360 derece dönen ev satılığa çıkarıldı: "Zamanının ötesinde"

Evin inşası 5 yıl sürdü

Mühendis Dunick, evi tasarlayıp bir süre kendisi kullandıktan sonra sezonluk kiralıyordu (Diamond Group Realty)
Mühendis Dunick, evi tasarlayıp bir süre kendisi kullandıktan sonra sezonluk kiralıyordu (Diamond Group Realty)
TT

360 derece dönen ev satılığa çıkarıldı: "Zamanının ötesinde"

Mühendis Dunick, evi tasarlayıp bir süre kendisi kullandıktan sonra sezonluk kiralıyordu (Diamond Group Realty)
Mühendis Dunick, evi tasarlayıp bir süre kendisi kullandıktan sonra sezonluk kiralıyordu (Diamond Group Realty)

Yeni Zelanda'da 360 derece dönme özelliğine sahip bir ev satılığa çıkarıldı. 

Mühendis Don Dunick'in tasarladığı "Fener" adlı ev, Kuzey Adası'ndaki Auckland şehrine bağlı sahil kasabası Maraetai'de yer alıyor. 

35 yıl önce inşa edilen evin 360 derecelik dönüşünü tamamlaması 33 dakika sürüyor. 

Dönen ev fikrinin diğer mühendis arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlerde ortaya çıktığını söyleyen Duncik, "Manzarayı ve güneş ışığının geliş açısını istediğiniz gibi değiştirebilme avantajına sahipsiniz. Gece bir fırtına geliyorsa ve yatak odanızın pencerelerinde uğultu istemiyorsanız, evinizi döndürebilirsiniz" dedi. 

Dunick, 360 derece dönebilen bir evde elektrik, su ve tesisat borularının da bu harekete uygun şekilde tasarlanması gerektiğine işaret ederek, arkadaşlarıyla giriştiği projenin tamamlanmasının 5 yıl sürdüğünü belirtti. 

Mühendis, kurduğu bu sistemle inşa edilecek evlerin aşağı ve yukarı hareket etmesinin de sağlanabileceğini söyledi. Böylelikle evler su baskınına karşı da korunabilir. 

Ünlü müzayede evi Sotheby's'in gayrimenkul firması Sotheby’s International Realty tarafından geçen hafta satışa çıkarılan "Fener" en az 1 milyon Yeni Zelanda Doları (yaklaşık 19 milyon TL) değerinde. 

Carolyn Hanson, mülkün ihale yoluyla satılacağını belirtirken, ilan açıldığından bu yana evin ziyaretçilerle dolup taştığını söyledi. Hanson, Maraetai sakinlerinin yanı sıra yabancı ülkelerden de eve talep olduğunu aktardı. 

80 yaşındaki Dunick ise "Böyle bir evi tasarlamış olmaktan çok mutluyum. Müthiş bir başarı ve zamanının ötesinde bir yer" dedi.

Independent Türkçe



Beynin "İsveç çakısının" hafıza üzerindeki rolü ortaya kondu

Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
TT

Beynin "İsveç çakısının" hafıza üzerindeki rolü ortaya kondu

Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)

Beyindeki yıldız şeklindeki hücrelerin anıların işlenip depolanmasında önemli bir rol oynadığı öne sürüldü.

Bilim insanları uzun zamandır anıların sadece nöronlarda saklandığını düşünüyordu. Nöronlar dışındaki beyin hücrelerinin destekleyici rollere sahip olduğu varsayılırken, son yıllarda bu düşünce değişiyor.

Hakemli dergi Nature'da dün (6 Kasım) yayımlanan makalede astrosit denen yıldız şeklindeki hücrelerin hafıza açısından nasıl bir görev üstlendiği araştırıldı.

Nöronlara destek sağlamaktan kan-beyin bariyerini oluşturmaya kadar çok sayıda kritik işi yerine getiren astrositler "beynin İsveç çakısı" diye de biliniyor.

Yeni araştırmayı yürüten ekip fareler üzerinde yaptıkları deneylerde öğrenmeyle ilişkili astrosit hücrelerini inceledi. 

LLA denen bu hücrelerin bir kısmının öğrenme deneyimi sırasında aktive olduğu gözlemlendi. Araştırmacılar ayrıca farklı bir ortamda yeniden aktive edilen bu hücrelerin anıların hatırlanmasını teşvik ettiğini kaydetti.

Bunun yanı sıra öğrenme deneyimiyle aktive olan LAA'ların, NFIA adlı gen tarafından ifade edilen bir proteini yüksek seviyede tuttuğu bulundu. Bu proteinin üretiminin engellenmesi, sözkonusu öğrenme deneyimine ilişkin anıların da hatırlanmasını engelledi.

Bu durum, astrositlerin anıların hem depolanması hem de hatırlanmasında rol oynadığına işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar anıların depolanmasındaki rolünün net olmadığını ifade ediyor. Makalenin başyazarı Benjamin Deneen, "Astrositlerin hafızanın geri çağrılmasında rol oynadığı artık açık" diyerek ekliyor: 

Anıları gerçekten depoluyorlar mı yoksa geri çağırmada bir kanal görevi mi görüyorlar, bu henüz bilinmiyor. Belki de hücresel düzeyde astrositler ve nöronlar arasında bir 'indeksleme' vardır; bir nöron hafıza 'bilgisini' yakınındaki bir dizi LAA'ya dağıtıyor olabilir.

Yine de yeni çalışma hem nöronlar dışındaki beyin hücrelerinin önemini vurguluyor hem de hafızanın nasıl çalıştığını anlamaya katkı sağlıyor.

Bulguların insanlar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. Ancak bunun doğrulanması durumunda Alzheimer gibi hafızayla ilgili hastalıklar da daha iyi anlaşılabilir. 

Independent Türkçe, Popular Science, Science Blog, Nature