 2019'da dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusuydu (AP)
TT

Scarlett Johansson kariyerinin başındaki "arzu nesnesi" rollerine değindi

Amerikalı aktris Scarlett Johansson, 2018'de ve 2019'da dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusuydu (AP)
Amerikalı aktris Scarlett Johansson, 2018'de ve 2019'da dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusuydu (AP)

Çocuk oyunculuktan Marvel evrenine ve ötesine uzanan kariyeri boyunca Hollywood'daki kadın temsiline dair büyük bir değişim gözlemlediğini söyleyen Scarlett Johansson, genç kadınlara sunulan rollerin geçmişe göre farklılaştığını belirtti.

İki kez Oscar'a aday gösterilen oyuncu, son yıllarda ekranlardaki kadın karakterlerin "erkek bakışına odaklı" anlatılardan uzaklaştığını ve bunun umut verici bir dönüşüm olduğunu ifade etti.

Birleşik Krallık'ın köklü gazetelerinden The Times'a konuşan Johansson, "Verilmek istenen mesajlar değişti. Artık çok daha fazla kadın rol modeli var, güçlü pozisyonlarda görünüyorlar ve tek boyutlu olmak zorunda kalmayan kadınları canlandırma fırsatım arttı" dedi.

Ancak kariyerinin başlarında bu fırsatların çok daha sınırlı olduğunu belirten oyuncu, "Gençken bana teklif edilen ya da peşinden gittiğim birçok rol, ya arzu nesnesi olmakla ya da bir erkek karakterin hikayesi etrafında şekillenen karakter arklarıyla sınırlıydı" ifadelerini kullandı. Johansson, "Bu artık daha az yaşanıyor, bir şeyler değişti" diye ekledi.

Sinema kariyerine Rob Reiner'ın 1994 yapımı filmi North'la henüz 9 yaşındayken başlayan Johansson, Atlara Fısıldayan Adam (The Horse Whisperer), Hayalet Dünya (Ghost World) ve Bir Konuşabilse (Lost in Translation) gibi yapımlarla dikkat çekmiş; ardından Marvel Sinematik Evreni'nde 10 yıla yayılan Black Widow karakteriyle küresel şöhrete kavuşmuştu. Bu sürecin sonu ise 2021'de vizyona giren Black Widow'la gelmişti.

40 yaşındaki oyuncu şu sıralar vizyondaki Wes Anderson filmi Fenike Planı'yla (The Phoenician Scheme) izleyici karşısına çıkarken, 4 Temmuz'da gösterime girecek Jurassic World: Yeniden Doğuş'la (Jurassic World Rebirth) yaz sezonunda adından söz ettirmeye hazırlanıyor. 

Johansson ayrıca geçen ay Cannes Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapan Eleanor the Great'le ilk uzun metraj yönetmenlik denemesine de imza attı.

Independent Türkçe, Deadline, The Times