İngiltere'de bazı katedraller "sessiz diskoya" dönüştü

Dindarlar duruma tepki gösteriyor

Canterbury Katedrali geçen hafta yapılan etkinliğin fotoğraflarını paylaştı (Canterbury)
Canterbury Katedrali geçen hafta yapılan etkinliğin fotoğraflarını paylaştı (Canterbury)
TT

İngiltere'de bazı katedraller "sessiz diskoya" dönüştü

Canterbury Katedrali geçen hafta yapılan etkinliğin fotoğraflarını paylaştı (Canterbury)
Canterbury Katedrali geçen hafta yapılan etkinliğin fotoğraflarını paylaştı (Canterbury)

İngiltere'de bazı katedraller, haftasonları "sessiz diskolara" ev sahipliği yapmaya başladı.

Guardian'da yer alan haberde, cumartesi akşam Winchester Katedrali'nde yapılan etkinliğe yaklaşık 400 kişinin 25 sterlin (yaklaşık 975 lira) karşılığında bilet aldığı ifade edildi.

Katedralde verilen konsere katılanlar, çalınan müziği kulaklıklar yardımıyla dinlerken, etkinlikte içki servisi de yapıldı.

Etkinliğe katılan yerel gazeteci Matt Rooks-Taylor, yaptığı paylaşımda, "Geçen yıl bana, seneye bir katedralde elimde birayla Adele'den Rolling in the Deep korosunu dinleyeceğimi söyleseniz, deli olduğunuzu düşünürdüm. Baktığım her yerde mutlu yüzler görüyorum" ifadelerini kullandı.

Ancak İngiltere'deki katedrallerin sessiz diskolara ev sahipliği yapmasından herkes memnun değil.

Gelecek aylarda bu tip etkinliklere ev sahipliği yapacak mabet sayısı 14'e ulaşırken, "tarihi ve kutsal mekanlara saygısızlık edilen etkinliklere karşı" düzenlenen imza kampanyasına 2 bin 400'den fazla kişi katıldı.

Geçen haftalarda Canterbury'deki katedralde düzenlenen etkinlik sırasında ibadethanenin dışında toplanan bir grup gece ayini düzenlemişti.

Tartışmaların altında yatan temel gerekçeyse katedrallerin işletme ve bakım maliyetlerini karşılama çabaları.

İngiltere'deki 42 Anglikan katedralinden 39'u koruma altına alınmış bina kapsamında. Durham, Canterbury ve Westminster'daki katedrallerse dünya miras listesinde yer alıyor.

Bu katedrallerden hiçbiri hükümetten mali destek almıyor ve İngiltere Kilisesi masrafların sadece bir kısmını karşılıyor. Dolayısıyla mabetlerin bakım ve işletme maliyetleri bağışlardan ve etkinliklerden karşılanıyor.

Örneğin Canterbury'deki katedralin bakım maliyeti günlük 20 bin, yıllık 7,3 milyon sterlin. Haftasonu sessiz disko etkinliğine ev sahipliği yapan Winchester'ın bakım maliyetiyse günlük 14 bin, yıllık 5,1 milyon sterlin seviyesinde.

Sessiz disko etkinliğiyle ilgili konuşan katedralin operasyon direktörü Matt O'Grady, "Cumartesi günü insanlar gelerek, normalde sessiz ve karanlık olacak bir mekanın tadını çıkardılar. Bu şekilde gelir elde ederek katedrali açık tutabiliyoruz. Ticari faaliyetlerimiz olmadan kutsal bir mekan sunamıyoruz" diye konuştu.

Independent Türkçe



Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
TT

Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)

Ortaokula giden bir kız çocuğu "Göğsüm tamamen göründü ve utandım" yazarken bir diğeri "Kontrolden önce öğretmenimiz 'Üstünüzü ve sütyeninizi çıkarın' dedi. Yapmak istemesem de hayır diyemedim" diyor. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesinin ulaştığı bu ifadeler, 13 yaşındaki Japon öğrencilere ait. 

Asya ülkesindeki 5 ila 18 yaşlarındaki kız ve erkek öğrencilerin, vücutlarının üst kısmındaki tüm kıyafetleri çıkarmasını gerektiren sağlık kontrollerine karşı veliler harekete geçti. 

Bir araya gelen ebeveynler ve hak savunucuları, nisanda başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılından itibaren bu uygulamanın sonlandırılması için çağrı yapıyor. 

Bazı okullarda yapılan sağlık kontrollerinin kimseyi soymadan gerçekleştirildiğini vurguluyorlar. 

Anketler çoğu öğretmenin çıplak sağlık kontrolü uygulamasına karşı çıktığını ortaya koyarken öğrencilerdeyse oran daha çarpıcı: 12-16 yaşındaki katılımcıların yüzde 95,5'i kıyafetlerini çıkarmak zorunda kalmaktan rahatsız. 

Uzmanlar da bu olayın çocuklarda travmaya neden olabileceğini savunuyor. 

Eylemcilere tıpçılardan itiraz var. Pek çok sağlıkçı iyi bir kontrol için çocukların soyunması gerektiğini vurguluyor. 

Kobe Üniversitesi Hastanesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Kentaro Iwata'ysa "Başta yaşlılar olmak üzere doktorların çoğu muhafazakar ve yöntemlerini değiştirmek istemiyorlar" diyor. 

Eğitim Bakanlığı, mevcut öğretim yılı öncesinde "Öğrencilerin mahremiyetine ve duygularına dikkat edilsin" deyip kız ve erkek çocuklarının ayrı yerlerde kontrole girmesi gerektiğini söylese de eylemciler bunlara uyulmadığını ve daha net kurallar konması gerektiğini savunuyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Mainichi