Satanist Tapınağı, Florida'daki okullara din görevlilerini göndermeye hazırlanıyor

Grup, örgütlü dine bir alternatif sunmak istediğini söyledi

Reuters
Reuters
TT

Satanist Tapınağı, Florida'daki okullara din görevlilerini göndermeye hazırlanıyor

Reuters
Reuters

Satanist Tapınak diye bilinen örgüt, okullarda gönüllü din görevlilerine izin veren bir yasa tasarısının kabul edilmeye yaklaşmasıyla birlikte ABD'nin Florida eyaletindeki okullara din görevlilerini göndermeye hazırlanıyor.

Aslında Şeytan'a inanmayan dini grup, internet sitesine göre "etkili ve sanatsal protestoyu" teşvik ediyor.

Kurulduğu günden bu yana geçen 10 yılda grup, ABD genelinde Anayasanın Birinci Değişikliği'ndeki hakların yanı sıra dini özgürlükleri de savundu.

Satanist Tapınak aynı zamanda, diğer dinlerin tekliflerine alternatif olduklarını söyleyerek okul sonrası faaliyet gösteren bir dizi kulüp de yönetiyor. Bu kulüpler sadece kampusta başka dini gruplar olduğunda kuruluyor.

Artık Florida Eyalet Parlamentosu, grubun din görevlilerinin diğer dini liderlerle birlikte okullara girmesine izin verecek bir tasarıyı kabul etmek üzere.

931 sayılı Kanun Teklifi veya 7044 sayılı Senato Tasarısı diye bilinen yasa tasarısı, önceki günlerde son komite oturumundan geçti. Senato'da nihai oylamanın yapılması ve yasanın 1 Temmuz'da yürürlüğe girerek bir sonraki eğitim öğretim yılına hazır hale gelmesi yakın görünüyor.

Satanist Tapınak, The Independent'ın yorum talebine henüz yanıt vermedi ancak liderlerinden biri Tallahassee Democrat'a grubun çocuklara yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.

Satanist Tapınak'ın din hizmetleri müdürü Penemue Grigori, yayın organına verdiği röportajda, "Rahipler ya da din görevlileri için kamu sektöründe var olan herhangi bir fırsatta, dini inançlara göre ayrımcılık yapılmamalıdır" dedi.

Din görevlilerimiz, bu yasa tasarısıyla sağlanan fırsatlar da dahil diğer dinlerin görevlileriyle birlikte toplumda iyilik yapma fırsatlarına katılmayı dört gözle bekliyor.

Grup, okuldaki çocuklara bu alternatifi sunmayı amaçlamasının yanı sıra üreme hakları, akıl sağlığı hastalarının güvenliği ve bağımlılıktan kurtulmak için alternatif yöntemlerini de savunuyor.

Savunduğu bu konular, öğrencilerin ruh sağlığına yönelik ihtiyaçlarını karşılamanın bir yolu olarak sunulan Florida'daki yasa tasarının arkasındaki fikirlerle örtüşüyor gibi görünüyor.

Ancak çocukların, bir din görevlisiyle görüşebilmesi için velilerinin onayı gerekecek. Bir gönüllünün okulda çalışabilmesi için geçmişinin araştırılması zorunlu. Ayrıca yeni politikanın uygulanma şekline okul yönetim kurulları ya da bağımsız okul yöneticisi karar verecek.

Benzer bir yasa tasarısı kısa bir süre önce Utah'ta kabul edilmiş ve din görevlilerinin "mezhep farkı gözetmeden herkese karşı adil" davranacağına söz verilmişti. Teksas da geçen yıl kendi versiyonunu kabul etmişti.

Independent Türkçe



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science