Bozulan otomattaki hata kodu, öğrencileri harekete geçirdi

"Uygulama hata vermeseydi bunu öğrenemezdik. Hiçbir uyarı yok"

Makinelerde, kullanıcıların yüzlerinin taranıp analiz edeceğine dair herhangi bir uyarı yoktu (Unsplash/Temsili)
Makinelerde, kullanıcıların yüzlerinin taranıp analiz edeceğine dair herhangi bir uyarı yoktu (Unsplash/Temsili)
TT

Bozulan otomattaki hata kodu, öğrencileri harekete geçirdi

Makinelerde, kullanıcıların yüzlerinin taranıp analiz edeceğine dair herhangi bir uyarı yoktu (Unsplash/Temsili)
Makinelerde, kullanıcıların yüzlerinin taranıp analiz edeceğine dair herhangi bir uyarı yoktu (Unsplash/Temsili)

Kanada'daki Waterloo Üniversitesi'nde bir otomatın bozulmasının ardından, kampüsteki bu makinelerin bazılarında yüz tanıma teknolojisi kullanıldığı ortaya çıktı.

Olay, şubat başlarında bir atıştırmalık makinesinde Invenda.Vending.FacialRecognition.App.exe yazısının görülmesiyle anlaşıldı. Öncesinde ne kamera görülüyordu ne de makinelerde kamera olduğuna dair başka herhangi bir işaret vardı. 

Üniversite gazetesinde olayı haberleştiren River Stanley, ulusal kanal CTV News'e şöyle konuştu:

Uygulama hata vermeseydi bunu öğrenemezdik. Hiçbir uyarı yok.

Waterloo Üniversitesi konuyla ilgili bir açıklama yayımlayarak bu makinelerin "en kısa sürede" kaldırılacağını ve bu zaman zarfında yüz tanıma programının kapatılmasının isteneceğini vurguladı. 

Üniversite öğrencileri de arkasında kamera olduğuna inandıkları delikleri sakız ve kağıtlarla kapatmaya başladı.

Makineleri üreten Invenda, "demografik ölçüm yazılımı" kullanarak müşterilerin cinsiyet ve yaşlarını belirlemekle övünen bir şirket. 

Bu olayı haberleştiren Guardian, İsviçre merkezli kuruluşun Avrupa Birliği'nin mahremiyet standartlarını karşıladığını savunduğunu fakat Kanada'daki kanunlara ne kadar uyduğunun net olmadığını belirtti. 

Perakende devi Canadian Tire, müşterilerini bilgilendirmeden yüz tanıma teknolojisini kullandığı gerekçesiyle Britanya Kolumbiyası eyaletindeki mahremiyet kanunlarını çiğnediği gerekçesiyle nisanda haber olmuştu.

O dönem Kanada yönetiminden yapılan açıklamada, şirket müşterileri bilgilendirse bile bu bilgileri toplamak için makul bir gerekçe sunamadığına dikkat çekilmişti. 

Independent Türkçe, Guardian, CTV



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe