Dünyanın en uzun dil çevresine sahip kadın, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

"Flüt çalarken de iyi oluyor"

DuVander, dilinin "çok tuhaf göründüğünün farkında olduğunu" söyledi (Jenny DuVander/People)
DuVander, dilinin "çok tuhaf göründüğünün farkında olduğunu" söyledi (Jenny DuVander/People)
TT

Dünyanın en uzun dil çevresine sahip kadın, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

DuVander, dilinin "çok tuhaf göründüğünün farkında olduğunu" söyledi (Jenny DuVander/People)
DuVander, dilinin "çok tuhaf göründüğünün farkında olduğunu" söyledi (Jenny DuVander/People)

ABD'de bir kadın, dil çevresi uzunluğuyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi.

Guinness Rekorlar Kitabı'ndan salı günü yapılan açıklamada, Oregon eyaletinde yaşayan Jenny DuVander'in dünyadaki en uzun dil çevresine sahip kadın olduğu belirtildi. 

Eyaletin en büyük kenti Portland'da yaşayan DuVander, oğlunu uykuya yatırırken birlikte 2023 Guinness Dünya Rekorları kitabını okuduklarını ve böyle bir kategori olduğunu ilk kez o zaman anladığını söyledi. 

DuVander, "Dil çevresi uzunluğu diye bir kategori olduğunu bile bilmiyordum. Hemen evde kendiminkini ölçtüm ve en az 12 santimetre olduğunu gördüm" dedi.

Kadın daha sonra net bir ölçüm yapılması için dişçisine gittiğini ve burada gerçek uzunluğun 13,25 santimetre çıktığını belirtti. 

En uzun dil çevresine sahip erkek rekoruysa Batı Virginia eyaletinde yaşayan Braydon McCullough'a ait. McCullough, 16 santimetrelik uzunlukla rekoru Mayıs 2023'te kırmıştı.

DuVander, dil çevresi ölçüsünün uzun olmasının gündelik yaşamını etkilemediği hatta enstrüman çalmasında yer yer kendisine yardımcı olduğunu söyledi.

Oregonlu kadın, "Flüt çalıyorum ve güçlü bir dil hızlı notalar çalmakta epey faydalı oluyor" dedi. 

Rekor başvurusu yapması için kendisini cesaretlendiren oğlu Evan'a da teşekkür eden DuVander, "Guinness Rekorlar Kitabı'na bayılıyor. Rekor kırmam, kesinlikle onun insan yeteneklerine duyduğu sevgi sayesinde gerçekleşti" ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe, New York Post, People



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe