Stranger Things'in yıldızından 5. sezon tüyosu: "İnanılmaz"

Duffer Kardeşler'in yaratıcısı olduğu dizi, 2016'da gösterime girmişti (Netflix)
Duffer Kardeşler'in yaratıcısı olduğu dizi, 2016'da gösterime girmişti (Netflix)
TT

Stranger Things'in yıldızından 5. sezon tüyosu: "İnanılmaz"

Duffer Kardeşler'in yaratıcısı olduğu dizi, 2016'da gösterime girmişti (Netflix)
Duffer Kardeşler'in yaratıcısı olduğu dizi, 2016'da gösterime girmişti (Netflix)

Millie Bobby Brown, Stranger Things hayranlarına Netflix'in popüler dizisinin 5. sezonunda neler olacağına dair ipucu verirken, izleyicilere "inanılmaz" bir hikaye vaat etti.

12 yaşından beri Eleven'ı canlandırıyor

Telekinetik yeteneklere sahip Eleven rolünü 12 yaşından beri canlandıran aktris, halihazırda Winona Ryder, David Harbour ve Noah Schnapp gibi isimlerle birlikte dizinin final sezonunun çekimlerini sürdürüyor.

Bilimkurgu türündeki dizide 20 yaşındaki Brown'ın canlandırdığı Eleven karakteri, Indiana'nın kurgusal Hawkins kasabasında bir grup gençle arkadaş olup onları Upside Down'ın doğaüstü dünyasının tehditlerinden korumaya çalışıyordu. 

Stranger Things'in son sezon çekimlerinin nihayet ocakta başladığı duyurulmuştu.

Brown, şu sıralar yeni filmi Damsel'ın tanıtım çalışmalarını sürdürüyor. Yıldız oyuncu, sohbet programı Today Show'a verdiği röportajda heyecanını dile getirirken sona yaklaştıkça "hüzünlü hissettiklerini" de kabul etti: 

Şu anda çekim yapıyoruz. Bu bizim son sezonumuz, dolayısıyla son bir kez daha birlikte olacağımız için gerçekten heyecanlıyız.

İspanya doğumlu Britanyalı yıldız sözlerini şöyle sürdürdü:

Ama hüzünlü de hissettiriyor. Kesinlikle her şeyi kucaklıyoruz. Herkesle yeniden bir arada olmak çok güzel. Hikaye inanılmaz.

Brown, Ağustos 2023'te verdiği başka bir röportajda dizinin sona ermesinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, bunu "liseden mezun olmaya" benzetmişti. 

Hayranların tepkisini çekmişti

"Hayatına devam etmeye hazır olduğunu" söyleyen oyuncu, dizinin kariyeri için yaptıklarından duyduğu minnettarlığı sık sık dile getiriyor.

Moda ve kadın dergisi Glamour'a konuşan oyuncu, diziye veda etmeye hazır olduğunu çünkü başka projeler üstlenmesini engellediğini söyleyince Stranger Things hayranları tarafından eleştirilmişti.

Brown, Damsel'ın yanı sıra çizgi roman uyarlaması The Electric State ve Enola Holmes 3 gibi projelerde de yer alıyor.

Independent Türkçe, ScreenRant, Daily Mail, Glamour



Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
TT

Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)

Arkeologlar, Avustralya'nın Mavi Dağlar bölgesindeki bir mağarada Son Buzul Çağı'na ait nadir eserler ortaya çıkararak kıtanın ilk insanlarının, bir zamanlar bu engebeli dağlarda yaşadığına dair kesin kanıtlar buldu.

İlk Milletler topluluğu üyeleriyle birlikte çalışan araştırmacılar, Sidney'nin batısında yaklaşık 1073 metre yükseklikte yer alan buz gibi bir bölge olan Dargan Sığınağı'nın 20 bin yıl önce ilk insanlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanıldığını keşfetti.

Hakemli dergi Nature Human Behaviour'da yayımlanan bulgular, Avustralya'da 700 metrenin üzerindeki bir rakımda yerleşim olduğuna dair bugüne kadarki en eski kanıtı sunuyor.

Bulgular, Mavi Dağlar'ın Son Buzul Çağı'nda yerleşime elverişsiz olduğu yönündeki önceki inanışları tersine çevirirken bu tür buzlu arazilerin, erken insan göçüne engel teşkil etmemiş olabileceğine işaret ediyor.

Araştırma, erken dönem Avustralya yerlilerinin bu elverişsiz koşullara uyum sağlamalarını sağlayan yaratıcılıkları hakkında da yeni soruları gündeme getiriyor.

Son Buzul Çağı'ndaki soğuk hava koşulları Mavi Dağlar'ın 600 metre yukarısındaki üst kesimlere kadar uzanmıştı, sıcaklıklar bugünkünden en az 8,2 derece daha düşüktü ve bitki örtüsü modern zamanlara göre çok daha seyrekti.

Bilim insanları Buzul Çağı'nda bu bölgede odun kaynaklarının kıt olabileceğini ve su kaynaklarının kış boyunca donmuş olabileceğini söylüyor.

Sidney Üniversitesi'nden arkeolog Wayne Brennan, "Şimdiye kadar, Avustralya'nın yüksek kesimlerinin Son Buzul Çağı'nda yaşanması çok zor yerler olduğunu düşünüyorduk" diyor.

Dr. Brennan şu ifadeleri kullanıyor: 

Yine de araştırmalarımız bu zorlu koşullara rağmen insanların, ağaç sınırının yaklaşık 400 metre üzerindeki bu yüksek rakımlı arazide yaşadığını ve buradan geçtiğini gösteriyor.

Arkeologlar mağara alanındaki son kazılarda ocak kalıntıları da dahil, Son Buzul Çağı'na ait yaklaşık 700 eser ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bunların çoğunun Avustralya'nın ilk insanları tarafından muhtemelen kesme veya kazıma için kullanılan tarih öncesi aletler olduğunu söylüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Philip Piper "Dargan Mağarası'nın son 20 bin yılını kapsayan bu kadar sağlam bir kronolojiyi oluşturmamızı sağlayan, eserlerin mükemmel bir şekilde korunmasıydı" diyor.

Gün yüzüne çıkarılan kil taşından aletlerin çoğu yerel üretimdi ancak bir tanesi Dargan Sığınağı'ndan yaklaşık 50 km uzaklıktaki Jenolan Mağaraları bölgesinden gelmiş gibi görünüyor. Bu da eski insanların kuzey ve güney arasında yolculuk yaptığına işaret ediyor.

ghtyju

Araştırmacılar, Mavi Dağlar silsilesi, bitki ve hayvan çeşitliliğiyle tanınan bir UNESCO Dünya Mirası alanı olmasına rağmen, yerli halkın kültürel mirasını korumak için hiçbir önlem alınmadığını söylüyor.

Çalışmanın yazarı ve Darug kadını Leanne Watson Redpath, "Halkımız binlerce yıl boyunca Mavi Dağlar'da yürüdü, yaşadı ve gelişti ve mağaranın orada olduğunu biliyorduk" diyor.

Mağara sadece bir şeyler paylaşmak, hikaye anlatmak ve hayatta kalmak için burayı bir buluşma yeri olarak kullanan atalarımızla somut bir bağ değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizin bir parçası. Tüm Avustralyalıların yararı için mirasımıza saygı göstermeli ve onu korumalıyız.

Bilim insanları Son Buzul Çağı'nda bu dağlara hangi ilk insanların ulaştığına henüz emin değil.

Birden fazla yerli grubun bu bölgeyle bağlantılı olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Dr. Brennan, "Geleneksel bilgimizle bilimsel araştırmaları birleştirerek tarihimizin bu paha biçilmez mahzenlerini gelecek nesiller için koruyabileceğimizi umuyoruz" diyor.

Independent Türkçe