Protestoların ardından Hindistan'da "fil geçirmez" duvarlar inşa ediliyor

Bölge sakinleri bu hayvanların saldırılarına karşı gösteriler yaparak eyalet hükümetini kendilerini koruyamamakla suçladı

(Reuters)
(Reuters)
TT

Protestoların ardından Hindistan'da "fil geçirmez" duvarlar inşa ediliyor

(Reuters)
(Reuters)

Hindistan'ın federal hükümeti, Kerala'da fil geçirmez bariyerler inşa etmeyi planladığını açıkladı. Bu karar güneydeki eyalette yaşayanların protestolarına yol açan bu kalın derili canlıların saldırılarına cevaben alındı.

Federal Çevre Bakanı Bhupender Yadav bölgeye yaptığı ziyarette, meseleyi ihmal ettiği için eyalet hükümetini eleştirse de fil geçirmez duvarlar inşa etmeyi planladıklarını açıkladı.

Kerala'daki Wayanad'ın sakinleri daha fazla fil saldırısını önlemek için güneş enerjisiyle çalışan çitler, fil geçirmez hendekler, erken uyarı sistemleri, vahşi fillere radyo vericili tasma takılması ve yaban hayatı koridorlarının oluşturulmasını da talep ediyor.

Önceki haftalarda bir adam radyo vericili tasma takılı vahşi bir fil tarafından ezilerek ölmüştü. Bu, ilçede üç hafta içinde yaşanan bu türden ikinci ölümdü. İlk olaydan 6 gün sonra, eyaletin bir ekoturizm projesinde çalışan 50 yaşındaki bir işçi Pulpally kasabasında görev başındayken başka bir vahşi fil tarafından öldürülmüştü.

Bölge sakinleri o zamandan beri bu hayvanların saldırılarına karşı gösteriler düzenleyerek eyalet hükümetini kendilerini koruyamamakla suçluyor.

Kongre partisinden muhalefet lideri ve Wayanad seçim bölgesinin parlamento temsilcisi Rahul Gandhi de hayvan saldırılarının kurbanlarının ailelerini ziyaret etmek üzere pazar günü eyalete gitmişti.

Eyalet hükümeti de tüm taraflarla bir toplantı düzenleyerek bu saldırılardan etkilenenlerin tıbbi tedavilerini karşılama sözü vermişti.

The Indian Express'e göre Kerala genelinde özellikle filler, kaplanlar, bizonlar ve yaban domuzları olmak üzere yaban hayvanlarının insanlara yönelik saldırılarında kayda değer bir artış var.

Yayın kuruluşu Wayanad, Kannur, Palakkad ve Idukki ilçelerinin bilhassa etkilendiğini belirtiyor.

2022-23 döneminde eyalet hükümeti istatistiklerinde, yaban hayvanlarının saldırdığı 8 bin 873 vaka belgelendi.

Bunların 4 bin 193'ünden filler, 1524'ünden yaban domuzları, 193'ünden kaplanlar, 244'ünden leoparlar ve 32'sinden bizonlar sorumluydu.

Kaydedilen 98 ölümden 27'si fil saldırılarıyla ilişkilendirildi.

Bu temaslar sadece insan güvenliğini tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda Kerala'nın tarım sektöründe de ağır bir etki yaratıyor. 2017'yle 2023 arasında yaban hayatı, mahsullerin yok edildiği 20 bin 957 vakaya ve başta sığırlar olmak üzere evcilleştirilmiş 1559 hayvanın ölümüne neden oldu.

Kerala'daki Wayanad son 10 yılda fil saldırıları nedeniyle 41, kaplan saldırıları nedeniyle de 7 kişinin hayatını kaybetmesine sahne oldu.

Kerala, insan-yaban hayatı çatışmasını hafifletmeye çalışıyor. Kerala 2022-23 döneminde 158,4 km uzunluğundaki fil geçirmez hendeklerin bakımını yaptı, 42,6 km uzunluğunda güneş enerjili çit ve 237 metre uzunluğunda çevre duvarı inşa etti. Öte yandan yerel medya, bu çabaların krizle tam anlamıyla mücadele etmede yetersiz kaldığını belirtiyor.

Hayvanların insan yerleşim yerlerine girmesini önlemek için Kerala ekolojik restorasyon projeleri ve çiftçilerden arazi satın alarak buraları ormanlık alana dönüştürmeye yönelik bir program başlattı.

Independent Türkçe



Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
TT

Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)

Vincent van Gogh'un ikonik tablosu Yıldızlı Gece'nin gökyüzündeki bulut ve hava hareketlerinin ardındaki gerçek dünya fiziğini hassas bir şekilde tasvir ettiğini gösteren yeni bir araştırmaya göre, efsanevi ressam doğal dünya hakkında sezgisel bir anlayışa sahipti.

Haziran 1889'da yapılan tablo, girdap gibi dönen mavi gökyüzünü, sarı ay ve yıldızları, patlayan renk ve şekillerle betimlemesiyle 100 yılı aşkın süredir milyonları büyülüyor.

Efsanevi tablodaki her bir yıldız, su üzerindeki ışık benzeri yansımalarla parıldayan sarı dalgaların içine hapsedilmiş halde.

Sıkıntı içindeki sanatçının öncü fırça darbeleri, gökyüzünde bir hareket olduğu yanılsaması yaratıyor.

Bilim insanları, van Gogh'un tablosunu analiz ederek ressamın gökyüzü tasvirindeki "gizli türbülans" dedikleri şeyi ortaya çıkardı.

Çalışmanın ortak yazarı Yongxiang Huang şöyle açıklıyor:

Yüksek çözünürlüklü dijital bir resimle, fırça darbelerinin standart boyutunu tam olarak ölçmeyi başardık ve bunları türbülans teorilerinden beklenen ölçeklerle karşılaştırdık.

Akışkan hareketinde uzmanlaşmış araştırmacılar, resimdeki fırça darbelerini rüzgar bacalarında dönen yapraklarla karşılaştırdı.

Dönen fırça darbelerinin göreceli ölçeğini ve aralığını inceleyerek değişen boya renklerinin göreceli parlaklığını hesapladılar.

Araştırmacılar özellikle tablodaki 14 ana girdap şeklinin uzamsal ölçeğini inceledi.

Bu dikkatli gözlemlerden yola çıkarak resimde tasvir edilen atmosferin şeklini, enerjisini ve ölçeğini tahmin ettiler.

Çalışma, tablonun atmosferik hareketi öngören ve Kolmogorov yasası diye bilinen fizik kuralıyla uyumlu olduğunu ortaya koydu.

Bilim insanları, ressamın ölçek ve parlaklığı dikkatli bir şekilde kullanmasının genel olarak atmosfer türbülansının ardındaki kuralları ve hava hareketindeki enerjinin küçükten büyük ölçeklere doğru kademeli bir şekilde akmasını "isabetli bir şekilde yakaladığını" söylüyor.

Gerçek gökyüzü fiziğinde geçerli olan bazı yasaların sanatçının tasvirinde de geçerli olduğu saptandı.

cd
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece'sindeki fırça darbelerini inceledi (Yinxiang Ma)

Araştırmacılara göre efsanevi ressam, fiziğin çeşitli boyutlarını "şaşırtıcı bir doğrulukla" yakalamış görünüyor.

Dr. Huang, "Van Gogh'un türbülansı hassas bir şekilde betimlemesi, bulutların ve atmosferin hareketini incelemekten ya da gökyüzünün dinamizmini nasıl yakalayacağına dair doğuştan gelen bir histen kaynaklanıyor olabilir" diyor.

Bu, doğa olaylarına dair derin ve sezgisel bir anlayışı ortaya koyuyor.

Independent Türkçe