Wes Anderson ilk Oscar'ını almaya neden gitmedi?

Sinemacı son 22 yılda 8 kez Oscar'a aday gösterilmiş ancak daha önce hiç kazanamamıştı

(AFP)
(AFP)
TT

Wes Anderson ilk Oscar'ını almaya neden gitmedi?

(AFP)
(AFP)

Geçen 22 yıl boyunca 8 kez aday gösterildikten sonra Wes Anderson nihayet pazar gecesi gerçekleştirilen Oscar Ödülleri'nde ilk Akademi Ödülü'nü kazandı ancak ödülü almak için orada değildi.

Roald Dahl'ın 1977 tarihli aynı adlı öyküsünün 39 dakikalık bir uyarlaması olan kısa filmi Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü (The Wonderful Story of Henry Sugar) En İyi Kısa Film ödülünü kazandı. Filmde Benedict Cumberbatch, Ralph Fiennes, Sör Ben Kingsley, Dev Patel ve Richard Ayoade rol alıyor.

Anderson ödülünü almak üzere Dolby Tiyatrosu'na gelmedi çünkü kendisi adına okunan açıklamaya göre Almanya'da yeni bir film çekiyordu.

Eğer orada olabilseydim, (Steven Rales'la birlikte) Roald Dahl'ın ailesine, Netflix ekibine, Benedict, Ralph, Ben Kingsley, Dev, Richard, Bob, Adam, Jeremy, John, Jim, Rich, Jim, Polly ve daha fazlasına 'Teşekkür ederim' derdim.

Wes Anderson, sık sık birlikte çalıştığı aktör arkadaşı Owen Wilson'a saygılarını sundu. Wilson, Anderson'ın çıkış yaptığı ilk filmi Bottle Rocket, Çılgın Liseliler (Rushmore) ve Tenenbaum Ailesi (The Royal Tenenbaums) da dahil birçok filminin ortak senaristi olmasının yanı sıra rol de almıştı.

Ayrıca şunu da söylemek isterdim: 18 yaşındayken Teksas Üniversitesi'nde ders arasında bir koridorda Owen Wilson'la tanışmamış olsaydım, bu gece kesinlikle bu ödülü alamazdım. Ancak ne yazık ki Steven ve ben Almanya'dayız. Yarın sabah erkenden yeni filmimizin çekimlerine başlıyoruz, bu yüzden ödülü alamadım ya da bunları söyleme şansım olmadı.

American Fiction'ın yıldızı Issa Rae ve ABD'li komedyen Ramy Youssef, sinemacı adına ödülü almak üzere sahnedeydi.

Kendine özgü görsel tarzı ve pastel renk paletlerini kullanmasıyla tanınan Anderson, ilk Akademi Ödülü'ne 2001'de Tenenbaum Ailesi'yle En İyi Özgün Senaryo dalında aday gösterilmişti.

2009 yapımı Yaman Tilki (Fantastic Mr. Fox) ve 2018 yapımı Köpek Adası'yla (Isle of Dogs) En İyi Animasyon Film dalında, 2012 yapımı Yükselen Ay Krallığı'yla (Moonrise Kingdom) En İyi Özgün Senaryo dalında olmak üzere Akademi'den başka adaylıklar da almıştı.

En fazla adaylık getiren 2014 yapımı Büyük Budapeşte Oteli'yle (The Grand Budapest Hotel) En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Özgün Senaryo dallarında aday gösterilen Anderson, film ödüllerinde sadece Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü'yle zafer kazanabildi. 

Bu yılki Oscar sırasıyla 13, 11 ve 10 adaylık kazanan Oppenheimer, Zavallı Şeyler (Poor Things) ve Martin Scorsese'nin Dolunay Katilleri'nin (Killers of the Flower Moon) kıyasıya rekabet ettiği bir gece oldu.

Beklendiği gibi Christopher Nolan'ın atom bombası konulu epik filmi rakiplerini sildi süpürdü ve Nolan, Murphy ve Robert Downey Jr. filmdeki rolleri sayesinde ilk Akademi Ödüllerini kazandı. Geceye 13 adaylıkla başlayan film, 7 ödülle ayrıldı.

Gecenin diğer büyük kazananları arasında Emma Stone'a En İyi Kadın Oyuncu dahil 4 ödül kazandıran Yorgos Lanthimos'un Zavallı Şeyler'i de vardı.

Independent Türkçe



Etiyopya'da bulunan dişler yeni insan türünü ortaya çıkardı

Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
TT

Etiyopya'da bulunan dişler yeni insan türünü ortaya çıkardı

Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)

Etiyopya'da keşfedilen diş fosilleri, insanların atası iki farklı türün 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce bir arada yaşadığını göstererek evrimimiz hakkında bilinenleri yeniden şekillendiriyor.

13 diş, Etiyopya'nın Afar bölgesinde aynı dönemde yaşamış hominin atası Australopithecus ve bir Homo türünden geliyor.

Ledi-Geraru arkeolojik kazı alanında bulunan dişler, Homo cinsinin en eski üyelerinin Australopithecus'la bir arada yaşadığını ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, "Bu örnekler, Australopithecus ve erken dönem Homo'nun 2,5 milyon yıl önce Afar bölgesinde iki zayıf soy olarak bir arada yaşadığını ve hominin fosil kayıtlarının daha önce bilinenlerden daha çeşitli olduğunu gösteriyor" diyor.

Çalışmanın ortak yazarı Kaye Reed'e göre bu keşif insan evrimine ilişkin algımızı değiştiriyor.

Dr. Reed "Karşımızda birlikte yaşamış iki hominin türü var. İnsan evrimi doğrusal değildir, dallı budaklı bir ağaçtır ve nesli tükenen yaşam formları vardır" diye açıklıyor.

Bu yeni araştırma, birçoğumuzun zihnindeki maymundan Neandertal'e, oradan da modern [insana] geçiş imgesinin doğru olmadığını gösteriyor. Evrim bu şekilde işlemez.

Dişlerin, hakemli dergi Nature'da yayımlanan analizi, bunların en son 2,95 milyon yıl önce görülen ve ünlü "Lucy" örneğiyle temsil edilen Australopithecus afarensis yerine yeni bir Australopithecus türüne ait olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın başyazarı Brian Villmoare, "2,6 ila 2,8 milyon yıllık tortullarda bulunan yeni Homo dişleri, soyumuzun ne kadar eski olduğunu doğruluyor" diyor.

Soyun atası olan bu yeni keşfedilen türün henüz bir adı yok. Bunun gerçekleşmesi için daha fazla fosile ihtiyaç var.

Araştırmacılar numunenin yaşını, fosilin bulunduğu alanın volkanik ve tektonik aktivitesine dayanarak belirledi.

Bölgedeki çok sayıda yanardağ, feldspat adı verilen kristaller içeren kül püskürtüyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Christopher Campisano, feldspatlar için "Bunların biriktiği tarihte bölgede meydana gelen patlamaları tarihlendirebiliyoruz" diyor. 

Bu fosillerin bu patlamalar arasında kaldığını biliyoruz ve bu sayede fosillerin üstündeki ve altındaki katmanları tarihlendirebiliyoruz. Fosillerin arazide bulunduğu dönemde meydana gelen volkanik patlamaların volkanik küllerini tarihlendiriyoruz.

dcfgth
Ledi-Geraru Araştırma Alanından toplanan diş fosilleri (Brian Villmoare, Nevada Üniversitesi Las Vegas kampüsü)

Araştırmacılar fosilleri ve araziyi birlikte inceleyerek milyonlarca yıl önceki ortamı yeniden canlandırmayı başardı.

Bu eski insan atalarının 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce geçtiği araziyle, günümüzdeki arasında çarpıcı bir fark olduğunu saptadılar.

O zamanlar nehirler, bitki örtüsüyle kaplı bir araziden akarak zamanla genişleyip daralan sığ göllere dökülüyordu.

Çalışmanın bir diğer yazarı Ramon Arrowsmith “Jeoloji, fosilleri içeren tortul birikintilerin yaşını ve özelliklerini gösteriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Bu, yaş kontrolü için çok önemli.

Lucy türüyle Australopithecus türünün aynı şeyleri yiyip yemediği ve yiyecek için birbirleriyle rekabet edip etmediği belirsizliğini koruyor.

Araştırmacılar, daha sonraki çalışmalarda bu türlerin diş minelerini inceleyerek ne yediklerini bulmayı umuyor.

Independent Türkçe