360 derece dönen ev satılığa çıkarıldı: "Zamanının ötesinde"https://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/4866381-360-derece-d%C3%B6nen-ev-sat%C4%B1l%C4%B1%C4%9Fa-%C3%A7%C4%B1kar%C4%B1ld%C4%B1-zaman%C4%B1n%C4%B1n-%C3%B6tesinde
360 derece dönen ev satılığa çıkarıldı: "Zamanının ötesinde"
Mühendis Dunick, evi tasarlayıp bir süre kendisi kullandıktan sonra sezonluk kiralıyordu (Diamond Group Realty)
Yeni Zelanda'da 360 derece dönme özelliğine sahip bir ev satılığa çıkarıldı.
Mühendis Don Dunick'in tasarladığı "Fener" adlı ev, Kuzey Adası'ndaki Auckland şehrine bağlı sahil kasabası Maraetai'de yer alıyor.
35 yıl önce inşa edilen evin 360 derecelik dönüşünü tamamlaması 33 dakika sürüyor.
Dönen ev fikrinin diğer mühendis arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlerde ortaya çıktığını söyleyen Duncik, "Manzarayı ve güneş ışığının geliş açısını istediğiniz gibi değiştirebilme avantajına sahipsiniz. Gece bir fırtına geliyorsa ve yatak odanızın pencerelerinde uğultu istemiyorsanız, evinizi döndürebilirsiniz" dedi.
Dunick, 360 derece dönebilen bir evde elektrik, su ve tesisat borularının da bu harekete uygun şekilde tasarlanması gerektiğine işaret ederek, arkadaşlarıyla giriştiği projenin tamamlanmasının 5 yıl sürdüğünü belirtti.
Mühendis, kurduğu bu sistemle inşa edilecek evlerin aşağı ve yukarı hareket etmesinin de sağlanabileceğini söyledi. Böylelikle evler su baskınına karşı da korunabilir.
Ünlü müzayede evi Sotheby's'in gayrimenkul firması Sotheby’s International Realty tarafından geçen hafta satışa çıkarılan "Fener" en az 1 milyon Yeni Zelanda Doları (yaklaşık 19 milyon TL) değerinde.
Carolyn Hanson, mülkün ihale yoluyla satılacağını belirtirken, ilan açıldığından bu yana evin ziyaretçilerle dolup taştığını söyledi. Hanson, Maraetai sakinlerinin yanı sıra yabancı ülkelerden de eve talep olduğunu aktardı.
80 yaşındaki Dunick ise "Böyle bir evi tasarlamış olmaktan çok mutluyum. Müthiş bir başarı ve zamanının ötesinde bir yer" dedi.
Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti
Fotoğraf: Unsplash
Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.
Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.
Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.
Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.
Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.
Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.
Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.
Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.
2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)
Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti.
Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.
Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor.
Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.