Gişe rekortmeni filmin üçüncüsü gelebilir: Sinemada koltuk kalmadı

2024'ün en iyi açılışını yapan filmin hasılatı 850 milyon doları aşabillir.

Frank Herbert'in devasa kitabının ikinci yarısına dayanan hikaye, Paul Atreides'in efsanevi macerasını sürdürüyor (Warner Bros)
Frank Herbert'in devasa kitabının ikinci yarısına dayanan hikaye, Paul Atreides'in efsanevi macerasını sürdürüyor (Warner Bros)
TT

Gişe rekortmeni filmin üçüncüsü gelebilir: Sinemada koltuk kalmadı

Frank Herbert'in devasa kitabının ikinci yarısına dayanan hikaye, Paul Atreides'in efsanevi macerasını sürdürüyor (Warner Bros)
Frank Herbert'in devasa kitabının ikinci yarısına dayanan hikaye, Paul Atreides'in efsanevi macerasını sürdürüyor (Warner Bros)

Çöl Gezegeni Bölüm İki'nin (Dune: Part Two) gişede fırtına gibi esmesi yapımcılar tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. Filmin gösterime girer girmez elde ettiği başarı, serinin üçüncü filminin de izleyiciyle buluşmasını sağlayabilir.

"Çölde vaha gibi"

Warner Bros ve Legendary Entertainment yapımı film, ABD'de 81,5 milyon dolar ve gösterime girdiği diğer ülkelerden de 97 milyon dolar hasılat elde ederek 2024'te şu ana kadar gösterime giren filmler arasında en yüksek kazancı sağladı.

"Çölde vaha gibi" diyen BoxOffice.com baş analisti Shawn Robbins, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Dune 2, hem sinema salonlarında hem de tüm Hollywood'da göz kamaştırıyor.

Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve imzasını taşıyan Dune serisinin ikinci bilimkurgu destanı, IMAX salonlarında da gösterime girdi. IMAX'in ABD'Deki bilet satışları, genel toplamın yaklaşık yüzde 23'ünü oluşturdu.

"Koltuklarımız tükendi"

IMAX CEO'su Rich Gelfond, "Daha yüksek olmamasının tek nedeni koltuklarımızın tükenmesiydi" dedi.

Gelfond, filmin ön satışlarının "gerçekten etkileyici" olduğunu ve birçok yerde IMAX gösterimleri için biletlerin üç hafta önce satışa sunulduğunu belirtti.

Gelfond, "Buradan çıkarılacak ders, güzel bir görsel deneyim, iyi bir hikaye ve bunu IMAX kameralı harika bir yönetmenin ellerine bırakırsanız, çok iyi sonuçlar elde edeceğinizdir" dedi.

Çöl Gezegeni Bölüm İki'nin tamamı, IMAX dijital kameralar kullanılarak çekildi.

Stüdyo yöneticileri, sinema salonu sahipleri ve gişe analistlerinin beklentileri, filmin sinemalarda uzun kuyruklar yaratacağı ve güçlü bilet satışlarının önümüzdeki haftalarda da devam edeceği yönünde. 

Gelfond, Dune 2'yi izlemek için bekleyenlerin, Christopher Nolan imzalı Oppenheimer ve James Cameron'ın uzun yıllar beklenen filmi Avatar: Suyun Yolu'nunkine (Avatar: The Way Of Water) benzer kuyruklar oluşturacağını düşünüyor.

Dune 2, Çin'de de 8 Mart'ta gösterime girecek. 

"Sıfatlarım tükenmek üzere"

Legendary Entertainment CEO'su Josh Grode, CNBC'ye yaptığı açıklamada, "Bence bu, ağızdan ağıza yayılacağını bildiğiniz bir film" diyerek ekledi:

Bu muazzam bir film yapımı. Bunu söylemenin başka bir yolu yok. Sıfatlarım tükenmek üzere.

Grode serinin üçüncü filminin çekilebileceğine dair söylentileri de reddetmedi ve şunları söyledi: 

Tüm yaratıcı paydaşların aynı hizada olması ve vizyonu desteklemesi gerekiyor. Bence herkes çok heyecanlı ve bu anın tadını çıkarıyor ve eğer Denis Villeneuve senaryoyu doğru yazarsa ve tamamladığımız deneyime eşdeğer bir deneyim daha sunabileceğini hissederse, neden olmasın...

İlk film 400 milyon dolardan fazla kazanmıştı

İlk film, sinemalarla HBO Max'te aynı anda gösterime girmiş ve dünya çapında 402 milyon dolarlık hasılat elde etmişti.

Eleştirmenlere göre devam filmi popülaritesini sürdürürse, 850 milyon dolarlık hasılata hatta daha fazlasına ulaşabilir. 

Başrollerini 28 yaşındaki Timothée Chalamet ve Zendaya'nın paylaştığı filmde Austin Butler, Florence Pugh ve Christopher Walken'ın yanı sıra Rebecca Ferguson, Anya Taylor-Joy, Javier Bardem, Josh Brolin, Stellan Skarsgard, Dave Bautista ve Charlotte Rampling de yer alıyor.

Independent Türkçe, CNBC, Variety, ScreenRant



Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)

Ölümle burun buruna gelen kişiler, yaşadıkları deneyim sırasında zamanın durmuş veya yavaşlamış gibi geldiğini sıkça bildiriyor. 

Başından böyle bir olay geçmeyen kişilerin aklına film sahneleri gelecektir. Örneğin bir trafik kazasında hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan bir karakter etrafına bakarken, sahne daha yavaş akıyor. 

Ölüme yakın deneyimler üzerine çalışan psikiyatr Bruce Greyson'ın 1980-1990'larda yaptığı çalışmalarda, bu türden deneyimler yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 70'i "zamanın durduğunu veya anlamını yitirdiğini" bildirmişti. 

Peki bu travmatik olaylar neden böyle bir etki yaratıyor ve zamanın nasıl algılandığı hakkında neler söylüyor? 

İnsanlar zamanı nasıl algılıyor?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman psikolojisi üzerine çalışan Dr. Ruth Ogden, yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasından sonra bu alana ilgi duymaya başlamış. 

Psikoloji hocası, Conversation için kaleme aldığı yazıda, başka bir araçla çarpıştıktan sonra adeta zaman durmuş gibi hissettiğini anlatıyor.  

15 yıl boyunca ölüme yakın deneyimlerde neden zamanın yavaşladığı ve zamanın nasıl algılandığı üzerine araştırmalar yürüten Dr. Ruth Ogden ulaştığı sonuçları şöyle açıklıyor:

Biz saniyeleri ve dakikaları mükemmel bir doğrulukla kaydeden saatler gibi değiliz. Bundan ziyade beynimiz, zamanı çevremizdeki dünyaya duyarlı bir şekilde algılamaya ayarlanmış gibi görünüyor.

Dr. Ogden, beynin duygusal ve fizyolojik uyarılmayı düzenleyen bazı bölgelerinin, aynı zamanda zamanın işlenmesinde de rol oynadığını ekliyor. 

Bu nedenle duygular yoğunlaştığı sırada beynin zaman algısı da etkileniyor. Örneğin keyifli vakit geçirirken zaman uçup gidiyor ve sıkıcı ortamlarda geçmek bilmiyor. 

Ölüme yaklaşınca zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyimlerde zamanın neden yavaşladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilim insanları bunun altında savaş ya da kaç tepkisinin yattığını düşünüyor. Evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü olarak gelişen bu tepki, tehdit anında ortaya çıkıyor.

Tehlike karşısında beyin daha hızlı çalıştığı için ölüme yakın deneyim yaşayan kişiler çevrelerinin daha yavaş hareket ettiğini görüyor. 

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Sınır Alanları Enstitüsü'nden araştırmacı Marc Wittmann bu durumu şöyle açıklıyor:

Organizma çevresel uyaranları normalden daha hızlı işleyerek kişinin daha kolay tepki vermesini sağlıyor. Daha hızlı algılamak, düşünmek ve hareket etmek hayatta kalmak için avantaj demek.

Yaşlandıkça zaman daha mı hızlı akıyor?

Herkes ölüme yakın bir deneyim yaşamayabilir fakat birçok kişi yaşı ilerledikçe zamanın akıp gittiğinden yakınıyor. 

Geçmişe bakınca çocukken vakit daha yavaş akıyormuş gibi gelirken, yetişkinlikle beraber sanki göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor.

Bilim insanları bu durumun birkaç nedeni olduğunu söylüyor. Örneğin çocukken bir yıl, yaşanan sürenin daha büyük bir kısmına tekabül ediyor. Nörolog Santosh Kesari "10 yaşındaki bir çocuk için bir yıl, hayatının yüzde 10'u. 60 yaşındaki biri için ise hayatının yüzde ikisinden daha azı" diyor. 

Ayrıca çocukken sürekli yeni şeylerle karşılaşmak, hafızada daha kalıcı etkiler bırakıyor. Kesari şu ifadeleri kullanıyor:

Zamanı unutulmaz olaylarla ölçüyoruz ve yaşlandıkça hatırlanmaya değecek daha az yeni şey yaşanıyor. Bu da çocukluğun daha uzun sürmüş gibi görünmesine yol açıyor.

Bilim insanın burada bahsettiği, zamanın o an içinde nasıl algılandığından ziyade, nasıl hatırlandığı. 

Yine de bazı çalışmalarda çocukken zamanın akışının daha yavaş algılandığı bulunmuştu. Nörobilimci Patricia Costello, çocukların gelişim aşamasında olduğunu belirterek "Sinirsel iletimleri yetişkinlere kıyasla fiziksel olarak daha yavaş. Bu da zamanın geçişini algılama biçimlerini etkiliyor" diyor:

Yetişkinliğe ulaşınca zaman devrelerimiz kablolamayı tamamlıyor ve zamanın geçişini doğru bir şekilde nasıl kodlayacağımızı deneyimlerimizle öğreniyoruz.

Yaşlanınca zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, büyük ölçüde yeni deneyimlerin azlığıyla ilişkilendiriliyor. Costello bu histen kurtulmak isteyenlere hayatlarına yenilik katmasını öneriyor.

Bilim insanı "Her şeyin çok hızlı geçip gittiği, kendi hayatımızı kaçırdığımız hissini nasıl durdurabiliriz? İş dönüp dolaşıp yeni şeyler öğrenmeye geliyor" diyerek ekliyor: 

Yeni bir beceri öğreniyor musunuz? Farklı bir şeyler pişiriyor musunuz? Mümkün olduğunca hayatınıza yenilik katmak, anıların öne çıkmasını sağlayacak ve bir bakıma zamanı uzatacaktır.

Independent Türkçe, Conversation, Psychology Today, NBC News