Fiziksel aktivite uyku kalitesini artırır mı?

Sağlıklı uyku alışkanlıkları, tüm günümüzü nasıl organize ettiğimizi içeren daha geniş bir yaklaşım gerektiriyor (Reuters)
Sağlıklı uyku alışkanlıkları, tüm günümüzü nasıl organize ettiğimizi içeren daha geniş bir yaklaşım gerektiriyor (Reuters)
TT

Fiziksel aktivite uyku kalitesini artırır mı?

Sağlıklı uyku alışkanlıkları, tüm günümüzü nasıl organize ettiğimizi içeren daha geniş bir yaklaşım gerektiriyor (Reuters)
Sağlıklı uyku alışkanlıkları, tüm günümüzü nasıl organize ettiğimizi içeren daha geniş bir yaklaşım gerektiriyor (Reuters)

Avustralya’da yapılan bir araştırma, kişinin uyku kalitesi ile günlük aktivitelerinin yapısı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ve egzersizin bu konuda önemli bir faktör olduğunu ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Sleep Health dergisinden aktardığı habere göre Avustralya’daki sağlık yönergeleri, çoğu yetişkinin yaklaşık sekiz saat uykuya, çocukların ve gençlerin ise 8-11 saat uykuya ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

Güney Avustralya Üniversitesi’nde yapılan yeni araştırmada, yaş ortalaması 12 olan binden fazla ile yaş ortalaması 44 olan bin 360 yetişkini izledi.

Çalışmada, yüksek düzeyde fiziksel aktivite yapan bireylerin daha az sorunlu uyku yaşadığı, yorgunluğun azaldığı ve genel olarak uyku kalitesinin arttığı görüldü.

Bu bulgular, akşamları ekran karşısında geçirilen zamanı azaltmak, özellikle gündüz saatlerinde düzenli fiziksel aktivitede bulunmak ve geceleri tutarlı bir uyku programını sürdürmek gibi stratejilerin uygulanmasını içeren, uyku sağlığına yönelik daha kapsamlı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacın altını çiziyor.

Güney Avustralya Üniversitesi’nden baş araştırmacı olan Dr. Lisa Matricciani, “Uyku kalitesini etkileyen faktörleri anlamak, sağlık ve refah için hayati öneme sahiptir. Uyku hakkında bildiklerimize rağmen birçok insan hala iyi bir gece uykusu çekmekte zorlanıyor” dedi.

Dr. Lisa Matricciani, “İnsanlar uyku kalitesi hakkında düşündüklerinde, yatmadan hemen önce ayarlamalara odaklanma eğiliminde oluyor. Örneğin, ekranlardan kaçınmak, çok fazla yemek yememek ve alkolden kaçınmak gibi” diye ekledi.

Gündüz aktivitelerimizin uyku kalitesi, uyku verimliliği (gerçekte uyurken yatakta ne kadar zaman geçirdiğimiz) ve aldığımız genel uyku miktarı gibi uykumuzun farklı yönleriyle bağlantılı olduğunu gördüklerini de ifade etti.

Dr. Matricciani, “Çocuklar ve yetişkinlerin orta ila ağır fiziksel aktiviteyi artırmaları durumunda kendilerini daha az yorgun hissettiklerini, daha az sorunlu ve daha kaliteli uyku yaşadıklarını da gördük” dedi.

Açıklamasının sonunda, “Herkes iyi bir gece uykusu ister. Eğer mesele sadece gün içinde daha aktif olmaksa, o zaman bu çoğumuz için nispeten ulaşılabilir bir hedef olabilir” ifadelerini kullandı.

 



Peaky Blinders yıldızı yeni filmiyle döndü: Oscar'ı hak ediyor

Oppenheimer'la 2024'te Oscar kazanan Cillian Murphy'nin Steve'deki performansı "büyüleyici" diye niteleniyor (Netflix)
Oppenheimer'la 2024'te Oscar kazanan Cillian Murphy'nin Steve'deki performansı "büyüleyici" diye niteleniyor (Netflix)
TT

Peaky Blinders yıldızı yeni filmiyle döndü: Oscar'ı hak ediyor

Oppenheimer'la 2024'te Oscar kazanan Cillian Murphy'nin Steve'deki performansı "büyüleyici" diye niteleniyor (Netflix)
Oppenheimer'la 2024'te Oscar kazanan Cillian Murphy'nin Steve'deki performansı "büyüleyici" diye niteleniyor (Netflix)

Cillian Murphy'nin başrolünü üstlendiği yeni film Steve, Netflix'te yayımlandı ve izleyiciler şimdiden filmin Oscar'a aday gösterilmesi gerektiğini savunuyor.

Tim Mielants'ın yönettiği 2025 yapımı drama, Max Porter'ın 2023 tarihli kısa romanı Shy'dan uyarlandı. Peaky Blinders'ın 49 yaşındaki yıldızı Murphy'ye Tracey Ullman, Jay Lycurgo, Simbi Ajikawo ve Emily Watson eşlik ediyor.

Romanın anlatısını tersine çevirdi

Film, 1990'larda Britanya'da geçen bir hikayeyi merkezine alıyor. Murphy, sorunlu gençlerin bulunduğu bir ıslahevinde görev yapan okul müdürü Steve'e hayat veriyor. Steve, bir yandan kurumun kapanmasını önlemeye çalışırken diğer yandan kendi ruhsal çöküşüyle mücadele ediyor.

Porter'ın kitabı, kurumdan kaçan genç öğrenci Shy'ın iç dünyasına odaklanıyordu. Film ise anlatıyı tersine çevirerek hikayeyi okul müdürünün gözünden aktarıyor. Porter, "Romanın büyük bölümü Shy'ın zihninde geçtiği için hikayenin uyarlanamaz olduğunu düşünüyordum" derken Murphy de "Muhteşem bir eser ama sinemaya uyarlanması imkansız görünüyordu” diye ekledi.

Buna rağmen yazar Porter, yakın dostu Murphy'yi projeye katılmaya ikna etti. Oscar ödüllü oyuncu, Birleşik Krallık merkezli Guardian gazetesine verdiği röportajda "Porter beni, romanın arka planındaki gölgede kalmış karakter Steve'in üzerine daha fazla ışık tutmaya ikna etti" dedi.

"Kesinlikle izlemeye değer"

Guardian, film için "zaman ayırmaya kesinlikle değer" yorumunu yaparken eleştirmenler Murphy'nin performansını övdü. 

Eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'daki 90 inceleme sonucuna göre film yüzde 78 beğeni oranına sahip. Sinema yazarlarının ortak görüşü ise şöyle:

Sarsıcı bir drama... Karakterin yaşadığı krizler zaman zaman inandırıcılığı zorlasa da Cillian Murphy'nin olağanüstü performansı filmi ayakları yere basan bir gerçekliğe oturtuyor.

Bir izleyici, sosyal medyada "Cillian Murphy'ye Oscar verin! Bu film, zor geçmişleri olan çocuklarla neden çalışmak istediğimi bana hatırlattı" yorumunu yaptı. 

Başka bir sinemasever ise "Steve, toplumun arasından kayıp giden bir insanın hikayesi. Ruhsal çöküş üzerine derinlikli bir film; güçlü oyunculuklarla kendini sonuna kadar izletiyor" ifadelerini kullandı.

3 Ekim'de Netflix kataloğuna eklenen Steve, halen platformda izlenebilir.

Independent Türkçe, Express, Guardian, Unilad


Oscar adayı aktörün yeni filmi parlak kariyerine gölge düşürdü

Prestijli bir üniversitede geçen After the Hunt'ta Julia Roberts (solda) ve Andrew Garfield (sağda), iki eğitimciyi canlandırıyor (Sony Pictures Releasing International)
Prestijli bir üniversitede geçen After the Hunt'ta Julia Roberts (solda) ve Andrew Garfield (sağda), iki eğitimciyi canlandırıyor (Sony Pictures Releasing International)
TT

Oscar adayı aktörün yeni filmi parlak kariyerine gölge düşürdü

Prestijli bir üniversitede geçen After the Hunt'ta Julia Roberts (solda) ve Andrew Garfield (sağda), iki eğitimciyi canlandırıyor (Sony Pictures Releasing International)
Prestijli bir üniversitede geçen After the Hunt'ta Julia Roberts (solda) ve Andrew Garfield (sağda), iki eğitimciyi canlandırıyor (Sony Pictures Releasing International)

Andrew Garfield'ın yeni psikolojik gerilim filmi, kariyerindeki etkileyici başarı serisini sonlandırdı.

Savaş Vadisi (Hacksaw Ridge), Nefes (Breathe) ve Sosyal Ağ (The Social Network) gibi başarılı filmlerde rol alan Garfield, son yıllarda epey yoğun bir dönem geçirdi. İki kez Oscar'a aday gösterilen 42 yaşındaki oyuncu, Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok'ta (Spider-Man: No Way Home) Peter Parker rolüne geri dönmüş, ardından Tick, Tick... Boom!'daki Jonathan Larson performansıyla büyük övgü toplamıştı.

Yeni filmi beğenilmedi

Garfield, son olarak Oscar adayı İtalyan sinemacı Luca Guadagnino'nun imzasını taşıyan yeni gerilim filmi After the Hunt'ta rol aldı. 

Film, başarılı profesör Alma'nın, öğrencisi Maggie ve meslektaşı Hank arasında yaşanan krizle yüzleşmesini konu alıyor. Alma, bu süreçte kendi geçmişine dair karanlık sırların da açığa çıkmasından korkuyor.

Filmde Garfield'a Akademi Ödüllü Julia Roberts ve sevilen dizi The Bear'ın yıldızı Ayo Edebiri eşlik ediyor.

Ağustosta Venedik Film Festivali'nde prömiyer yapan After the Hunt'ın aldığı eleştirilerin çoğu olumsuz oldu.

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 163 incelemeye göre yalnızca yüzde 39 beğeni oranına sahip film, izleyici puanında da yüzde 34'te kaldı. 

Eleştirilerin çoğu, filmin zorlama bir hikayeye saplanıp kalması ve sosyopolitik temalarını net bir biçimde işleyememesi yönünde. #MeToo, elit ayrıcalığı ve kuşak çatışması gibi felsefi unsurların, hikayede düzgün bir şekilde birleştirilemediği belirtiliyor.

Garfield, RadioTimes'a verdiği röportajda filmin aldığı farklı tepkileri doğal karşıladığını söyledi:

Bu kadar öznel tepkiler almak bence oldukça özgürleştirici. Çünkü bir noktada asıl hikaye de bu oluyor. Belki bu süreç daha öğretici, canlandırıcı ve meydan okuyan bir hale geliyor.

Independent Türkçe, ScreenRant, RadioTimes


Eleştirmenlerin burun kıvırdığı aşk filmi izleyicilerin kalbini çaldı

47 yaşındaki Fransız aktör Omar Sy, Can Dostum'daki (Intouchables) Driss rolüyle de tanınıyor (Netflix)
47 yaşındaki Fransız aktör Omar Sy, Can Dostum'daki (Intouchables) Driss rolüyle de tanınıyor (Netflix)
TT

Eleştirmenlerin burun kıvırdığı aşk filmi izleyicilerin kalbini çaldı

47 yaşındaki Fransız aktör Omar Sy, Can Dostum'daki (Intouchables) Driss rolüyle de tanınıyor (Netflix)
47 yaşındaki Fransız aktör Omar Sy, Can Dostum'daki (Intouchables) Driss rolüyle de tanınıyor (Netflix)

Netflix'in yeni romantik komedisi French Lover, eleştirmenlerden kötü yorumlar alsa da izleyiciler tarafından "son dönemin en iyi filmlerinden biri" diye niteleniyor.

Eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da henüz resmi bir puanı bulunmayan yapım, profesyonel sinema yazarlarından beklenen ilgiyi görmedi. Ancak türün meraklıları, filmi "sıcacık, keyifli ve romantik" diye tanımlıyor.

Film, gizem ve gerilim dizisi Lupin'le tanınan Omar Sy'ın hayat verdiği bezgin oyuncu Abel'le geçimini zar zor sağlayan garson Marlon'un beklenmedik aşk hikayesini anlatıyor.

26 Eylül'de platforma eklenen film, birçok yayından ortalama veya düşük puan aldı. New York Times, filmdeki aşk hikayesini "hatırlamaya değmeyecek bir ilişki" diye niteledi: 

Aşk Engel Tanımaz (Notting Hill), Manş Denizi'ni geçerken tüm büyüsünü kaybediyor. Fransa'dan gelen utanmazca taklit bir hikaye.

Benzer şekilde Midgard Times da French Lover'ı "Hugh Grant ve Julia Roberts'lı klasiğin tuhaf bir versiyonu" diye tanımladı. Eleştiride şu ifadelere yer verildi:

Bir noktadan sonra sırf izlemek için izliyorsunuz. Oyunculuklar fena değil ama hikaye hem sıkıcı hem de anlamsız.

Yine de bu yorumlar romantik komedi tutkunlarını durdurmadı. Sosyal medyada film "tatlı, eğlenceli ve beklenmedik şekilde romantik" diye övülüyor.

Bir izleyici, Rotten Tomatoes'da şöyle yazdı:

Birkaç saatliğine içinde kaybolabileceğiniz keyifli bir aşk hikayesi. Kadın başrolün sade ama etkileyici performansı çok hoşuma gitti. Basit ama içten bir film. Yer yer komik, genel olarak çok keyifli.

Bir diğer kullanıcı ise şu yorumu yaptı:

Biraz Özel Bir Kadın (Pretty Woman) havası var ama 2025 versiyonu gibi. Evet, biraz inandırıcılıktan uzak ama çok tatlı. Bayıldım. Netflix böyle filmlerden daha sık yapmalı.

Letterboxd'daki yorumlarda da benzer övgüler yer aldı. Bir izleyici, "Omar Sy'ı seviyorum, oyunculuğu doğal ve flörtöz. Harika, sade bir Fransız romantik komedisi" yazarken bir diğeri ekledi: 

Çok komik, çok sevimli, biraz da klişe ama tam anlamıyla sıcacık bir film. Ayrıca Omar Sy var, daha ne olsun?

Bir başka sinemasever ise şu yorumu paylaştı:

Kim ne derse desin, uzun zamandır bir romantik komediyi bu kadar keyifle izlememiştim.

Independent Türkçe, Express, Mirror, Midgard Times, New York Times