Sabahları yüzü yıkamak gerçekten gerekli mi?

Yüzü günde iki kez yıkamanın iyi bir fikir olmadığını düşünen dermatologlar nesillerdir yerleşmiş olan bir prensibi çürüttü

Yüzünü yıkayan bir kadın (Health.com)
Yüzünü yıkayan bir kadın (Health.com)
TT

Sabahları yüzü yıkamak gerçekten gerekli mi?

Yüzünü yıkayan bir kadın (Health.com)
Yüzünü yıkayan bir kadın (Health.com)

Çoğu insanın, genellikle bir tür cilt bakımını içeren olağan sabah ve gece rutinleri vardır. Ancak sabah uyanınca yaptığımız ilk iş, hiç şüphesiz ki yüzümüzü yıkamak olur.

Nesiller boyu insanlar, sabah yüzlerini yıkama fikriyle yetiştirildi, hatta çocuk şarkıları onlara yüzlerini yıkamayı, saçlarını taramayı, uyandıklarında dişlerini fırçalamayı öğretti.

Yüzü yıkamak, sağlıklı ve temiz bir cildi korumanın önemli bir yolu. Ancak bazı uzmanlar yüzü günde iki kez yıkamanın iyi bir fikir olmadığı konusunda uyarıyor.

Şarku’l Avsat’ın ‘Health.com’ sitesinden aktardığı habere göre medikal estetik uzmanı Maja, bir TikTok gönderisinde şunları söyledi;

Cildinizi sabah ve akşam temizliyorsanız, cildinizi gereğinden fazla soyuyor olabilirsiniz, bu da bariyer işlev bozukluğuna, sivilceye, kızarıklığa ve daha fazla cilt sorununa neden olabilir.

İçerik oluşturucular, bunun yerine insanların yüzlerini yalnızca geceleri temizlemesini öneriyor.

Westlake Dermatoloji Hastanesi’nde kurul onaylı dermatolog Stephanie Saxton-Daniels ise konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı;

Elbette, yüz yıkamanın sizin için iyi olabileceğine şüphe yok. Kir, yağ, ölü cilt hücreleri, makyaj ve gözenekleri ve bezleri tıkayan maddeleri temizlemede önemli bir rol oynar.

Sabahları yüz yıkamak gerçekten gerekli mi?

Bir kişinin cildini ne sıklıkta temizlemesi gerektiği konusunda herkese uyan tek bir cevap yoktur.

MDCS Dermatoloji kurul onaylı dermatolog Carolyn Stull, Health sitesine verdiği demeçte, bunun daha ziyade bireysel cilt tiplerine bağlı olduğunu söyledi.

Bazı insanlar için, özellikle de sivilceye eğilimli veya yağlı cilde sahip olanlar için, günde iki kez yüz yıkamak yararlı olabilir.

Stull, sabah yüz yıkamanın ‘gözenekleri tıkayabilecek aşırı sebum ve ölü deri hücrelerini temizlemeye yardımcı olabileceğini’ vurguladı.

Aynı zamanda balmumu ve ağır yağlar da dahil olmak üzere cilt bakım ürünlerinin kalıntılarından kurtulmanın da iyi bir yolu olduğunu ekledi.

Dermatolojik cerrah ve St. Charles County Dermatolojik Cerrahi’nin sahibi Stacey Tull ise, sabahları bu kirden, cilt yağından ve diğer kalıntılardan kurtulmanın, gözeneklerin ve çatlakların tıkanma olasılığını azalttığını söyledi.

Aynı zamanda donuk veya sağlıksız bir görünüme yol açabilecek cilt hücrelerinin birikmesini önleyebileceğini dile getirdi.

Tull ayrıca şunları söyledi;

Gece yüzünüzü yıkasanız bile, muhtemelen her gece yastık kılıflarınızı değiştirmiyorsunuz. Bu nedenle yüzünüzde yatak takımları ve saçlarınızdan kaynaklanan kir birikecektir.

Sabahları yüzü yıkamak bazı insanların cilt sağlığını iyileştirse de, bu herkes için gerekli değildir.

Stull’a göre de, hassas ciltleri veya egzama, rosacea (gül hastalığı) ve sedef hastalığı gibi iltihaplı cilt rahatsızlıkları olan kişilerin, günde iki kez yüzü yıkaması ciddi kurumaya neden olabilir.

Carolyn Stull, bu konudaki değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı;

Aşırıya kaçmamak önemli. Cildin gece boyunca üretilen doğal lipitlerden arındırılması, cildin bariyer fonksiyonunu tehlikeye atabilir ve cildi tahrişe karşı daha duyarlı hale getirebilir.

Saxton-Daniels de, yüzü çok sık yıkamanın bazı durumlarda cildin mikrobiyomunun bozulmasına neden olabileceğini ve perioral dermatit veya hassas cilt gibi cilt rahatsızlıklarını ağırlaştırabileceğini ekledi.

Çoğu insan için yatmadan önce yüz temizliğinin yeterli olması gerektiğini de vurguladı.

Sağlıklı bir cilt bakım rutini

Bir kişi yüz yıkama rutinini azaltmayı denemek isterse, sabahları cildi tazelemenin bazı yolları hala var.

Stull, uyandıktan sonra yüze su çarpmanın iyi bir seçenek olabileceğini önererek şunları ekledi;

Özellikle hassas veya kuru cilde sahip olanlar için sabahları temizleyici olmadan su kullanmak yeterli olabilir ve bu cilt bariyerinizi desteklemeye yardımcı olan koruyucu lipitlerin hiçbirini ortadan kaldırmaz.

Stull, daha yağlı bir cilde sahip kişiler veya önceki geceden kalan ürünü veya kalıntıları gidermek isteyenler için, yüzü sabahları ‘misel suyla’ temizlemenin yararlı olabileceğini ekledi.

Göz önünde bulundurulması gereken diğer seçenekler arasında, tam bir yıkamaya gerek kalmadan cildi hızlı ve rahat bir şekilde tazeleyebilen nemlendirici spreyler, tonerler veya önceden nemlendirilmiş yüz mendilleri yer alıyor.

Cilt bakımı rutini oluştururken dikkate almak gereken önemli konular ise şunlar;

Cilt tipi: İhtiyaçlarınıza uygun ürünleri seçmek için cilt tipinizi tanımlayın. Kuru, yağlı, karma ve hassas cilt tipleri farklı ürün ve içerikler gerektirebilir.

Temizlik: Sabah yüzünüzü yıkamanız gerekip gerekmediğini belirleyin. Bazı insanlar hafif bir sabah temizleyicisini tercih ederken, diğerleri mendil veya su gibi alternatifleri kullanabilir.

Güneş kremi: Cildinizi zararlı UV ışınlarından korumaya, erken yaşlanmayı önlemeye ve cilt kanseri riskini azaltmaya yardımcı olmak için sabahları güneş kremi kullanın.

SPF 30 veya daha yüksek olan geniş spektrumlu koruma sunan güneş kremlerini tercih edebilirsiniz.

Serumlar ve tedaviler: İnce çizgiler, renk değişikliği ve hiperpigmentasyon gibi belirli cilt sorunlarını hedef alabilecek C vitamini serumları, hyaluronik asit veya niasinamid gibi spesifik serumları veya tedavileri uygulamayı düşünebilirsiniz.

Daha spesifik cilt sorunları veya cilt bakımı rutini oluşturma konusunda kişiselleştirilmiş tavsiyeler için dermatoloğunuzla iletişime geçmek her zaman en iyisidir.



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant