Çadırda doğup ölen Filistinli Van Gogh: Fethi Gaben

İsrail, Gaben’in tedavisine devam etmesi için Gazze'den ayrılmasına engel oldu.

Fethi Gaben. (X)
Fethi Gaben. (X)
TT

Çadırda doğup ölen Filistinli Van Gogh: Fethi Gaben

Fethi Gaben. (X)
Fethi Gaben. (X)

Husam Maruf

Çadırda dünyaya gözlerini açan Filistinli sanatçı Fethi Gaben’in 76 yaşında başka bir çadırda bu dünyayı terk etmesi tesadüf değil. Gaben, tedavi için Gazze'den ayrılmasının İsrail işgal güçleri tarafından engellemesi üzerine daha da kötüleşen hastalığı ile mücadelesini kaybederek 25 Şubat’ta hayata gözlerini yumdu.

Vefatından önce yayınladığı videoda yanındaki kadın Gaben’in akciğerlerinin zayıflığından şikayet ederken kendisinin ise zar zor nefes alarak “Nefes almak istiyorum” ifadelerini kullandığı görüldü. 12 Kasım 1946'da doğan, günümüzün en önde gelen Filistinli görsel sanatçılarından birinin yolculuğu böylece sona erdi.

Sanatçı Gaben ile üç yıl önce Gazze'deki Genç Hıristiyan Erkekler Derneği’nin düzenlediği bir sergide tanıştım. Kendisini önceden de tanıyordum. Sergide Gazzeli genç bir ressamın tablosunun önünde durarak elleriyle işaretler yapıyor, tabloyu kelimelere döküyordu. Kendisine yaklaştığımda, tabloyu yorumluyor, hayal gücü ile canlandırıyordu. Bir an Fethi Gaben’in renkleri elinde tutarak tabloyu yeniden boyadığını, çirkinliklerle dolu dünyaya güzellik ve tutku yaydığını hissettim.

Filistin onun için hayatın şekillendiği bir tuval gibiydi.

Şans eseri o gün aynı masaya oturduk. Diğer iki sanatçı eşliğinde kendisiyle sohbete katıldım. Sohbetimiz sanat ve kimlik üzerineydi. Gaben, sanki ilk ve son konusu Filistin’miş gibi Filistin'den bahsetmeyi bırakmadı. Gaben ile daha sonra da gerçekleştirdiğim görüşmelerin ardından, daima vatanını konuşan bir sanatçı tanımış oldum. Filistin onun için hayatın şekillendiği bir tuval gibiydi.

Filistin gerçeğini anlatmak

Gaben, 1948'deki Nekbe’den Gazze'deki son yıkıcı savaşa dek Filistin davasının durmayan tüm kurbanları gibi sadece bir sayıdan ibaret değildi. Sanatı ikinci bir kimlik olarak taşıyordu, halkının trajedisi ve onların yaşayan anılarıyla meşgul olduğu kadar sanatla da meşguldü. Tüm dünyaya Filistin köylerinin ve doğasının, sokağının ve kampının çeşitli kimlikleriyle imajını sundu. Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığına göre yolculuğu sırasında insanın değerini yükseltmiş ve ısrarla yapılan haksızlıklara karşı isyankar tarafa bağlılığını ifade etmişti.

Sanat yolculuğu, yaşı ilerledikçe trajik Filistin gerçeğinin, yerinden edilmenin, yıkımın, barınma ve güvenliğin yokluğunun anlatısına dönüştü. Fırçasıyla Filistin gerçekliğini somutlaştıran Gaben, yerinden edilenlerin yaşadığı acı öyküleri aktardı. Zamanla unutulacağından korktuğu hususları resimlerine yansıttı.

Nesillerin haritası

Gaben’in tablonun sınırlarıyla kalmayan sanatı, mekanın hafızasını nesiller boyu koruyan bir harita niteliğinde. Tablodaki ev, etrafı çitlerle ve duvarlarla çevrili, kapalı ülkenin orijinal görüntüsü iken toprak, taş ve toprağın meyveleri ise onun dünyaya seslendiği, her zaman işgal ve yıkım tehdidi altında olan vatanının kimliğini koruduğu bir sesti.

sdvsvdfs
Gaben’in bir çizimi (X)

Gaben, çizdiği hüzünlü Filistin yüzlerini Filistinlileri İsrail savaş makinesiyle karşı karşıya bırakan bu dünyada insani değerlerin düşüşüne bir tanık olarak bırakmak istedi. İnsanla mekan arasındaki şey sadece hafızanın yüzeyinden silinebilecek tozdan ibaretmiş gibi, Gaben’in sanatı hafızayı silme girişimlerine karşı sürekli bir direnme girişimiydi.

Sanatında Filistin kadınını da yücelten Gaben, bu kadınları en doğal halleriyle sunmaya çalıştı. Bir çiziminde bir Filistinli kadının elinde balta tuttuğu, yanındaki adam ile birlikte yaşamın inşasına katıldığı, vatanın yeniden kalkınmasına dahil olduğu görülüyor.

Dürbüne ihtiyaç yok

Beyt Lahiya kasabası sınırlarında doğduğu yer olan Harbia köyünü her zaman gözler önüne seren Gaben’in, ziyaret etmesinin yasak olduğu toprakları görmek için dürbüne ihtiyacı yoktu. Köyü onda bir yürek yarasıydı. Onu resminde benimsiyor, acı tat ile güzelliğin lezzetini bir arada hissettiriyordu.

Gaben’in sanatı, nesiller boyu sanatçıların onun sayesinde yetişmesini, görsel sanatta Filistin'in bir direği haline gelmesini ve “Gazzeli Van Gogh” unvanını almasını sağladı.

Gaben’in dünya yükü, zamanla yüz hatlarına da yansıdı. Yüzündeki kıvrımlar ve kırışıklıklar kampın, yoksulluğun, soğuğun, yorgunluğun ve geçici yaşamın öyküsünü anlatmak için şekillenen bir başka tabloydu. İşgalci İsrail’in Filistinlilerin hayatlarına el koymaya devam etmesi nedeniyle bu durum kalıcı hale gelmişti.

Gaben’in sanatı, nesiller boyu sanatçıların onun sayesinde yetişmesini, görsel sanatta Filistin'in bir direği haline gelmesini ve ‘Gazzeli Van Gogh’ unvanını almasını sağladı. Sanat öğretmenliği, nesillere ayak uydurması nedeniyle ona büyük araçlar kazandırırken bu durum dikkat çekici fikirleriyle somutlaştırdığı sanatsal deneyimlerini artırdı.

vfdvfd
Gaben’in bir çizimi. (Twitter)

Gaben’in kil heykelcilikteki profesyonelliği, Filistin sanat ortamındaki varlığını artırarak ona nesiller boyu büyük bir öğretmen statüsü kazandırdı. Renkli kilden heykel yapma, özgürlüğü ve özgün insan sesini çağrıştıran heykeller üretme konusundaki parmak izi açıkça görülüyordu. Bu da onu Arap dünyasındaki sanatçı ve heykeltıraşlar arasında ön sıralara yerleştirdi. Yüzlerce Arap ve uluslararası sanat sergisine katılan Gaben, sunduğu sanatsal ve kültürel ürünlerin kalitesi sayesinde uluslararası alanda özel ilgi gördü.

Tokyo'da Dünya Dernekler Federasyonu Madalyası ve Hiroşima Madalyası’nı kazanan Gaben, 1993 yılında Filistinli Sanatçı unvanını aldı. Bu zengin yolculuğu, 2015 yılında Filistin Devleti Kültür ve Bilim Madalyasını kazanmasıyla doruğa ulaştı. 2023’de Filistin Güzel Sanatları Basın Evi Ödülü'nü kazandı. Ödül kendisine o dönem Avrupa Birliği'nin (AB) Gazze Şeridi'ndeki temsilcisi tarafından takdim edildi.

Sanat hayatının öne çıkan duraklarından biri, 1983 yılında yaptığı, Filistin sokağı için fütüristik bir fikri, detaylarında ortaya çıkan devrim mancınığı üzerinden tasvir eden ‘Kimlik’ tablosuydu. Daha sonra işgal güçleri tarafından zulme uğrayan Gaben’in eserlerine el konuldu. Şiddete teşvik suçlamasıyla birden fazla kez tutuklandı. Bu tablo, 1987'de İsrail işgaline karşı ilk Filistin intifadasının başlayacağının kehanetiydi.

İsrail'in Gazze’de yürüttüğü son savaş sırasında Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki evinden sürülen Gaben’in evi daha sonra bombalandı. Resimleri ve sanatsal mirası yok edildi. Bu durum onu olumsuz etkiledi. Sağlık durumunun kötüleşmesi ardından, kaldığı en son çadırda hayata gözlerini yumdu.

*Bu haber Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al-Majalla dergisinden çevrildi.



Çin-Japonya gerginliği: Ünlü şarkıcı sahneden indirildi

Maki Otsuki'nin şaşırıp kaldığı anlar kameralara yansıdı (Chosun)
Maki Otsuki'nin şaşırıp kaldığı anlar kameralara yansıdı (Chosun)
TT

Çin-Japonya gerginliği: Ünlü şarkıcı sahneden indirildi

Maki Otsuki'nin şaşırıp kaldığı anlar kameralara yansıdı (Chosun)
Maki Otsuki'nin şaşırıp kaldığı anlar kameralara yansıdı (Chosun)

Çin'le Japonya arasında Tayvan meselesi nedeniyle çıkan gerginlik, ünlü şarkıcı Maki Otsuki'nin sahneden indirilmesine yol açtı. 

52 yaşındaki Japon şarkıcı, Şanghay'da düzenlenen Bandai Namco Festival kapsamında cuma günü hayranlarıyla buluştu.

One Piece animesinin tema şarkısını söylediği için popülaritesi son dönemde artan sanatçı, kısa bir süre sonra sahneden indirildi. 

Şarkıcının internet sitesinden dün yapılan açıklamada "Performansının ortasındayken zorunlu koşullar yüzünden aniden durmak zorunda kaldı" dendi.  

Japon eğlence devi Bandai Namco, normalde pazar bitirilmesi beklenen üç günlük etkinlik için "Çeşitli faktörler kapsamlı bir şekilde düşünülerek iptal edildi" dedi. 

Momoiro Clover Z'nin etkinlikteki performansı da böylece gerçekleştirilemedi.

Japon şarkıcı Ayumi Hamasaki ve caz piyanisti Hiromi Uehara da Çin'deki konserlerini iptal etmek zorunda kaldı. 

Cumartesi konsere çıkmaya hazırlanırken bir gün önce iptal kararını alan Hamasaki, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda "Eğlencenin bizi birleştiren bir köprü olması gerektiğine hâlâ inanıyorum" ifadesini kullandı. 

Pekin ve Tokyo'yu karşı karşıya getiren gerginlik, Japonya Başbakanı Sanae Takaiçi'nin Parlamento'da 7 Kasım'da düzenlenen oturumda yaptığı açıklamayla patlak vermişti. 

Takaiçi, Tayvan Boğazı'na yönelik muhtemel müdahaleyi "ülkesini tehdit eden bir hareket" olarak göreceğini, böyle bir durumda askeri güç kullanılabileceğini belirtmişti. Böylelikle ilk kez bir Japon başbakanı, Tayvan'ın işgali halinde ülkenin askeri müdahalede bulunacağını açıkça söylemişti. 

Pekin yönetimiyse Takaiçi'den sözlerini geri almasını istemiş, başbakan bunu reddedince Japonya'nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi'yi çağırarak Tokyo'ya protesto notası vermişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı, güvenlik koşullarının uygun olmadığı gerekçesiyle Japonya'ya seyahat uyarısı da yayımlamıştı. Çin Eğitim Bakanlığı da öğrencilere, güvenlik riskleri nedeniyle Japonya'da "eğitim koşullarının uygun olmadığı" uyarısında bulunmuştu.

Pekin'in Osaka Başkonsolosu Şüe Cien'in "kendilerine saldıran kirli bir boynu tereddüt etmeden kesmeleri gerekeceğini" yazdığı sosyal medya gönderisi de krizi körüklemişti. Japonya, diplomatın "gönüllü olarak ülkesine dönmesini" talep etmişti. 

Independent Türkçe, Japan Times, AFP


Fantastik serinin yönetmeni sır gibi sakladığı sahneyi anlattı

Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
TT

Fantastik serinin yönetmeni sır gibi sakladığı sahneyi anlattı

Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)

Wicked hayranları, Elphaba ve Galinda'nın öyküsünün ikinci bölümünde neler olacağına dair muhtemelen kabaca bir fikre sahipti. Ancak final sahnesine kadar, en dikkatli izleyicilerin bile fark edemediği bir ayrıntı gizliydi.

Senaryosunu Winnie Holzman ve Dana Fox'un kaleme aldığı müzikal, 2024'te gösterime giren Wicked'ın hikayesini sürdürüyor. 

İlk film, Stephen Schwartz ve Winnie Holzman'ın 2003 tarihli Broadway müzikalinin ilk perdesini beyazperdeye uyarlamıştı. Wicked: İyilik Uğruna'da (Wicked: For Good) ise Elphaba'yla Glinda'nın yollarının ayrılmasının ardından yaşananlar anlatılıyor. Biri Batı'nın meşhur Kötü Cadısı'na, diğeri ise "iyi kalpli" Glinda'ya dönüşüyor.

*Buradan sonrası, filmin sonuyla ilgili sürprizleri kaçırabilir, bizden uyarması*

Broadway müzikalinin ikonik posterini taklit eden final sahnesinde, Galinda'nın Elphaba'nın kulağına bir şey fısıldadığını görüyoruz. Bu an, hem Broadway müzikaline bir selam niteliği taşıyor hem de hikayenin ulaştığı noktayı sembolize eden özel bir kapanış sahnesi işlevi görüyor.

Yönetmen Jon M. Chu'ya göre bu çekim, hikayenin kapanış bölümünde mutlaka olması gereken ve başından beri planlanan bir sahneydi. Üstelik Chu, bu anın son ana kadar gizli kalması için büyük çaba harcadığını söylüyor. Ancak pazarlama departmanının bu sahneyi kullanma planları, finaldeki sürprizin erkenden açığa çıkma riskini doğurmuş.

Chu, Variety'ye yaptığı açıklamada şöyle dedi:

Evet, plan en başından beri buydu. Finali fısıltı sahnesiyle yapacaktım. Stüdyonun bunu hiçbir tanıtım materyalinde kullanmaması için onları ikna etmek ne kadar zordu biliyor musunuz? İlk film için bu sahnenin de olduğu bir poster bile hazırlamışlardı. 'Bu posteri neden yayımlıyoruz? Asla kabul etmemeliyiz. Asla. Asla.' dedim.

Chu'nun stratejisi ise filmin çıkışına kadar bu ikonik görüntüye hiçbir şekilde gönderme yapmamaktı; böylece izleyicilerin dikkatini tamamen başka yöne çekmek mümkün olacaktı. Chu şöyle devam etti:

Sanki hiç umursamıyormuşuz gibi hissettirmek istedim, sonra bir anda Wicked: İyilik Uğruna'nın sonunda karşımıza çıkıyor. Stüdyo o final sahnesini hiç görmedi. Büyük bir kural koydum: 'Bu sahneyi göstermeyin!' Çok istiyorlardı ama izin vermedim.

Görsel kaldırıldı.
Dorothy Gale'in Kansas'tan Oz Diyarı'na gelişinden önce ve sonrasını anlatan Wicked müzikali, Elphaba Thropp ve Galinda Upland arasındaki karmaşık ilişkiyi ele alıyor (Universal Stage Productions)

Bu posterin geçmişi de ilginç çünkü üzerinde yer alan sahne aslında orijinal müzikalde hiç yaşanmıyor. Bu da Chu'nun uyarlamasına sahneyi dahil etmesini daha da etkileyici kılıyor:

O poster bence yapılmış en dahice posterlerden biri. Glinda'nın ne söylediğini bilmiyorsun çünkü müzikalde böyle bir sahne yok. Ama bu, dostluğun özü aslında... Paylaştığımız sırların sembolü.

Filmdeki fısıltıya gelince... Chu, sahnede gerçekten ne söylendiğini kendisinin bile bilmediğini söylüyor:

Kızlar sahnede gerçekten ne söyleyeceklerine kendileri karar verdi. Ben bile bilmiyorum.

Independent Türkçe, GamesRadar, Variety


10 yıllık plan devreye giriyor: Stranger Things'de gizem çözülüyor

Ekran hayatına 2016'da başlayan 12 Emmy ödüllü Stranger Things, 1980'lerde geçiyor ve hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alıyor (Netflix)
Ekran hayatına 2016'da başlayan 12 Emmy ödüllü Stranger Things, 1980'lerde geçiyor ve hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alıyor (Netflix)
TT

10 yıllık plan devreye giriyor: Stranger Things'de gizem çözülüyor

Ekran hayatına 2016'da başlayan 12 Emmy ödüllü Stranger Things, 1980'lerde geçiyor ve hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alıyor (Netflix)
Ekran hayatına 2016'da başlayan 12 Emmy ödüllü Stranger Things, 1980'lerde geçiyor ve hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alıyor (Netflix)

Stranger Things'in 5. sezonunun ilk 4 bölümü artık Netflix'te ve hayranlar, özellikle Baş Aşağı Dünya'nın (Upside Down) ardındaki sırlar dahil, dizinin en büyük gizemlerinin çözümüne hiç olmadığı kadar yakın.

Yeni bölümler, Hawkins ekibinin dehşet saçan Vecna'yı bulup yok etme çabasına odaklanıyor.

Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard, Gaten Matarazzo, Caleb McLaughlin ve Noah Schnapp'ten oluşan ana ekibe Sadie Sink, Joe Keery, Maya Hawke, Winona Ryder ve David Harbour'ın da dahil olduğu geniş bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.

Dizinin yaratıcıları Matt ve Ross Duffer, yaklaşan bölümlerin bu gizemli boyutla ilgili uzun zamandır beklenen açıklamaları getireceğini ve hikayenin nasıl başladığına dair önemli sırların açığa çıkacağını söyledi. 

Matt Duffer, Deadline'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Özellikle İkinci Kısım'a geçtiğimizde, Will'in neden kaçırıldığı ve bunun Holly üzerinden hikayeye nasıl bağlandığı çok daha netleşiyor. Her şey başladığı yere dönüyor.

Stranger Things evreninin hâlâ cevaplaması gereken pek çok soru bulunuyor. Bunlar arasında Baş Aşağı Dünya'nın  gizemi ve Vecna'nın ustaca planı da yer alıyor.

Ross Duffer, bu sırların "İkinci Kısım'ın daha ilk aşamalarında" netleşmeye başlayacağını söyleyerek şöyle devam etti:

Asıl kırılma İkinci Kısım'da yaşanıyor; Baş Aşağı Dünya'ya derinlemesine girdiğimiz ve nihayet ne olduğunu açıkladığımız bölüm o. 10 yıldır planlanan bir şeydi ve artık bunu ortaya çıkarmanın zamanı geldi.

Final sezonu üç bölüm halinde yayımlanacak dizinin ikinci kısmı 26 Aralık'ta, final bölümleriyse 1 Ocak 2026'da ekrana gelecek.

Yeni bölümlerin yayımlandığı ilk dakikalarda platforma erişimde kısa süreli aksaklık yaşanmıştı. Netflix sözcüsü yaptığı açıklamada, "Bazı üyeler cihazlarında kısa süreli bir erişim sorunu yaşadı ancak hizmet 5 dakika içinde tüm hesaplar için normale döndü" demişti.

Independent Türkçe, GamesRadar, Deadline